Bağlanma- yacaksın...

Bağlanma- yacaksın...

Son zamanlarda bakıyorum da çevremde herkeste bir Can Yücel hayranlığı baş gösterdi.
O sakalı bıyığı sigaradan sararmış, kirli, pejmürde görünüşlü şair var ya o işte, Can Yücel.

Marksist, küfürbaz şair!

Öyle ama o pejmürde ve küfürbaz adamdan ne güzel sözler sadır olmuş öyle.

Demek ki insanları dış görünüşlerine bakarak yargılamayacaksın!

Etrafta Can Yücel hayranlığını körükleyen birkaç kişi var. Samanyolu TV'den Asım Yıldırım bunlardan biri. Benim Can Yücel'i keşfetmemi sağlayan da o.

Can Yücel'in o muhteşem şiiri "Bağlanmayacaksın"ı ondan dinlemiştim...

Duyunca Hoca Efendi'den işittiğim "Bu dünyada hiçbir şeyin tiryakisi olmayacaksın, o olmadan yaşayamam, o olmadan olmaz demeyeceksin" sözünü hatırladım.

İşte Can Yücel'in Bağlanmayacaksın'ı:

Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.

"O olmazsa yaşayamam" demeyeceksin.

Demeyeceksin işte. Yaşarsın çünkü.

Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.

Çok sevmeyeceksin mesela.

O daha az severse kırılırsın.

Ve zaten genellikle o daha az sever seni.

Senin onu sevdiğinden.

Çok sevmezsen, çok acımazsın.

Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.

Çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini...

Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.

Senin değillermiş gibi davranacaksın.

Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.

Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.

Çok eşyan olmayacak mesela evinde.

Paldır küldür yürüyebileceksin.

İlle de bir şeyleri sahipleneceksen, çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.

Gökyüzünü sahipleneceksin.

Güneşi, ayı, yıldızları...

Mesela Kuzey Yıldızı, senin yıldızın olacak. "O benim" diyeceksin.

Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir şeylerin...

Mesela gökkuşağı senin olacak.

İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.

Mesela turuncuya ya da pembeye.

Ya da cennete ait olacaksın.

Çok sahiplenmeden, çok ait olmadan yaşayacaksın.

Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,

Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.

İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak...

Böyle bir şiiri yazan kişinin "Marksist" olduğunu düşünemem bile. Adam tam bir Müslüman gibi düşünüyor işte. İlişik yaşayacaksın diyor!

Can Yücel'in mal varlığını açıkladığı şiiri de mükemmeldir.

1-Avşa adasında üç daire, dört üçgen, beş dikdörtgen

2-Gökyüzünde bir bulut

3-Bitlis'te beş minare

4-Biri yazlık, biri kışlık iki platonik sevgili

5-Büro mobilyası ve çelik kapı üreten bir fabrikanın öğle üzeri yaslanıp sigara içilen beyaz duvarı

6-Islıkla da çalınabilen dört anonim türkü

7-Palandökende bir palan, iki döken

8-Kastamonu'da üç kasto

9-Üç fay hattı

10-Bir çarşamba, iki perşembe, üç cuma

11-Dünyada mekan

12-Ahirette iman

13-Denizde kum

14-Uzayda yerçekimsizlik

15-Bi çuval gazoz kapağı

16-Bi kibrit kutusu sigara izmariti

17-On sekiz saç biti

18-Biri İngilizce 6 adet küfür

19-Yirmi tane boş naylon poşet

20-Sevenlerin kalbinde kurulmuş bir taht

21-Bi sürü saç sakal, kıl, tüy, yün

22-Üç ayrı parkta üç ayrı belediyeye ait üç ayrı banka reklamlı bank

24-İki büyük taş kütlesi

25-Bir adet ağaç gölgesi

26-Üç kuş kanadı sesi

27-Bi sürü kedi köpek

28-Bi Marmara Denizi

29-Camına yaslanıp seyredilen iki piliç çevirmeci

30-Her akşam karıştırılan dört çöp bidonu

31-Çalıp çalıp kaçılan beş melodili apartman zili

32-Nakit 15 kuruş

33-Anne babadan kalma yarısı yaşanmış bi ömür.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi