Alperenlerin tepkisi ve tepkisiz toplum
İdil Biret’in Topkapı sarayında verdiği konserde, içki dağıtılması Alperen ocakları tarafından protesto edildi.
Topkapı sarayı mukaddes emanetleri bağrında taşıyan bir mekan.
Her gün binlerce insan peygamber efendimiz ve onun şanlı ashabından kalan emanetleri görmek için buraya koşuyor.
Onun için Topkapı sarayını her hangi bir mekanla mukayese etmek mümkün değil.
Herhangi bir mekan olmadığı için de, her rezalet burada irtikap edilemez.
En azından bu, Müslümanlara saygının bir gereğidir.
Camide şarap içmek, kilise de zina yapmak, havra da hırsızlık yapmak asla özgürlük ve demokrasi olarak mütalaa edilemez.
Bazıları demokrasiyi her rezaleti her yerde irtikap etmek gibi görüyor.
Hiçbir ahlaki, imani ölçü tanımamak, kendi zevk ve hevası için her türlü toplumsal değeri çiğnemek olarak algılıyor.
Ölçüsüzlük ne demokrasi, ne de özgürlüktür. Ölçüsüzlük anarşidir. Farklı eğilimlerin, hassasiyetlerin olduğu bir toplumda, bir arada yaşamanın asgari şartı, toplumun büyük ekseriyeti tarafından paylaşılan değerlere saygı göstermektir.
Türk milletinin kalbinin attığı bir yerde burada demokrasi var diye, kutsallarla bir arada bulunması kabil olmayan iş ve eylemler yapılamaz, yapılmamalıdır.
İnsana,topluma ve ülkeye saygının gereği budur.
İdil Biret konseri ve içmek için Topkapı sarayı doğru bir mekan değildir.
Tarihe tanıklık etmiş böyle bir mekanda bu tür organizasyonlar düzenlemek aynı zamanda bir meydan okumayı da içinde barındırır. Yerleşik değerlere, topluma, ahlaka, meydan okuyan mutlaka toplumdan gerekli tepkiyi de görür.
Alperen ocakları bu duyarsızlığa, kabalığa, saygısızlığa tepki göstererek, bir çok insanın içindeki isyanı dile getirmiştir. Hukuk çerçevesi içinde kalan, şiddet barındırmayan her tür tepki demokratik bir hakkın dile getirilmesidir.(ancak olur olmaz her yerde namaz kılmayı da namazın ruhuna aykırı buluyorum... Namaz bir tepki aracı değildir,gösteri amacıyla kulanılamaz)
Bundan rahatsız olmak demokrasiden rahatsız olmaktır.
Kültür bakanının tepkileri rahatsız edici bulması, her yaptığına onay beklemesi ise yadırgatıcıdır. Sn Günay eski yoldaşlarına mesaj verecekse bunun yolu mukaddes emanetlerin bulunduğu bir alanda içki içmek, milletin değerleriyle dalga geçmek değildir. Bade içip, sarhoş olmak için İstanbul’da kimseyi rahatsız etmeyecek binlerce mekan var. Önemli olan eğlenirken de, ağlarken de kimseyi rahatsız etmemek, kimsenin değer yargılarıyla alay etmemektir.
Bazıları her tepkiyi büyük bir infialle karşılıyor. Yapılan her kepazeliğin sükutla karşılanmasını bekliyor. Tepkisiz bir toplum olmamız için en küçük milli dirençlere –terör-kulpu takıyor. Bu yanlıştır. Bir inancınız, ahlakınız, geleneğiniz varsa onlar çiğnendiği zaman tepkileriniz de olacaktır. Tepkisiz toplum, yalama olmuş, hiçbir değer yargısı kalmamış toplumdur. Bayrağınız, ezanınız, dininiz, diyanetiniz, vatanınız, onurunuz çiğnendiğinde elbette tepkileriniz de olacaktır.Bunu da kaybederseniz artık bu toprakta tutunmanıza yarayacak hiçbir şeyiniz kalmamış demektir.Türk gençliği tepkisiz olmamalı, ama tepkilerini hep yasal hudutlar içinde tutmalıdır.