Kendilerine Atatürkçü Diyen Bazı Gruplar Atatürk'ü tanımalılar
önce İzmir’de bir grup gencin açtığı pankartta gördüm: “Şeriat Ortaçağdır” yazılıydı. Şimdi tarih felsefesi yapacak değilim. Aslında Ortaçağa da haksızlık ediyorlar. Beni, şeriatımıza yapılan haksızlık ilgilendiriyor. Şeriatın bir dinin bütün kanunları olduğunu bilmeliler. Oruç tutmak, namaz kılmak da buna dahil. Ortaçağ’da İslâm şeriatı karanlığa değil, aydınlığa sebep olmuştur ve engizisyonlarla sarsılan Avrupa’ya ilmin aydınlığını ihraç etmiştir. Yıllarca bizim İbni Sinamızın Kanunu’nu okuttular üniversitelerinde.
*
Bu gençler yanlış yapıyorlar. Şeriatı el kesmek olarak biliyorlar. Bu şekilde cezalandırılan insan sayısının koskoca Osmanlı tarihinde bir kaç kişiyi geçmediği söylenir. Oysa medenî kanunların bütün ülkelerde geçerli olan ve şimdi bir kısmının kaldırıldığı idam cezaları unutulmamalı ve bu karşılaştırma yapılmamalıdır. çünkü böyle bir karşılaştırma doğru bir karşılaştırma olmayacaktır. İmparatorlukların bitişiyle hukukî sistemler de değişmiştir. Artık Fransa’da kimse giyotinle idam edilmiyor.
Şeriata böyle anlamsız, yersiz ve haksız saygısızlıklar, halkta ister istemez Kur’ân’a ve İslâmiyete saygısızlık gibi algılanıyor. Nitekim İzmir’de bir kadın buna itiraz etti, tartışma çıktı.
Ertesi gün rektörler toplantısında da aynı pankartı gördüm. Bu, dediğim gibi İslâmiyete ve Müslümanlara da saygısızlıktır. Rektör Mesut Parlak da bir gün önceki konuşmasında:
“Bize dinimizi siz mi öğreteceksiniz” demişti. Bu, ne olursa olsun, İslâmiyete saygısızlığı önleyen bir tavırdır ve AKP’nin yaptığı light Islam değişimleriyle İslâmiyeti karıştırmamak ve saygısızlık yapmamak lazımdır. AKP İslâmiyete zarar veriyor.
Şeriat biraz da kitabımız Kur’ân demektir. Bakın, Atatürk hakkında biraz araştırma yapın. Bazı kitaplar ve incelemeler okuyun. Sizin yerinize bunları ben mi yapayım! Hadi bu seferlik yapayım ama şu Atatürk’ün İslâm’a ve Kur’ân’a ve Hz. Peygambere olan sevgi ve saygısını artık öğrenmelisiniz:
“Bütün dünyanın Müslümanları Allah’ın son peygamberi Hz. Muhammed’in (SAV) gösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik etmeli. İslâmiyetin bütün hükümlerini yerine getirmeli. Zira ancak bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilir. (Atatürk Ansikpoledisi, II. Cilt, Harun Yahya) Birinci Kaynak: Nedim Senbai, Atatürk, A.ü. Tarih Coğ. Dergisi)”
*
Bugün Anıtkabir’de kadınların büyük bir toplantısı vardı. Oraya gelen en ilgi çekici kişi, bence, Yozgat’tan geldiğini söyleyen bir “çiftçi”ydi. çiftçinin, derdini anlatabilmesi için Anıtkabir’e gelmek zorunda kalışı, demokratik yollardan sesini duyuramayan ve duyursa da özelleştirilen fabrikalardan, kota konulan tarlalardan atılan ve sonuç alamayan birinin çaresizliğini gösteriyordu. AKPdemokrasiye de zarar verdi.
*
Aynı günlerde ve saatlerde, Zeytinburnu’nda ölen işçilerimizin cenazeleri kaldırılıyordu. Bir genç kızın, 400 liraya çalışan ablası için, ağlayarak, “bir sigortası bile yoktu” feryadı beni de ağlattı. Ya Zübeyir Bal? 300 liraya çalışırken yüz lira daha fazla veriyor diye o maytap imalathanesine gelmiş. Tüp bebekle baba olacakmış. Zayıf, kederli bir yüzle bakıyor damatlık resminin içinden.
Pamukova’daki tren kazasında cezalanan, makinistler oldu. Kütahya tren kasasında raylar buz tuttu dendi. Oysa bakımsızlıktan çatlamış. çünkü demiryollarını özelleştireceklermiş. ölen öldüğüyle kaldı. Zeytinburnu’ndaki faciada da fatura o çaresiz insanlara kesildi. Vatandaş böyle yerleri ihbar etmiyormuş. Belediye başkanları böyle söylüyor. Bilirkişi raporunda bir sürü eksiğin olduğu tesbit edilen yerde, o bakımsız, pis binalarda çalışan, çalışmaya aday olan, Tayyip Erdoğan’ın seçim nutuklarında “gureba, fukara” diye adları geçenlere (muhtemeldir ki bu insanlar oylarını Tayyip Bey’e vermişlerdir) Tayyip Bey layık olamadı.
“Yavrum nerde abi, yavrum nerde” diye harap merdivenleri tırmanan, kendini kaybetmiş babanın sesini unutabilecek misiniz?
AKPher şeye zarar veriyor.