Yılmaz Öztuna

Yılmaz Öztuna

Rasmussen olayı

Rasmussen olayı

NATO silahlı kuvvetlerinin başkomutanı daima bir ABD orgenerali veya oramiralidir. Genel sekreterlik ise, idarî ve siyasî görevlere bakar. Genel sekreter, NATO üyesi devletlerin ittifakı ile Avrupa devletlerinin önemli şahsiyetleri arasından seçilir. 57 yıllık üyeliğimiz müddetince bir Türk devlet adamı bu makama ulaşamadı.
Hollandalı Schefter’in müddeti tamamlandı. AB devletleri 8 yıldan beri Danimarka başbakanı olan 56 yaşındaki A. Fogh Rasmussen’i, bu görev için münasip gördüler. 1 Ağustos’ta Brüksel’de görevine başlayacak.
Doğrusu Avrupa Birliği için münasebetsiz ve düşüncesiz bir seçimdi. Rasmussen, İslâm dünyasında Peygamberimiz’e hakaret edilmesini basın hürriyeti gereği görmekle mimlenmiş bir adam. Hiçbir Müslüman ülke, bu olayı pas geçmez. En büyük operasyonunu Afganistan’da yapan NATO kuvvetleri o ülkede birinci derecede Tâlibân ile savaşıyor. Bu seçim, Tâlibân’a, el-Kaaide’ye, Hamas’a, Hizbullah’a ve emsaline propaganda konusu olacaktır.
Üstelik Rasmussen, herhalde terör örgütlerini de fikir hürriyetinin parçası sayıyor olmalı ki, İngiltere’den kovulan PKK televizyonuna Danimarka’da yer verdi, hâlâ orada icrâ-yı faaliyet ediyor. Türk’ü ve Türkiye’yi en fazla inciten sözü ise, Türkiye’nin -Türkler Avrupalı olmadıkları için- Avrupa Birliği’ne girmemeleri beyanı oldu.
NATO’nun patronu Başkan Obama dahil, silme AB üyesi devletlerin seçmeye karar verdikleri Rasmussen’i, veto edeceğini kararlılıkla ifade etmek, Başbakan Erdoğan’a nasip oldu. Cumhurbaşkanı Gül onu destekledi. Benim değerlendirme ölçülerime göre Erdoğan ve Gül’ün bu tutumu, AK Parti iktidarının Türkiye için uzun vâdeli en cesur ve olumlu çıkışıdır. Seçimlerde umduğunu bulamamış Tayyip Erdoğan’ın prestijini güçlendirdi. Sayın Obama’nın kefil olduğu söylenen vaadlerin hiç değilse bir kısmını Rasmussen gibi yeni göre-vinde başarı göstermesi imkânsız bir adamın yerine getirmeyeceğini sanıyorum. Ancak 1. yardımcısının Türk devlet adamlarından seçilmesi bile yeterli tavizdir. Müslümanlar’dan açık özür dilediği takdirde, Erdoğan’ın nâmı Moritanya ile Yeni Gine arasında dalgalanacak, İsrail Cumhurbaşkanı’na çıkışını gölgede bırakacaktır.
****
Cumartesi yayınlanan Haftalık Durum yazımda 3 yerde doğru şekliyle (Adalar Denizi), 2 yerde maalesef (Adalet Denizi) diye dizilmiş. Özür diliyorum.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yılmaz Öztuna Arşivi