Kapı gibi proje: GAP
Başbakan Erdoğan, kapatma davasının bir an önce neticelenmesini istiyor.
Kolay değil çünkü. Demokles'in kılıcı gibi başlarında sallanan bir dava bu dava. Sistem tarafından istenmediğinizin, derin bürokratik çevreler tarafından asla kabul görmeyeceğinizin bir ifadesi aslında.
Böyle bir ağır psikolojik baskı karşısında bir parti ne yapar?
Mesela takımdan gönderileceğini öğrenen bir futbolcu, önündeki maçlara asılır mı? Yoksa zaten beni kovacaklar deyip, yan gelip yatar mı?
Doğrusu AK Parti genel merkezinde böyle bir hava hâkim olduğu bilgisi sır değil. İşte Başbakan, önünü görebilmek için bir an önce kararın çıkmasını istiyor. Ama takımdan gönderilecek futbolcu psikolojisinde görünmek de istemiyor.
Son örnek; Güneydoğu Anadolu Projesi. Artık kabak tadı veren bir projeydi GAP. 40 yıldır bir türlü bitirilemeyen, belki de bitirilmek istenmeyen bir proje. Adı gibi bir türlü proje safhasından çıkıp da uygulamaya geçemeyen bir ütopya sanki.
Şimdi Hükümet büyük bir risk aldı. Kendini önemli bir taahhüdün altına soktu. 40 yıldır bitmeyen bir rüyayı, 4 yılda bitirmek gibi iddialı bir söz verdi Başbakan Diyarbakır'da.
GAP, 1980'li yılların başında bitirilebilseydi, acaba bölgede terör yine de hortlar mıydı? Bunun üzerinde ciddi ciddi düşünmek gerekiyor.
Başbakan Erdoğan'ın, GAP Eylem Planı'nın sadece sulama kanallarını bitirmekle ilgisi olmadığını söylemesi de önemliydi. çünkü proje, bugüne kadar sadece maddi yönüyle ele alınmış, işin sosyo-kültürel boyutu hep ihmal edilmişti.
Şimdi ortada ciddi bir problem duruyor. Hükümet GAP'ı gerçekten bitirilebilecek mi?
Şu anki siyasi tabloda bırakın 4 yıl sonrasını 1 ay sonrasını bile kestirmek güç. Davanın bir an önce sonuçlandırılması işte bu yüzden büyük önem taşıyor.
Kapatma davasının Türkiye için niçin bu kadar önemli olduğunu anlayamayanlar, durma noktasına gelen yatırım hamlelerine, ülkeden kaçan yabancı sermayeye bir kez daha bakmalı.
GAP sadece AKP'nin değil ülkesini seven herkesin projesi. Onun hayata geçmesi, kök salması, Güneydoğu'ya can suyu vermesi sadece bölge halkı için değil bütün Türkiye için çok önemli.
Bu hükümet, bir türlü hayata geçmeyen birçok projeye can verdi.
İşte 50 yıllık AB serüveni.
Yılan hikâyesine dönen Bolu tüneli ve Karadeniz sahil yolu projesi.
Bu gibi onlarca proje, bürokratik elitin tozlu raflarında çürümeye terk edilmişti.
Partisi hakkındaki kapatılma davasına ve üzerindeki ağır psikolojik baskıya rağmen Başbakan'ın GAP'a dört elle sarılması büyük bir alkışı hak ediyor.
Ama eleştirilecek önemli bir nokta da var ki söylemeden geçemeyeceğim.
Başbakan Erdoğan, 22 Temmuz seçimlerinden sonraki yeni dönemde, icraatlarına türbanla başlamak yerine GAP ile başlasaydı daha iyi olmaz mıydı? Acaba Başbakan'ı hangi danışmanı yanılttı? Tarih bir gün bu sorunun cevabını da verecektir!