Obama’yı Bush’tan Akıllı Sanıyorduk
Obama, Kahire’deki konuşmasında Filistin meselesiyle ilgili olarak “kim suçlu?” sorusuna cevap ararken çok ilginç bir şey söyledi. Bu soruya “Filistinlilerin yurdundan olmalarının sebebi İsrail devletinin kurulması mıdır?” sorusuyla cevap vermeye kalkıştı. Böyle bir soru sormasının amacı ise Filistin halkının haklı ve meşru mücadelesini haksız çıkarmaya çalışmaktı. Biz, Obama’nın en azından selefi Bush'tan biraz daha akıllı olmasını umuyorduk. Ama böyle saçma bir soru sorması ya yanlılığın gözlerine bir perde çektiğini bu yüzden de aklını iyi kullanamadığını yahut Uluslararası Siyonizmin Amerika ve Avrupa toplumlarını yanıltmak için yıllardan beri sürdürdüğü propagandada kullandığı yalanı hâlâ doğru kabul ettiğini gösteriyor.
Malum olduğu üzere Siyonistler İslâm âlemine yönelik propaganda faaliyetlerinde Filistinlilerin topraklarını elleriyle sattıkları ve kendilerinin de topraklara para ödeyerek sahip oldukları yalanını kullanırken Batı toplumlarına yönelik propaganda faaliyetlerinde de Filistin’in boş olduğu ve kendilerinin gidip oraları ihya ettikleri yalanına başvurmuşlardır. Bu yüzden Batı’ya yönelik propagandalarında “vatansız halka halksız vatan” sloganını yaygınlaştırmışlardır. Ne yazık ki İslâm âleminde özellikle de Türkiye’de hâlâ birinci yalana inanan çok sayıda insan bulunduğu gibi özellikle Amerika’da ikinci yalanı doğrulayan kişi sayısı da az değildir. Ama ABD başkanlığına getirilmiş bir şahsın en azından tarihi gerçekleri biraz bilmesi ve Siyonist işgal devletinin kurulmasıyla birlikte sekiz yüz bin Filistinlinin aynen Nazilerin tehcir metotlarının kullanılması suretiyle yurdundan kovulduğunu ve onların mülklerine de işgal devletinin çıkardığı Sahipsiz Mülkler Kanunu’nun uygulamaya geçirilmesiyle el konulduğunu öğrenmiş olması gerekirdi.
Bu gerçekleri öğrendikten sonra “Filistinlilerin yurdundan olmalarının sebebi İsrail devletinin kurulması mıdır?” sorusunu soran birinin algılama ve mantıkî muhakeme kabiliyetini (Batılıların deyimiyle IQ’sünü) tahkik etmekte yarar vardır. Yoksa bu zaaf son dönemdeki ABD başkanlarının genel bir sorunu mudur?
İyice sakız haline getirilen “iki devletli çözüm” formülünü Obama’nın da tekrar etmesi “uyu yavrum uyu” ninnisinin bu kişi tarafından da tekrar edilmesinin ötesinde bir anlam taşımıyor. Bu sakız 1991’de başlatılan Madrid sürecinin başından beri ağızlarda dolaştırılmaktadır ve uygulamaya geçirilmesi konusunda hiçbir ilerleme kaydedilmemiştir. Çünkü böyle bir ninninin okunmasının amacı Filistinlilerin bir devletlerinin olmasını değil, uzaklardan bir serap gösterilmesi suretiyle Siyonist işgal devletinin meşrulaştırılmasını sağlamaktır. Bundan dolayı da tamamen ucu görünmeyen bir tünele dönmüştür. Arafat’ın girdiği bu tünelde bugün Mahmud Abbas ilerlediğini sanıyor. Ama karanlık bir tünel olması ve ne zaman bir ilerleme kaydetse gizli bir elin kendisini geriye itmesi sebebiyle yerinde saydığını fark etmiyor. Siyonist işgal devletinin ve onu himaye eden ABD’nin “para peşin mal veresiye” uygulamasından dolayı Yasir Arafat başta olmak üzere o tünele girenlerin hepsi kendilerine dayatılan Siyonist işgali meşrulaştırmayı kabul etmelerine rağmen henüz tünelde bir ışık emaresi görülmüş değildir. Bugün o tünele Filistin’deki İslâmî direnişin de girmesi isteniyor. Ama her şeyden önce Siyonist işgali meşrulaştırmamak İslâmî direniş açısından bir değişmez ilke olduğu için o tünele kesinlikle girmeyecektir.
Obama, işgalci Siyonistlerden yana tavrını “şiddet” hakkındaki öğütlerinde de çok belirgin bir şekilde ortaya koydu. Bu öğütlerinde kendince Hamas’ı muhatap aldı. Onu muhatap almanın amacı tabii ki suçlu göstermekti. Bu, Yahudinin hem vurup hem “imdat!” çağrısı yapmasına Obama’nın ilgi gösterip de onun parmağının işaret ettiği yöne bakmasından kaynaklanıyordu. ABD’nin verdiği uçaklarla, helikopterlerle ve bombalarla Gazze’nin neredeyse yarısını harabeye çeviren işgalci Siyonistin sergilediği vahşete, izlediği şiddet politikasına karşı bir duruş sergileme cesareti gösteremeyince, kendi yurdunu işgalden kurtarmak için haklı ve meşru mücadele yürüten bir hareketi mahkûm edip ondan şiddeti bırakmasını istiyor. Unutmamak gerekir ki Filistin topraklarına şiddeti taşıyanlar Siyonist terör örgütleridir. Onların kurduğu işgal devleti de bugüne kadar sadece şiddetle ayakta kalabilmiştir.
Obama, yine İslâmî direnişle ilgili sözlerinde “Hamas, bazı Filistinliler tarafından desteklenmemekle birlikte…” ibaresini kullanıyor. Bu laf ustalığını yoksa Amerika’daki Yahudi lobilerinin propaganda uzmanları mı öğretti sana Obama? Kendisinin küçük bir oy farkıyla başkanlığı kazanabildiğini ve bunu başarabilmek için nice pozlara girdiğini unutup da, geniş kitlelerin büyük teveccühüne mazhar olarak oyların üçte ikisini alan Hamas’la ilgili sözlerinde bardağın dolu tarafına değil de boş tarafına işaret etmeye kalkışıyor!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.