Ahmet Varol

Ahmet Varol

İşgalcinin Kapı Bekçiliği

İşgalcinin Kapı Bekçiliği

çağın müstekbir güçlerinin gözetiminde yürütülen Gazze ablukasını yararak bu bölgede yaşayan insanların yeniden dünyayla irtibatını sağlamak için çaba harcayan birçok yardım kuruluşu var.
Bunlar, herhangi bir fırsat doğduğunda anında değerlendirmeye çalışıyorlar. IHH’nın gayretine hep birlikte şahit olduk. Aynı şekilde Bahreynli bir heyet de insanlık dışı ablukayı yarmak ve Gazze ahalisine yardım için bazı imkânlar oluşmasına öncülük etmek amacıyla geçtiğimiz günlerde bölgeye gitti. Ne var ki heyetin gitmesine izin veren Mısır yönetimi ülkesine dönmesini engelledi.
Bu olay bize Gazzeli hacılar meselesini hatırlattı. Bu yıl Gazze’den hacca gitmek isteyenlerin giriş ve çıkışlarının nasıl olacağı tartışılırken Mısır onlara geçiş izni vermek suretiyle herkesi şaşırtmıştı. Ne var ki dönüşlerinde, işgal devletinin talimatlarını yerine getirip hacıların topraklarına girişlerini engelleyerek daha fazla şaşırttı. Böyle yapması hacıların gidişlerine izin verilmesinin de bir oyun olabileceği tereddütlerinin oluşmasına yol açmıştı.
Bütün bu gelişmeler karşısında artık şu gerçeği biraz daha yüksek sesle dile getirmek gerekiyor: Evet, işgalci Siyonist devlet Filistin halkına, Gazze ahalisine büyük zulüm yapıyor. Onların hastalarının bile dışarı çıkmalarının engellenmesini sağlayarak tarihte benzeri az görülmüş vahşet sergiliyor. Ama bu vahşette İsrail işgal devletinin kapı bekçiliğini de Mısır ile Avrupa Birliği yapıyor. Mısır, sınırın öbür tarafındaki ülke olması sebebiyle abluka uygulamasının bütün katılığıyla sürdürülmesinde kendisine görev verildiğini iddia ederek geçişleri engelliyor. Avrupa Birliği de yine ablukanın uygulanması görevlendirmesiyle sınıra uluslar arası güç yerleştirmiş durumda.
İşgalci Siyonist devlet kuşatmanın planlayıcısı, bu devletin başbakanı Olmert zindan müdürü, Mısır cumhurbaşkanı Hüsni Mübarek de onun gardiyanı, giriş çıkışları kontrol görevini yerine getiren bir kapı bekçisi. Bu büyük bir zillet değil midir?
Gazze’nin dünyayla bağlantısını sağlayan Rafah sınır kapısının normal diplomatik kurallara ve sınır kapılarıyla ilgili teamüllere göre açılması için Filistin halkının oylarıyla iş başına gelmiş olan İsmail Heniyye hükümeti günlerden beri yoğun çaba harcıyor. çözümün gerçekleşmesi ise birinci derecede Mısır’ın tutumuna ve kararına bağlı. Bir ara çözüme çok yaklaşıldığı düşünülüyordu ki birilerinin devreye girmesiyle yine işler karıştı ve kilitlendi.
Heniyye hükümeti heyetinin Rafah kapısının açılması konusunda bir çözüm arayışıyla Mısırlı yetkililerle görüşmeler yaptığı 27 Ocak 2008 Pazar günü özerk Yönetim Başkanı Mahmud Abbas da işgalci Siyonist devletin başbakanı Ehud Olmert’le görüşme halindeydi. İsrail haber kaynaklarına yansıyan bilgilere göre Abbas, Mısır’ın Rafah kapısını açmaması için Olmert’ten Avrupa Birliği’ni devreye sokmasını istemişti. Abbas’ın isteği bu konuda Avrupa Birliği tarafından Mısır’a baskı yapılması ve böylece kapının açılmasının engellenmesiydi. O, işgalci Siyonist devlete Rafah kapısını kontrol hakkı tanıyan 2005 anlaşmasının yenilenmesini, Filistin tarafında kapı bekçiliği görevinin de kendisine verilmesini istiyordu.
çok geçmeden AB yetkilisi Javier Solana, bölgeye bir ziyaret gerçekleştirdi. Solana, ziyaretinde Mısırlı yetkililerle özel görüşmeler yaptı. Bu görüşmelerden sonra Mısır’ın tavrında çok belirgin değişiklik oldu ve kapı konusundaki tutumunu yeniden katılaştırdı. öyle ki Bahreyn heyetinin ülkesine dönmesini bile engelledi. Bu, heyet üyelerini Mısır’da tutacağı anlamına gelmiyor. Ama Gazze’ye gitmek, kuşatmayı yarmak isteyenlere bir gözdağı anlamı taşıyor. Bütün bunların birbiri ardından gerçekleşmesi tesadüf değildir elbette. Demek ki Abbas’ın istediği olmuştu. Zaten bunu Abbas’ın istemesine gerek yoktu; işgalci saldırgan devlet AB’ne bir şekilde yaptıracaktı. Ama Abbas’a istetmek suretiyle nasıl sinsice oyun oynuyor! Rafah’ın kapı bekçiliğini Hüsni’ye yaptırdığı gibi. Müslüman toplumların başına musallat edilmiş uzaktan kumandalı diktatörler işte böyledir. Kendi halklarının tepesinde müstekbirlerin sopaları.
Not: Yarın (10 Şubat Pazar) inşallah Bayrampaşa Kültür Merkezi’nde Yardımeli Derneği tarafından Gazze’ye yardım ve destek amacıyla bir program düzenlenecek. Bu tür programlar kardeşlerimize desteğimizi ortaya koyma, onlara elimizden geldiği kadar yardımcı olma ve böylece kardeşlik görevimizi yerine getirme açısından birer fırsattır. Saat 14.30’da başlayacak ve çeşitli etkinliklerin yer alacağı programda biz de inşallah bir konuşma yapacağız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Varol Arşivi