Derin organizasyonun son çırpınışları
Derin organizasyon, AKP’yi zayıflatmak için her yola başvuruyor..Mehmet Haberal’ın Televizyonu Kanal B’de iktidar partisinin oylarını düşürür düşüncesiyle SP genel başkanı Numan Kurtulmuş’un misafir edilmesi bunlardan biri. Açık bırakılan mikrofonda konuşulanlar Ulusalcıların SP’ye biçtiği rolü gösteriyor; AKP’yi derin çeteler adına dövmek.
Çaresizlik, tehdit skalasında AKP ye yakın bir yerde duran SP’den medet umacak kadar –derincileri- körleştirmiş. Oturup, kalkıp Erbakan’a dua ediyorlar. SP’nin başarısı vird-i zebanları olmuş.
Şimdiye kadar, attıkları her yumruk, kurdukları her tuzak iktidar partisinin kar hanesine yazıldı. Vurdukça AKP’yi büyüttüler.
Artık, kimsenin kendilerine bakıp, parti değiştirmeyeceğini biliyorlar. Onun için AKP’ye atacakları yumrukları, SP’nin üzerinden atıyorlar. Daha az yorularak, daha çok mesafe alacaklarını umuyorlar.
22 Temmuz seçimlerinde de hedefleri aynıydı. AKP dışındaki tüm partileri bir biriyle evlendirip, diğer partilerden iktidar partisine kaymaları önlemeye çalışmışlardı. Ama kapalı kapılar ardında yapılan hesaplar, pazara uymadı. Ne DYP ile ANAP’ı evlendirebildiler, ne de SP ile BBP’yi tezviç edebildiler. BBP o dönem partiye katılanların partiyi büyütmek için değil, operasyon yapmak için geldiklerini anladı, oyuna bozdu. Neticede bu Siyaset mühendisliği, toplumun sinesine çarparak geri döndü.
Elbette AKP’nin eleştirilecek çok yönleri var. Sözgelimi şu seçimlerde aday tespitleri yapılırken çok fahiş hatalar yapıldı. Mesela Elazığ, Urfa gibi illerde yanlış isimler aday gösterildi Başbakan, çıkar kürsüde yarım saat konuşur oyları toplarım düşüncesi ile tercihlerle çok ilgilenmedi. Adayı değil beni seçiyorlar düşüncesiyle hareket etti. Oysa seçilecek belediye başkanları, 2011 seçimlerinde AKP’nin ya övüncü, ya utancı olacaktır. Bir parti ilelebet bir kişinin karizmasıyla devam edemez. İktidar partisi kurumlaşamadığı için, her şey Başbakan Erdoğan’ın kişiliğine bağlı. Başbakan sahneden çekildiği gün, AKP’ de sahneden çekilecektir.
Ancak, ETÖ’nün legal uzantılarının, AKP’nin Türkiye’yi sattığı, ABD iş birlikçisi olduğu iddialarına da katılmıyorum. Bu ülkede işbirlikçi aramada samimi olan, önce darbelere, darbecilere bakar. Çünkü hiçbir darbe Türk milleti için yapılmamıştır. Tüm darbeler, Ona çanak tutan dış güçlerin ulusal menfaatlerine hizmet için yapılmıştır. İş birlikçi arayacaksak darbecilerin içinde arayacağız.
Siyasetçiler yıllarca darbecilerin verdiği role razı oldular. Siyasetin sınırlarını derin çeteler çizdi. Bu da, hem demokrasi kültürünün yerleşmesine, hem de siyaset kurumunun vesayetten kurtulmasına mani oldu. Şimdi de aynı alışkanlık devam ediyor. Hiçbir parti diğer partiyi bitirmek için çetecilerin, darbecilerin verdiği rolü kabul etmemelidir. SP iktidar hırsı uğruna milletin ilk defa yakaladığı gerçek demokrasiyi kurma imkânını birileri adına sabote ederse kendisi de kaybeder. Artık siyasetçiler milletin verdiği role göre siyaset yapmalıdır. Bu imkânın heba edilmesi demek, AKP’nin değil tüm partilerin kaybetmesi demektir. Numan Kurtuluş kendine kucak açanların kasıt ve niyetlerini iyi anlamalı, bu çirkin oyuna gelmemelidir.