Ben böyle bir imam görmedim!..
Hale bak, musalla taşından “bazı medya organlarına” cevap yetiştiriyor!..
Ergenekon'un avukatı vardı da...
İmamı eksikti;
Bir “imam” musalla taşının başında...
O ihtiyaca cevap veriyor!..
¥
“Namaz kılan değil, bale yapan genç istiyorum” höykürtüsüne uygun bir hayat süren Türkan Saylan'ı “amel defteri kapanmayacaklar” arasına kaydediveren (!) emekli müftü İhsan Özkes'i şöyle böyle tanırdık.
DSP ve CHP'den aday olmuştu.
Kötü insan değildi ama ihtiraslarına engel olamıyordu.
Bu hali de sık sık “tezvirata” başvurmasına yol açıyordu.
Üsküdar'a DSP'den Başkan adayıyken;
“Faziletli belediyede çember sakalı olmayanlar işlerini halledemiyor, bundan dolayı da dinle diyanetle alâkası olmayan insanlar berberlere koşup sakal çevirtiyorlar!” zırvasını salladı!..
(Şimdi, yani yuh;
Yüzbinlerce vatandaşın iş gördüğü bir belediyede “çember sakallı isen geç, değilsen dur” ayrımcılığı yapılacak!..
Hani adam atar da biraz destekli atar!..)
Bu böyle bir zât...
Yakınlarından biri onu şöyle anlatıyor:
“Şu an Ümraniye'de emlakçılık yapmakta. 1999'da Üsküdar DSP başkan adayıydı, seçilemedi. DSP-MHP-ANAP döneminin Diyanet İşleri Başkanı Nuri Yılmaz, Özkes'e büyük destekte bulunarak, önce Şile Müftüsü yaptı, hemen birkaç ay sonra da Beyoğlu Müftüsü. 2002'de, CHP'den aday adayı olmak için başvurdu ama aday yapılmayınca, eski görevine dönmek istedi. Adana Saimbeyli'ye atanınca beğenmedi, emekliye ayrılmayı tercih etti.”
¥
Kırık dökük bir hayat...
Çok çaba sarf etmiş, bir yerlere gelebilmek için...
O kadar ileri gitmiş ki; “Allah bir başka partiye gitmekten beni korusun” bile demiş!..
DSP'de ölümüne DSP'li, CHP'de ölümüne CHP'li!..
Dedik ya;
Türkan Saylan'ın imamı İhsan Özkes, “kötü” bir insan değil aslında...
Eşi tesettürlü, hep böyle yanlış işler yapmış bir zât da değil.
İyi işleri de var.
Mesela;
İmam Nevevi'nin Riyazu's Sâlihin'ini tercüme etmiş...
Ecevit'lere yaklaşma çabası içine girinceye kadar “dostlarıyla ilişkileri” de iyiymiş!..
Sonrasında, “politikaya” ancak “soldan” girebileceğini düşünerek o taraflara yanaşmış!..
Orada da kıymetini bilememişler pek, planları hiç tutmamış!..
Durumu; İbrahim Suresi'nin 3. ayetindeki “Onlar, dünya hayatını ahirete tercih ederler...” hükmüne fevkalade uygun!..
İşte;
Diyanet mensupluğundan kurtulup, bir yerlere uzanmak istemiş...
Muhafazakar-Sağ'da güçlü ilahiyatçılar bulunduğundan...
Oralarda yer bulamamış!..
Böyle olunca da...
“Siyasal İslam'la mücadele halindeki İmam” imajını tercih etmiş!..
Duruma uygun kitaplar filan yazmış!..
Orada da, Yaşar Nuri Öztürk gibi “daha dişli” adamlar olduğundan, dikiş tutturamamış!..
Şimdi;
Türkân Saylan'ın ölmesinden ve Deniz Baykal'ın da cenazede bulunmasından istifade, “Ergenekon takımının” hoşuna gidecek çıkışlarla “adaylığını” garantilemeye çalışıyor!..
Deniz Baykal da yanına çağırıp; “Aferin” demiş ya...
Dünyalar onun;
İbrahim Suresi'nin 3. ayetindeki “Onlar, dünya hayatını ahirete tercih ederler” hükmüne uygun olarak!..
BU AKŞAM 32. GÜN'DE SAYLAN MESELESİNİ TARTIŞIYORUZ
Evet, Türkan Saylan'ın ölümünün ardından gündeme yerleşen VAKİT'in temsilcisi olarak bizi davet ettiler...
Bakalım, “objektif” bir yayıncılık olacak mı?..
Bir tecrübe daha.