Yargıdaki Ergenekon

Yargıdaki Ergenekon

Tolon’nun tahliyesi Yargıdaki Ergenekon’un gücünü gösteriyor. Sanık veya şüpheliler delil durumuna göre her zaman tahliye edilebilirler. Bunda yadırganacak bir taraf yok. Ancak tahliye kararı, bir ara karar olmaktan çıkarılıp, nihai bir hüküm gibi gerekçelendirilirse orada oturup düşünmek gerekiyor.
12 Ağır ceza mahkemesi bunu yapmıştır. Delillerin mahiyeti ve hukuki değeri ile ilgili değerlendirme de bulunarak, açılacak bir davayı şimdiden neticesiz hale getirmeye çalışmıştır, Mukaddes Eruygur’un medya’ya düşen skandal konuşmalarını da bu bağlamda değerlendirmek gerekir. Eruygur’un ifşaatları, kararın hukuki olmaktan çok siyasi ve ideolojik olduğunu gösteriyor.
Türkiye elli yıldır darbelerle boğuşuyor.
Her seferinde derin çetelerin birbirine düşürüp, çatıştırdığı toplumun yaralarını sarmaya çalışıyor. Bir yara kapanmadan, yeni toplumsal gerilimler, yeni yaralanmalar ortaya çıkıyor. Bunların hepsi, aynı derin organizasyonların bir sonucudur.
Cumhuriyet tarihinde ilk defa, darbe üreten bu bataklık teşhis edilmiş, ucundan kenarından da olsa yakalanmıştır. Bu sürecin sonuna kadar götürülmesi, Türkiye’nin Batı demokrasileriyle eş değer bir demokrasiye kavuşması, suni kavgaların bitmesi, devletin gardiyanlıktan, milletin hadimi ve hizmetçisi olmaya dönüşmesi demektir.
Bütün mesele, böyle bir devleti, böyle bir demokrasiyi ne kadar istediğimizdir.
Yunanistan’da polis bir genci vurdu diye bütün Yunan halkı sokağa döküldü.. Günlerce gösteriler, mitingler, yürüyüşler yapıldı. Sonunda hükümet sorumluları cezalandırmak zorunda kaldı.
İtalya’da Gladyo davasının hedefe varmasının sebebi, İtalyan halkının siyasal bilinci ve her aşamada davanın savcı ve yargıçlarına desteğidir..Davayı Savcı Felice Casson açmış, ama yargılamayı İtalyan halkı yürütmüştür.
Eğer Türkiye’de ETÖ davası hedefine ulaşacaksa bu, Türk halkının davaya müdahalesi ve her aşamadaki desteği ile olacaktır. Böyle susarak, oturarak, edilgen, pasif bir konumda kalarak olmaz.
Gerek Tolon’un tahliyesi, gerek Ersöz’ün GATA ya sevki ve gerekse GATA’nın emekli askerleri Yargı’dan kaçıran skandal tutumu başka bir ülkede olsa yer yerinden oynardı. Halk sokağa dökülerek sorumluların cezalandırılmasını, yargı sürecinin kazasız belasız yürümesini temin ederdi.
Bizde ne oluyor, herkes oturduğu yerden ahkâm kesiyor. Teftiş ve denetim yetkisini taşıyan kurumlar görevini yapmıyor. Kim ne yaparsa yanına kar kalıyor. Sonunda fatura dönüp, dolaşıp millete kesiliyor.
Mukaddes Eruygur’un ifşaatları iki gerçeğe işaret ediyor; birincisi 12 ağır Ceza mahkemesinin siyasi yargılama yaptığına, ikincisi, GATA’nın hasta olmayan ETÖ tutuklusu emekli subayları –hastaymış gibi göstererek- görevi kötüye kullanma,suç örgütüne yardım ve yataklık etme suçunu işlediğine..Bu itirafların ne kadar doğru olduğuna bu iki kurumu denetlemekle görevli organlar karar verecek. Yani adalet bakanlığı ile Genelkurmay başkanlığı… Eruygur’un açıklamalarını kimse göz ardı edemez. Ortada iki önemli kurumla ilgili skandal beyanlar varken kimse denetim ve teftiş görevinden kaçamaz. Türkiye bu iddiaların soruşturulmasını bekliyor…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi