Mevlid Kandili ve TRT
TRT yıllarca unutulmayacak müthiş bir mevlit organizasyonuna imza attı. Yeni kapı Mevlevi hanesinden, Saraybosna’dan, Lefkoşa’dan, Kerkük’ten ve Diyarbakır’dan yapılan yayınlarla bu kutsi gecede gönülleri mest etti.
Doğuyla, Batıyı, Kerkük’le, Saraybosna’yı peygamber sevgisi altında, İstanbul ile birleştirdi. Ortak değerlerin önem ve ehemmiyetini ortaya koydu.
Bunca küçük mesele, bunca kısır çekişme arasında TRT’nin verdiği mesaj muhteşemdi. Bize büyük bir ufuk çizerek manevi coğrafyamızın ne kadar büyük olduğunu, sesimizin nerelerde yankılandığını gösterdi.
Ne kadar büyük bir medeniyetin çocuğu olduğumuzu ihtar etti.
Saraybosna’dan, Kıbrıs’tan, Kerkük’ten gelen sesler, bizi tarihi rolümüze yeniden çağırır gibiydi.
Kandil gecelerinde genellikle TV izlemem, kendi başıma kalmayı tercih ederim. Gazetelerde Diyarbakır’da TRT Şeş için yapılan çekimleri okuyunca, merak edip TRT 1’i açtım.
İyi ki de açmışım.
TRT bize sınırları aşan, bütün mesafeleri ortadan kaldıran, enfes bir gece yaşattı. Duygu, heyecan, maneviyat, şuur dolu bir gece.
Sanki bütün İslam dünyası ayağa kalkmış bir büyük ruhu tebcil ediyor, bir büyük kurtarıcıyı karşılıyordu. Bosna, Kerkük, Diyarbakır, Lefkoşa peygamberin hatırası önünde ayaktaydı. Renkler, farklar, desenler ortadan kalkmış, Peygamberin nurunda erimişti. Diller farklı ama gönüller bir, ruhlar bir, dava bir olmuştu.
Onun doğumunun üstünden asırlar geçti. Ama hala hiçbir güç bizi onun kadar birleştiremiyor, hiçbir ses bizi onun çağrısı kadar etkilemiyor.
Demek ki, birbirimize peygamberin diliyle gitmeli, birbirimizi onun kutlu mesajıyla çağırmalıyız.
TRT, güzel bir organizasyonla bizi birleştirecek adresi gösterdi. Dünyanın, sıkışıp kaldığımız coğrafyadan ibaret olmadığını, Doğu’da, Batı’da, Kuzey’de Güney’de yüzünü bize çevirmiş, yüreği bizimle atan, milyonların olduğunu gözler önüne serdi. Onlara da bize de yalnız olmadığımızı, bir buçuk milyarlık büyük bir aile olduğumuzu hatırlattı. Ümitvar olmamız için ne kadar çok sebebimizin olduğunu kameralarını kendi coğrafyamızda gezdirerek gösterdi. Kandil gecesi Saraybosna, Edirne kadar, Kerkük, Elazığ kadar, Lefkoşa, Erzurum kadar bu ülkenin parçası, yani Türkiye oldu.
Başımızı biraz kaldırıp etrafımıza baksak bizi nasıl bir geleceğin beklediğini göreceğiz. Ama ideolojik tartışmalar, anlamsız çekişmeler buna bir türlü fırsat vermiyor. Enerjimizi yok yere heba ediyoruz. Yeni bir baharın, yeni bir dirilişin ayak seslerini duyamıyoruz.
TRT bu hercümerç içinde başımızı kaldırıp, etrafa bakmamıza vesile oldu. Emeği geçenleri, bilhassa başına geldiği günden beri TRT ye kişilik kazandıran İbrahim Şahin’i ve Bosna’da, Kerkük’te TRT’yi bu muhteşem organizasyonda yalnız bırakmayan Kızılay’ı kutluyorum. Bir daha ki kandillerde Kıbrıs’a, Kerkük’e, Saraybosna’ya başka coğrafyalarda ilave edilmeli.