Ateşkes pazarlıkları
Siyonistlerin Gazze’ye saldırılarından istediklerini elde edememeleri ve şartların aleyhlerine dönmesi üzerine tek taraflı ateşkes ilan etmelerinden bir süre sonra ateşkesin uzun süreli hale getirilmesi için Mısır aracılığıyla pazarlık başlatıldı. Filistin direnişi şartlarının kabul edilmesi durumunda bir ya da bir buçuk yıllık ateşkesi kabul etmeye hazırdı. Fakat işgalcinin bazı engeller çıkarması sebebiyle henüz bir sonuca ulaşılamadı.
İşgal devletinin saldırganlıkta sınır tanımamasına ve elindeki tüm imkânları değerlendirmesine rağmen Filistin direnişi kararlı bir mücadeleyle cephede zafer kazandı. Fakat sonrasında başlayan diplomatik savaş daha riskliydi ve bilindiği üzere bundan önce İslâm dünyasında cephede kazanılan birçok zafer masa başı oyunlarla geri alınmıştı. O yüzden işgalcilerin diplomatik baskı ve siyasi tehditlerine karşı Filistin direnişinin masa başı mücadelesine sahip çıkılması ve destek verilmesi de büyük önem taşıyor.
Siyonist devlet hep baskı ve şiddet konusundaki avantajlarını şartlarını kabul ettirmek için değerlendirmeye çalıştı. Ama bunda, dayatmalarını belli bir zaman dilimi içinde karşı tarafa kabul ettirebildiğinde başarılı oldu. Karşı tarafın sabırlı ve kararlı davranması durumunda ise Siyonist işgalci zamanın kendi aleyhine işlediğini gördü ve tutumunu değiştirmek zorunda kaldı.
Bunun önemli bir örneğini Güney Lübnan’da görüyoruz. Siyonist devlet burada işgalci ve haksız olduğu halde, işgali sonlandırmayı Suriye ve Lübnan’a pahalıya getirmek istiyordu. En önemli isteği de Hizbullah’ın bölgede işgale karşı savaşan askerî kanadı İslâmî Direniş’in tamamen dağıtılması ve silahlarının toplanmasıydı. Uzun süre isteklerinde ve dayatmalarında ısrarlı davrandı. Fakat istekleri kabul edilmeyince zamanın aleyhine işlediğini gördü ve 2000 yılında bütün isteklerinden vazgeçerek bölgedeki işgal güçlerini çekti.
Son Gazze saldırısında, 22 gün süreyle büyük tahribat yapmasına ve karadan operasyon başlatmasına rağmen planladıklarından hiç birini gerçekleştiremeden tek taraflı ateşkes kararı alması da bir diğer örnektir. Çünkü karşısındaki direnişçilerin kararlılıkla mücadele ettiklerini görünce zamanın aleyhine işlediğini anladı ve operasyonu sonlandırmayı kendi için zorunlu gördü.
Son ateşkes pazarlığında bazı dayatmalarda ısrarlı davranmasının sebebi de henüz tahammül gücünün olduğunu görmesidir. Bu yüzden “şartları kabul eden taraf” değil “şartlarını kabul ettiren taraf” imajı vererek ateşkese razı olmak istiyor. Ama Filistin direnişi kararlılığından vazgeçmezse, işgal devleti zamanın aleyhine işlediğini görecek ve bir çözüm formülüne doğru yanaşma ihtiyacı duyacaktır.
Üç gün önce bir radyonun konuyla ilgili sorusuna verdiğim cevapta, ateşkesin sağlanamamasının işgal devleti için de önemli sıkıntılara sebep olduğunu, bu sıkıntı ve tedirginliğe bir süre tahammül etse de bir noktadan sonra onun için tahammülü zor hatta imkânsız hale gelebileceğini dile getirmiştim.
İlginçtir bundan bir gün sonra Siyonistlerin ünlü gazetelerinden Haaretz’de bir yorum yayınlandı ve İsrail’i gerek ateşkes, gerekse esir değişimi konusunda fırsatı kaçırmamaya çağırıyordu. Yorumda, İsrail’in ateşkese ihtiyacının Hamas’ın ihtiyacından fazla olduğuna dikkat çekiliyordu. Çünkü ateşkesin sağlanamaması Filistin direnişinin füze mücadelesinin menziline giren alandaki Siyonist göçmenlerde de tedirginliğin sürmesi anlamına gelecektir. Şu an bu tedirginlikten doğrudan veya dolaylı etkilenen Yahudi göçmen sayısının bir milyon civarında olduğu tahmin ediliyor. Bu yüzden de belli bir süreden sonra konjonktür büyük ölçüde işgal devleti aleyhine dönecek ve zaman onun aleyhine işleyecektir.
İşgal devletinin esir asker dosyasını ateşkes dosyasına dâhil etme ısrarı bir oyundur. Asıl amacı Filistin direnişini, ablukanın tamamen kaldırılması şartından vazgeçmeye zorlamaktır.
Fakat Filistin direnişinin tutumu kesin ve nettir. Şu ana kadar yapılan pazarlıklarda silahların karşılıklı olarak ve tamamen susması, ambargonun tümüyle kalkması ve kapıların açılması şartlarından vazgeçmedi. Bundan sonra da vazgeçmeyecek. Çünkü bu şartlar kabul edilmedikçe ateşkes Filistin halkı açısından bir anlam taşımayacak ve bu şartları içermeyen bir ateşkesin erken ya da geç kabul edilmesi Filistinliler için bir şey değiştirmeyecek. Bu konuda kararlılığın sürdürülmesi durumunda zamanın işgalci Siyonistlerin aleyhine işleyeceğini Filistin direnişi biliyor ve tutumunu değiştirmeyecektir. Dolayısıyla işgalci saldırganların inat etmeleri boşunadır. Nitekim Haaretz gazetesi sözünü ettiğimiz yorumunda buna da dikkat çekmiş, Hamas’ın şartlarından vazgeçmeyeceğinin kesin olduğunu hatırlatarak Siyonist yönetimi fırsatı kaçırmamaya çağırmıştı.
Esir asker dosyasının ateşkese dâhil edilmesi de sonuç vermeyecek bir numaradır. Filistin direnişinin kararı kesin: Esir esirler karşılığında, ateşkes ise silahların susması ve ambargonun kaldırılması karşılığında.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.