Serdar Arseven

Serdar Arseven

Kültür Bakanlığının 'İlhan Abi'si!..

Kültür Bakanlığının 'İlhan Abi'si!..

Bilmem hatırlar mısınız;
Geçen yılın, yani 2008'in Haziran ayında, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın sorumluluk alanına takmıştık kafayı.

Efendim, mevzu şu:
Kültür Bakanlığının, “internet şifresi (password) alan” görme engelli vatandaşlarımız için “sesli olarak” hizmete sunduğu dersler var...
Bunlardan biri de, “Din dersi.”
Bu “Din Dersi” için, haliyle “Din Hocaları” gerekiyor...
Ve görünüz;
Bakanlık, “Din Hocası” olarak kimleri seçiyor?..
Hadi bakalım, tahmin edin!..
Süleyman Ateş'i mi?..
O olsa bir derece, ne bileyim Zekeriya Beyaz bile olsa eh hadi!..
Haberi hatırlamıyorsanız eğer boşuna uğraşmayınız, aklınıza asla gelmez!..
Bu kadarını tahmin etmeniz mümkün olmaz!..
İyisi mi sizleri daha fazla zorlamadan yazayım:
Din Hocası 1: Nur Serter, şu meşhur “İkna odacısı” CHP'li profesör!..
Din Hocası 2: İlhan Arsel, şu meşhur Yerli Salman!..
Evet...
Bu iki zatın eserleri (!) Bakanlık tarafından “Sesli Kitap” hizmeti çerçevesinde kayda alınıyor ve görme engelli vatandaşlarımıza, hem de “Din Dersi” adı altında şey ediliyor!..

Şimdi Sayın Bakan;
Tamam, “Sol”dan geldiniz, iyi ettiniz, vitrin oldunuz, renk verdiniz...
Filan da...
Bu kadar da olmaz ki!..
İşin bu kadar da cılkı çıkartılmaz ki!..

Efendim, o günlerde biz yazdık gönlümüzce...
Bakan...
Sayın Bakan, kızdı.
Sitem etti.
“Ne var ki bunda” bile dedi!..
Ve lakin “Bunda ne olduğu” tarafımızdan uzun uzun anlatılınca...
O kitapların oradan kaldırılmasına karar verdi...
Biz de kendilerine cân-ı gönülden teşekkür ettik!..

Efendim, mevzu buradan başlıyor...
Hani, ÇYDD Başkanı ile Başkent Üniversitesi Rektörü'nün “Ergenekon soruşturmasına” dâhil edilmelerinin “son derece tatsız bir durum olduğunu” söylemek suretiyle, Antiergenekon cephesinin tepkisini çekti ve de başta Cumhuriyet gazetesi olmak üzere “o taraftakilerin” takdirlerini topladı ya, Sayın Bakan...
Birden “Sesli Kitap” hizmeti (!) geldi aklımıza...
Evet, Nur Serter ve İlhan Arsel çıkartılmıştı da...
Bakmamıştık hayli zamandır; daha daha kimler atıldı ve kimler dahil edildi?..
“Hele Bir bakalım” dedik...
Hay demez olaydık!..
Kardeşim, bu ne hâl!..
Ergenekon davasının önde gelen isimlerinin, ne bileyim ömrünü milletin mukaddesatıyla sürtüşmeye adamış zatların kitapları görme engelli vatandaşlarımızın hizmetine (!) sunulmakta...
Kimler var kimler...
Mesela; İlhan Selçuk!..
Mesela; Erol Manisalı!..
Mesela, mesela...
Yaşar Nuri Öztürk!..
Orhan Pamuk!..
Ve dahi... Kaç kartel yazarı!..

Duyar gibiyim;
Diyorsunuz ki; “Ayrımcılık olmaz, onları da koyacak elbet!.. Onlardan da faydalandıracak görme engelli vatandaşlarımızı!..”
E, tamam o zaman!..
Bakalım, öbürlerinden var mı?..
Yani “Dindar yazarlardan!”

El cevap: Maalesef yok!..
Ve hatta daha acı bir durum;
Merhum Necip Fazıl'dan “tek kayıt” yok; tek eser yok da...
Nazım Hikmet'ten tamı tamına 41 kayıt var!..

“Ne can sıkıcı bir vaziyet” değil mi?..
Evet, öyle...
Ne yaparsın;
O can sıkıntısıyla koştum Sayın Bakan'ın yanına...
Elimde kâğıtlar, sordum “Efendim, bu ne? Bu ne? Ya bu efendim, bu ne, bu ne, bu ne?!.”
Ve hatta hatta; “Ya bu ne!..”

Sayın Bakan; bu işlere ne kadar meraklı olduğumuzu önceki tecrübeden dolayı çok iyi bilmekte...
Ve o bilinçle;
“Haklı olduğumuzu” ve dahi “konuyla ilgileneceğini” söylemekte!..

Ben onu bunu bilmem arkadaş!..
Sayın Bakan bütün bunlardan haberdar değilse, bazı bürokratlarında “sıkıntı” var demektir!..
Bir devlet organı, Kültür Bakanlığı, görme engelli vatandaşlarımıza yönelik “sesli kitap” uygulamasında ayrımcılık yapabilir mi?..
Yapabilir!..
Mesela; Ergenekon sanıklarının kitaplarını “beraat ettikleri ana kadar” oradan atabilir!..
Lâkin,
Bunu yapmayıp da ömrünü millete, devlete hizmetle geçirmiş yazarları devre dışına iter...
“Ötekileri” ise habire desteklerse!..
Buna sizin oralarda ne derler?..

Orasını bilmem...
Bakanlık yetkilileri günlerdir, bana açıklama yetiştirmeye çalışıyor...
Yok efendim, onları talep eden varmış da, “Dindar yazarların eserlerini” talep eden yokmuş da!..
Da da da!..
Bu açıklamaya göre;
Nazım Hikmet'in talebi bol,
Rahmetli Necip Fazıl Kısakürek'i takip etmek isteyen bir tek engelli yok!..

Ve zaten;
Nur Serter de “Din Hocası!..”

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi