Hangileri?..
Bir bakıyorsunuz, Meclis’teki şifreli mayınlara...
Adamlar terörün başını devletle pazarlığa oturtmak için işbaşında. Değilse, kan akmaya devam edeceği tehdidine karşı yetkililerden tek bir cevap cümle yok.
Arkasından yabancılar adına ihale kavgaları yetişiyor.
Mayın mı ararsın, dolu.
Yabancılık 150 yıldır milletimizin başının belası.
Lozan kahramanları!
Biz o devirlerde tapusuzmuşuz da, Lozan’da gitmişler Anadolu’nun tapusunu almışlar. Meğersem o güne kadar gecekondu çocuğuymuşuz...
Asıl düşündürücü burasıdır işte.
Bu ülke hangi noktasından kuşatılmamış ki?
Mayın dediğiniz bilemediniz bir arazide olur, ama bu milletin tarihi belli bir sayfasından itibaren hep mayınlı.
Hem ben şunu da anlamış değilim.
Nasıl bir devlet ki üzerindeki haşarat bitleri temizlemek için kanun çıkartmak gereğini duyuyor? Kanun çıkamazsa bitleneceğiz mi?
Hani Lozan’da tapu almıştık?
O mayınları teröristler döşemiş olsa, sen de bekleyesin ki Meclis’ten kanun çıksın, sonra da yabancı şirketler gelsinler mayınları temizlesinler.
Öl Mehmet öl, kalan sağlar bizimdir...
İşte gördük, iktidar mayın temizleme kanununu fire vermek pahasına çıkardı.
“Fireli kanun”, demektir ki tez elden Anayasa Mahkemesi’nden geri tepecek.
Temizle mayınları, arazi de senin olsun.
İstediğin gibi tepe tepe kullan. İstersen yeraltına bir başkalarını da sen döşe...
Hem ne var ki 49 yıl, diğer iktidar gelir, o da bir 49 verirse eder 98!
O zaman Lozancının havası hepten iner, tapular da gider, egemenlik de gider.
Ne hikmetse, hükümet mayın konusunda kararlı.
İyi de, diğer mayınlar ne olacak?
Bu milletin çocukları kamusal alan denilen mayınlı kesimlere sokulmuyor.
Bir kararlılık da şu kıyafet özgürlüğü önüne konulan çağdışı yasaklar için gösterilse olmaz mı? Aynı kararlılık sivil anayasa yapımında da gösterilse.
Ama değil...
Hani milletvekili maaşları denilince Meclis’te ne iktidar kalır, ne de muhalefet.
Gardaş olurlar...
İhale işleri öyle olmuyor.
Çünkü Suriye sınırındaki o muazzam topraklarda rant kavgası var. İhalesi birilerine mutlaka verilecekse, duruşlar bakmışsınız ki kan gövdeyi götürürcesine kararlı.
İhale kuzgunları...
Ne imiş?
Koskocaman Osmanlı’nın torunları tarlalarına diktikleri mayınları geri dönüp çıkaramıyorlar. İlle de bir yabancıya ihale...
Onun için de Meclis’ten kılıflı kanunlar çıkarılması gerekiyor.
Değilse, ne demek oluyor ki bir devlet kendi hakimiyeti altındaki topraklardan mayın temizlemek için kanun çıkarmak gereğini duyuyor?
Dünyada bir başka emsali, örneği var mı?
Yarın da petrol çıkarmak için bir başka kanun Meclis’e sürerlerse şaşmam, çünkü orada da ihale konusunda rant kavgasının en alası var.
Petrolü çıkaracaklar, elli yıllığına üzerine yatıp yeyip içecekler.
Adı senin, petrol kuyuları başkalarının.
Arabistan ile Irak öyle değil mi?
Hinlik mi desem?
İhale kanunu var, bir de özeli çıkarılıyor.
“Çıkan kanunda İsrail yazıyor mu?”
Yazmaz efendim yazmaz...
Uçak alımları ile ilgili ihalelerde de İsrail yazmıyor.
Anlaşılan mayınları sadece Suriye sınırına döşeseler eyvallah, genlerimize kadar döşediler. Hangi yöne baksak, hangi sahaya el atsak altından yabancı eli mayınlar çıkıyor.
Artık yeter...
Bunca yıldır sömürüldüğümüz yetmedi mi?