Obama ve Asya
Yıllar boyu bu sütunda, Amerika’nın Asya politikasının Bush meselesi olmadığını, devlet politikası olduğunu, başkan değişince üslûp değişeceğini, hedefin sabit kalacağını bıkıp usanmadan yazdım.
Amerika’nın millî hedefini: 1) Asya petrolünün ve gazının dağıtımı ve akış yolları, 2) Asya’da terörün yok edilmesi, 3) İsrail sınırlarının güvencesi şeklinde özetledim.
Başkan Obama’nın bu devlet politikasını değiştirmeyeceği, değiştiremeyeceği âşikârdı. Genç ve siyâhî yeni başkana karşı -Müslümanlık da yakıştırılarak- gerek Türkiye’de, gerek pek çok ülkede oluşan olumlu duygular, ‘realpolitik’i değil, romantik görüşü aksettiriyordu.
Obama, 2010 bütçesinde ABD Kongresi’nden Irak harekâtı için 61 milyar, Afganistan için 65 milyar, Mısır için 1.5 milyar dolar istedi. Bu meblağlar, Birleşik Amerika’nın cihan devleti siyasetini açığa vurdu. İstediği meblağları bu kriz içinde bile Kongre’den üç aşağı beş yukarı alacak, sonra daha, müteâkiben gene daha isteyecektir.
Amerika’nın Afganistan ile Pakistan’ı ve de Irak’ı, el-Kaaide ile Tâlibân arasında bölüştürmeyeceği açıktır. Bu dolarlar o ülkelere verilse ihyâ olurlardı denebilir. Ama daha çok süper ve nükleer silâhlara ve yöneticilerin keyfi için harcanırdı. Irak, Hâşimî hanedanını, Afganistan millî hanedanını kovup, ülkelerini Moskova peyki üniformalı darbecilerin keyfine teslim ederek bugünkü âkıbetlerini hazırladılar.
Pakistan, Benazir Hanım yaşasa idi asla vermeyeceği tavizi Svat’ta vererek terörden kurtulamaz. Teröristler, Lâhor’u ve Karaçi’yi de isterler. Onun için, Orta Asya’nın güneyinde Pakistan’ın da artık bütün gücüyle katılacağı bir savaşın eşiğindeyiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.