Aleviliğin en büyük sorunu

Aleviliğin en büyük sorunu

Türban tartışmalarını fırsat bilen İslam’a saldırıyor.Laiklik, irtica diyerek herkes eteklerindeki taşı döküyor.Bu hercümerc içinde kimin ne düşündüğünü olanca çıplaklığıyla görüyorsunuz.

Yıllardır Aleviliğin, İslami duyuş ve hissedişin bir şekli olduğunu söylüyoruz. Adını hz Ali’den, geleneklerini ehli beyt’ten alan bir hassasiyet biçimini başka tür tanımlayamazsınız zaten.

Daha birkaç gün önce Başbakan Erdoğan Alevilerin iftarına katılarak bir ilke imza attı.Onları dinledi, problemlerini çözmek için çaba sarf edeceğini söyleyerek hükümet adına taahhütte bulundu. Başbakan iftarda yaptığı konuşmada da Aleviliği –İslam çerçevesi- içinde gördüğünü özellikle vurguladı.

Benzer bir açılım Fethullah Gülen hoca efendi’den de geldi.Almanya’da bir Tv kanalında Aleviliğe dönük aşağılayıcı ifade ve ithamlara ciddi itirazlarda bulundu. Mum söndü iftirasını parça, parça edip çöğ sepetine attı.

Bunlar çok güzel gelişmeler. İnsanın kendi hakkını savunmasından daha, etkili olan başkalarının sizi savunmasıdır.Alevi ile sunni birbirlerine karşı kesinlikle öteki veya başkası değildir.Ancak bir sunni’nin, bir alevi’nin hukukunu savunması yine de son derece şık bir davranıştır ve esasen millet olmanın da gereğidir.

Bütün bunlar olurken birlikten, beraberlikten rahatsız olanlar da oldu.Ali’siz, yani İslam’sız,Alevilik projesinin tehlikeye düşeceğinden korkanlar telaşa kapıldılar.Bu kucaklaşma düşüncesini akamete uğratmak için çırpınıp, durdular…Başbakan’ı samimiyetsizlikle suçlayıp, bir dizi probleme dikkat çektiler..

İşte türban tartışmaları bu guruplar için bir vesile oldu. önce Anıtkabir’deki etkinlikte boy gösterip içlerini döktüler. Başörtüsü yasağının sürmesi için çılgınlar gibi bağırdılar.Sonra Kadıköy’de bir dizi sol örgütle beraber sahne aldılar.Alevi vatandaşlarımızın sorunlarına dikkat çekip, bunların çözümünü isteyeceklerine bildik tavırlarını sürdürerek –türban yasağının-sürmesi için yürüdüler.

Türkiye’de bazı alevi derneklerinin temel açmazı budur;.Başkalarının hayat alanlarını sınırlamayı , özgürlüklerini kısıtlamayı, bir hak arama şekli ve Alevilik sorunu olarak görmeleridir.Başörtüsü yasağının Alevilere ne faydası olacaktır, hangi meselelerini çözmüş olacaktır ki böylesine bir duruş sergileniyor?

Kaldı ki, türban sorunu başkalarının sorunu değil,hepimizin müşterek sorunudur.Karşısında veya yanında olan herkesi şu veya bu şekilde ilgilendirmekte, meşgul etmektedir.çözülmesi de hiç şüphe yok Türkiye’yi rahatlatacak, öteki meselelerin çözümüne zemin hazırlayacaktır.

Şimdi aynı Alevi dernekleri fırsattan istifade, şurada burada gösteri yapmaya devam ediyor. Konuşmalarda, sloganlarda Alevi vatandaşlarımızın dertlerinin çözümüne dönük tek bir kelime yok.Varsa, yoksa türban yasağı..Bütün bunlar bir projenin parçasıdır;İslami değerlere karşı çıkarak,Ali’siz Alevilik projesini tahkim etmek ve alevi-sunni ayrımını derinleştirmek…

Alevilerin elbette dertleri, sorunları vardır, ama en büyük problem bu derneklerdir.Alevilik bu derneklerin tahakkümünden kurtarılmadığı takdirde yakın gelecekte alevilikten geriye hiç bir şey kalmayacaktır.


Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi