Fener değirmeni
Fenerbahçe’nin Beşiktaş’a finalde kaybedip kupaya veda edişiyle birlikte gözler yine yönetime çevrildi.. Herkes gibi biz de bu mağlubiyetin baş sorumlusu olarak Aragones’i gösterdik.. Doğrusu da o.. Komutan nasıl ki, zaferde baş tacı ediliyorsa, yenilginin de hesabını verecek.. Aragones de Fenerbahçe’nin komutanı olduğu için hesabı ilk önce o verecek..
Tabii, sadece Aragones’in yanlışlarını gözler önüne seriyoruz, ancak bunda yönetimin ve de başkanın hiç mi sui taksiri yok?.. Günah keçisi sadece Aragones mi?..
Yoksa, zaferlere doymuş, dediğim dedik diyen huysuz bir ihtiyarı takımın başına dert eden Fenerbahçe yönetimi mi?.. Bana göre bu senenin hesabı Aragones’le birlikte yönetime de kesilse daha doğru, daha adaletli olur..
Değerli okuyucularım; sırası gelmişken biraz maziye seyahat edelim.. İsmine ister nostalji diyelim, ya da başka bir şey!..
Fener’in mazisine baktığımızda ortaya çıkan tablo gerçekten düşündürücü.. Kimler gelmiş, kimler geçmiş Fener’den?.. Ne futbol profesörleri gelmiş, geldiği gibi de postalanmış!.. Ne dünya çapında Reşat altınları gelmiş, teneke bile sayılmayıp, kendilerine güle güle denmiş!..
Şu anda da Aragones topun ağzında!..
Aragones yaptığı yanlışlarla eleştirileri hak etti, ancak Fenerbahçe’yi şampiyon yaptıkları halde sepet havası olanlar da sayı olarak az değil..
Hadi bir hatırlayalım o isimleri..
1960-61’de Macar Szekeley.. 1963-64’te Yugoslav Kokotoviç.. 64-65’te İngiliz Oscar Hold.. 1967-68’de Macar İgnace Molnar.. 69-70’de Trian İonescu.. 73-74 ve 74-75’te Brezilyalı Waldır Parreira Didi (üst üste iki şampiyonluk).. 77-78’de Yugoslav Toma Kaloperoviç.. 82-83’te Yugoslav Branco Stankoviç.. 84-85’te Yugoslav Todor Veselinoviç.. 88-89’da yine Todor Veselinoviç (103 gollü efsane Fener).. 95-96’da Carlos Alberto Parreira.. 2000-2001’de Mustafa Denizli.. 2003-2004, 2004-2005 Christoph Daum (üstüste 2 şampiyonluk).. 2006-2007 Zico..
Şampiyonluk ipini göğüsleyemeyen, fakat Türkiye Kupası, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, TSYD ve Balkan kupaları gibi önemli kupaları Fener’e kazandıran bir çok teknik direktörün de işine son verildi..
Evet, birçok ünlü futbol adamı geçti Fener değirmeninden!.. Hepsinin sonu bir öncekine benziyordu.. Yani, kaderleri kestirmeden gönderilmekti..
Şimdilerde Chelsea’yi çalıştıran ve Şampiyonlar Ligi’nde finali kıl payı kaçıran Guus Hiddink gelmişti bir zamanlar Fener’in başına!.. PSV Eindhoven’i “Avrupa Şampiyonlar Şampiyonu” yapmıştı.. Fener’e sadece yarım sezon dayanabildi.. Yine, Alman Frield Raush gelmişti.. O da Eintracth Frankfurt’u UEFA Şampiyonu yapmıştı.. Sonu kovulmak oldu..
Kalman Meszöly Macar Milli Takımı’nın hocasıydı.. Fener’e geldi ve o da yarım sezonda şutlanan bir başka ünlü oldu..
Dr.Joseph Venglos.. Onun da kartvizitinde bir zamanlar Çekoslavakya Milli Takım Teknik Direktörü yazıyordu..
Geldi, iki sezon dayanabildi ve gönderildi..
Carlos Alberto Parreria.. ABD 94’te Brezilya’yı dünya şampiyonu yapan hocaydı.. “Mümkün değil, Fenerbahçe bu adamı getiremez” dendi.. Fener bu!.. Kafaya takmasın bir kere.. Alıp getirdi Brezilyalı hocayı.. Şampiyon yaptı takımı Parreira, fakat ne hikmetse gitmek zorunda kaldı..
Bayern Münih’in hocası vatansız Chernai geldi, geldiğiyle gitmesi bir oldu..
Zeman geldi, o da kestirmeden soluğu İtalya’da aldı..
İtalya 90’da Brezilya’nın teknik patronu olan Lazaroni geldi çarçabuk gönderildi..
Holger Osieck Almanya Milli Takımı’nın ikinci adamıydı..
Fener’i çok seviyordu fakat dayanamadı..
Joachim Löw de başarılı bir Alman hocaydı ama dokular uyuşmadı ve gitti..
Daum, Almanya’da Stuttgart’ı şampiyon yapmıştı.. Kariyer sahibi bir hocaydı.. Fenerbahçe’yi üst üste 2 defa şampiyon yaptı, son senesinde de ikinci yaptı.. Ama gönderildi..
Beyaz Pele lakaplı Zico, Brezilya’nın bir zamanlar yıldızıydı.. Teknik direktör olarak Fenerbahçe’ye geldi.. İlk sene takımı şampiyon yaptı, ikinci sezon ise 2.’liği elde etti.. Ama yaranamadı.. Eften-püften sebeplerle de bileti kesildi..
Biraz da yerlilere bakalım.. Bir müddetten beri Telegol’de Fener muhabbeti yapan Ziya Şengül, bir ara takımın başına getirildi ve kovuldu..
Şükrü Ersoy, Necdet Niş, Yılmaz Yücetürk, Enver Katip, rahmetli Sabri Kiraz, Selahattin Torkal, Rıdvan Dilmen ve son olarak da 0ğuz Çetin, Fener’e teknik patron olarak getirildi.. Bunların getirilişleri tek kelimeyle olay oldu.. Ancak, Fener’le olan birliktelikleri bereketsiz bitti..
Evet, Fenerbahçe işte böyle bir kulüp değerli dostlarım!..
Başarısızlığa tahammülü olmayan bir yapısı var..
Camia, birincilikten başka bir sıralamayı asla kabul etmiyor..
Ama her sene şampiyon olunacak diye de bir kural yok..
Başka bir ifadeyle, rakiplerin eli de elma-armut toplamıyor..