"Allah (c.c.) Erbakan Hoca'dan razı olsun!.."
Saha notları II
"Allah (c.c.) Erbakan Hoca'dan razı olsun!.."
Ekonomistlerin bazılarına göre, yaşamakta olduğumuz ekonomik problemler geçici ve bir süre sonra ülkemiz ve tabii ki dünya normale dönecek.
Bu 'normal'in ne olduğu tam olarak bilinemese de, güzel şeyler olacağına yönelik ümitler beslemek güzel.
Ancak başka bazı ekonomistler, '2009 yılının da çok zor geçeceğini ve bu arada var olan işletmelerden yüzde 25'inin kapılarına kilit vurmak zorunda kalabileceklerini' iddia ediyorlar. Gelişmeler, onları doğrulayacak gibi...
Bu, takdir edersiniz ki, hoş bir durum değil...
Akıp giden günlük hayatı, yaşananları, insanları, onların sıkıntılarını gazete ve televizyonlardan ya da size bir şekilde anlatılanlardan takip etmek başka, bizatihi yaşayan ve sıkıntı çekenlerden dinlemek daha başka...
Bu satırların yazarı İstanbul bahçelievler'den Saadet Partisi Belediye Başkan Adayı, biliyorsunuz...
Saadet Partisi Bahçelievler İlçe Teşkilatı mensupları, Belediye Meclis Üyesi ve İl Genel Meclisi adayları ile sürdürmekte olduğumuz seçim çalışmalarının önemli bir bölümünü esnaf ziyaretleri oluşturuyor.
Zor durumda olduğunu duyduğumuz insanlarla birebir görüşüp, içinde bulundukları durum hakkında bilgi aldıkça, açıkçası moralimiz bozuluyor.
Daha evvel yüksek meblağlarda 'hava parası' verilmeden kiralanma şansı olmayan caddelerde bile boşalmış, yeni kiracı bekleyen işyerleri var.
Bu sayının yakın zamanda daha da artacağı anlaşılıyor. Çünkü uğradığımız işyerlerinin çoğundan, 'artık kirayı bile toparlamakta güçlük çektikleri ve bir süre daha tahammül edip sonra kapatacakları' şeklinde şikayetler duyuyoruz.
Esnafın büyük bir kısmı, belki işler ilerde düzelir düşüncesiyle, var olan imkanlarını kullanarak ya da daha fazla borçlanarak sürdürüyor işlerini.
İşsizlik oranlarındaki artışı, bizzat müşahede etmeniz de mümkün esnaf ziyaretlerinde. Kısa bir süre öncesine kadar çok sayıda insanın çalıştığı yerlerde, şimdi daha az sayıda insan çalışıyor artık.
Dahası, vaktiyle apartman bodrumlarında faaliyetlerini sürdüren yüzlerce atölyeden artık eser yok.
Bunlar, işlerini büyütüp daha geniş yerlere geçmiş filan da değiller. Sıkıntı sebebiyle, işyerlerini kapatmak ve oralarda çalışan on binlerce kişinin işlerine son vermek zorunda kalmışlar, anlaşılan.
'Krizin Türkiye'yi teğet geçtiği ya da geçeceği' şeklindeki kanaate katılan kimse bulabilmek de mümkün değil.
Saadet Partisi Bahçelievler İlçe Başkanı Şaban Aydın'ın deyimiyle: "Kriz teğet geçmiyor, delip de geçiyor!"
Türkiye açısından, ihracattaki taleplerin gerilemesi açısından henüz başlamış olması gereken ekonomik krizin, hepimizi bu kadar etkilemiş olması aslında biraz tuhaf.
Bu, ekonomik yapımızdaki sıkıntının ne kadar büyük olduğunu ve gelir dağılımındaki adaletin ne kadar bozulduğunu ortaya koyan açık bir gösterge.
Gelir dağılımı en azından biraz daha düzgün, biraz daha adil olabilse ve enflasyon ve başka sebeplerin insanların ceplerinden aldıkları kısmen olsun telafi edilebilseydi, insanımızın kriz havasına dayanabilmesi ve belki de bu dönemi daha az zararla atlatabilmesi mümkün olabilirdi.
Ancak, özellikle dar ve sabit gelirlilerin imkanlarının gittikçe azalması, alışverişi ve dolayısıyla esnafı da, kelimenin tam manasıyla, 'vurmuş' durumda.
O hep söylenen sözü, "Cenab-ı Hakk, Erbakan Hoca'dan razı olsun. Vaktiyle maaş ve ücretlere o yüksek zamları yapmış olmasaydı, bugün daha kötü durumda olabilirdik" şeklindeki sözü, kulaklarınızla duyuyorsunuz, insanların çoğundan.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.