Başbakan Tayyip Erdoğan, Fransa’ya sert karşılık vermedi. Sarkozy’den lafını esirgemedi. Ama Fransa’yı ayrı tuttu. (Ermeni soykırımı yoktur) demeyi cezalandıran mahut kanun, yürürlüğe girmedi. Bir şeyler olur da kanun bir yerlere takılır mı ihtimalini görmekte yarar var.
Kanunun reddi ihtimali fazla değil. Ancak bir Sarkozy girişimidir. Senatörlere görülmemiş baskı yapıldı. Önümüzdeki günlerde Sarkozy’nin seçilmesini olumsuz etkileyecek bir gelişme olursa, getirdiği ve senatörleri baskı altına aldığı kanun da bir köşede kalır.
Kanunun, Fransa anayasasına, Avrupa Birliği kriterlerine ve demokrasinin temel kurallarına aykırılığı açıktır. Fransa’ya saygınlık kazandırmaz. Fransa’da 500.000 Ermeni asıllı var ama, 5 milyon da Müslüman yaşıyor. Çoğu Güney Afrikalı Arap’tır. Tunus, Fas, bilhassa Cezayir’den gelmişlerdir. İslâm karşıtlığı politikasında sıranın kendilerinde olduğunu biliyorlar.
Müslüman oylarının Sarkozy’ye gitmesi ihtimali çok zayıftır. Fransız Çingenelerine (Romanlar’ına) yaptığı muamele ortadadır. Ama Sarkozy, 4 yıl için yeniden seçilmek istiyor. Yasama meclisleri seçimlerinde hangi partinin kazanacağı umrunda bile değil.
Ayrıca Fransa’nın Cezayir’de, Burundi’de, pek çok Afrika ülkesinde yüz binlerce insanı süper silâhlarla öldürüp ırk temizliği yaptığı meydandadır. Son defa Bosna Hersek savaşında, NATO tarafından ülkeye atanmış Fransız generalinin, Sırplar’ın Boşnak soykırımında sessiz kalarak görevine ve insanlığa ihanet etmesi, gündeme alınacaktır, alınmalıdır.
Fransan’nın, NATO’da müttefik bulunduğu Türkiye’ye karşı bu derecede pervasız davranması, demokrasinin temeli olan fikir hürriyetini pervasızca çiğnemesi, dünyadaki Fransız saygınlığını, Fransız kültürüne ilgiyi azaltacaktır. Hâsılı Sarkozy, 5. Cumhuriyetin altından girdi, üstünden çıkmaya çalışıyor. Sanıyorum 6. Cumhuriyet hazırdır.