Muhsin Yazıcıoğlu
Aslında güne çok farklı başlamıştık.Ergenekon davasının ikinci iddianamesindeki akıllara durgunluk veren ve bir korku filmini andıran iddialar birer birer ekranlara düşüyordu.
Ne kadar ürkütücü de olsa Türkiye bunlarla yüzleşecek. Doğrusu da bu zaten.
Hangi iddianın ne kadar doğru olduğunu bilmiyoruz elbette.
Ama doğrusunu yanlışını bilmek için bu hesaplaşmayı yaşamak zorundayız.
Sakin ve soğukkanlı, ama cesurca.
Hafife almadan, sulandırmadan, hele de ‘Bu makama gelmiş kişiler şu işleri yapar mı’ tuzağına düşmeden.
Seçimlere doğru ilerlerken, Türkiye’yi böyle bir kararlılık içinde görmek önemli.
29 Mart’ta ne olacağını tartışabiliriz. Ama bir nokta çok açık.
Türkiye geçmişiyle, karanlık odaklarla hesaplaşma konusunda son derece kararlı.
* * *
Tam bunları takip ederken, bir haber daha düşüyor ajanslara.
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki ekibi taşıyan helikopter düşmüştü.
Peşpeşe çelişkili bilgiler geliyor. Yüreğimiz ağzımızda izliyoruz. Şu dakikaya kadar helikoptere ulaşılıp ulaşılamadığı belli değil.
Emniyetten, valilerden gelen açıklamalar farklı.
Muhsin Yazıcıoğlu, hangi görüşten olursa olsun herkesin kolayca ulaşabildiği, sıcak diyalog kurabildiği bir siyaset adamı.
Kafasının önü arkası birdir. Ekranda ya da bire bir sohbetlerde, yahut meydanlarda söyledikleri arasında fark bulamazsınız.
Acıyla, işkenceyle, cezaevi yıllarıyla dolu çileli bir ömür.
Yıllarca birlikte olduğu bir siyasi hareketten kopuşu ve ardından BBP çatısı altındaki siyasi hayat.
Belki BBP’deki siyasi hayatı çok parlak geçmemiş gibi görünebilir. Eğer ölçü sadece alınan oylarsa doğru.
* * *
Ama Yazıcıoğlu’nun siyasi hayatını başka bir açıdan değerlendirmek gerekiyor.
Son dönemde olup biten her olayda kendi duruşunu ve tutarlılığını koruyan nadir isimlerden.
Aslında yakın geçmişte de aynısını sergiledi. Mesela 28 Şubat döneminin en ağır, en puslu şartlarında bile sözünü söylemekten sakınmadı. Meclis’te birkaç arkadaşıyla birlikte ülkeyi karanlığa sürüklemek isteyenlere karşı tavrını ortaya koydu.
Darbelere bir şekilde haklılık payı verenlerden, onları da anlamak lazım diyenlerden, susup bir kenara gizlenenlerden olmadı hiçbir zaman.
Ergenekon davasıyla birlikte başlayan süreçte de Muhsin Yazıcıoğlu aynı adamdı. Tavrında en küçük bir sapma olmadı.
Kendi geçmişiyle hesaplaşmayı da göze alarak net ve açık bir duruş sergiledi.
‘Bunların üzerine gitmezsek daha büyük acılar yaşarız’ diye uyarıda bulundu.
* * *
Gözüm ekranlarda, kulağım haberlerde bekliyorum.
Ona ve helikopterde olan herkese dua ediyorum, sağlık diliyorum.
Son iki yıldır kaç kez önemli kazalar atlattı Muhsin Bey.
Bize Sivas katmeri getirdiğinde gülerek anlatmıştı hepsini.
İnşallah bunu da atlatır.