Yezidi ve Ermeni soykırımı
Dünkü Hürriyet’in üst başlığında yazıyordu: “Irak’ta yaşayan Yezidiler, Obama’ya mektup yazıp; Osmanlı’nın 1916’da 1 milyon Yezidi’yi öldürdüğünü iddia etmişler...”
Türkiye Yezidilerinin liderlerinden İbrahim Bulut ise “Biz Türkiye Cumhuriyetine sonuna kadar bağlı vatandaşlarız. Yezidilerin sıkıntı yaşadıkları doğrudur. Ama soykırım gibi bir şey, deli saçması bir iddia olur” demiş...
Yezidici olan Yezidiler ve Yezidi olmadığı halde Türklük karşıtı her iddianın hemen yandaşı olan kimi yurttaşlarımız ve Türkiye karşıtı her sözün sözcüsü olan kimileri için yeni bir oyuncak doğdu... Müjdeler olsun...
Yezidiciler bu sözlerini yeteri kadar destek bulup; Dünya Kamuoyuna uygun boyutlarda yansıtmayı başarırlarsa bir süre sonra ‘Yezidilerden özür diliyoruz’ imza kampanyası başlayabilir...
Artık anlaşılmıştır... Bu işler böyle olur...
Yezidilerle ilgili birkaç yazı yazmış ve kendilerine “haksız ve yanlış olarak şeytana tapanlar” denildiğini belirtmiştim. Taptıklarının şeytan değil; şer tanrısı saydıkları ‘Melek
Tavus’ olduğunu; onun da Zerdüşt dinindeki ‘Ehrimen’ olduğunu anlatmıştım. Bunlar gerçekte ‘Yezidi’ değil; ‘Ezidi’dirler... Ama bu yanlış tanımlamadan doğan hakaretlerin haksızlık olduğunu da söylemiştim...
Ama... ‘Soykırım?’
Geçiniz... Hem geçiniz hem de durunuz...
‘Ermeni soykırımı’ iddiasını Osmanlı Devletinin Ermeni Soyunu kırdığı veya Müslümanların Ermenileri Ermeni oldukları için öldürdüğü yalanları ile ‘Yezidilere soykırım’ yalanı niteliği itibarıyla aynıdır.
Dikkat isterim... Ve de sözlerin anlamı ve ayrıntılardaki gerçekler konusunda uyanıklık dilerim...
1915’ten önce, o yıl ve sonrasında Osmanlı Ermenileri zulüm yaşamamıştır diyen yok...
Ermenilere ilk zulmü, Ermenici çeteler yapmıştır. “Fırsat bu fırsattır, Osmanlının malı yağma... Biz de payımızı alalım” diyerek örgülenen, çetelenen ve emperyalist ülkelerden destek ve umut alan Ermeniciler önce, barış içinde yaşamak ve Osmanlı olarak kalmak isteyen Ermenilere karşı katliamlar uyguladılar.
Ermeni çetelerinin hedefi 1917’den sonra dağınık bir duruma gelen Rusya topraklarını da kapsadı. Bugün Gürcistan’ın başşehri olan Tiflis (ya da Tibilisi) kurulması düşünülen Ermenistan’ın başşehri olacaktı.
Yıkılan ve yeniden oluşan dengelerde, bugün Ermenistan olan alanda azınlık olan Ermeniler çoğunluğu elde ettiler ve devletleştiler. Çoğunluğu oluşturan Müslümanlardan bugünkü Ermenistan’dan eser kalmadı.
1915’de doğu illerimizde yapılana ise tehcir (göçürtme) adından başka ad takmak ya bilgisizliktir; ya da kötü niyet... Tehcir sırasında ve karşılıklı çatışmalarda masum Ermenilerin de öldürüldüğünü kim inkar edebilir?
Taha Akyol’un o başarılı TV programı gerçekleri anlatıyor... Belgeleriyle... O yıllar acı yıllar olmuştur. Her iki halk için de... İki taraftan da yüz binlerce insan ölmüştür.
İnsan olan insan öldürülen insanların acılarını yüreğinde duyar... Ve yalanlara sığınmaz; gerçekleri saptırmaz. O acılardan çıkarılacak ders, çıkarcı emperyalistlerin çıkar savaşlarına alet olmamaktır.
Öyle olmalıdır.
Türkiye Yezidilerinin söyledikleri doğrudur. Bizim tarihimizde ‘soykırım’ kanı yoktur. Kimse bulaştırmasın...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.