ÖSS, başarılıları cezalandırmak için mi yapılıyor?
Bilindiği üzere gençler için üniversiteye girmek, ‘hayatlarına yön verme’ bakımından çok önemli. Türkiye’de sürdürülen eğitim sistemi sebebiyle gençler arzu ettikleri meslekten ziyade, ‘puanını tutturabildikleri meslekleri’ tercih etmek durumunda kalıyorlar. Bu sebeple de üniversitelerden mezun olan binlerce genç, “Ben bu mesleği niçin seçtim?” sorusuna kendisini ikna edecek cevap dahi veremiyor.
Üniversiteye giriş imtihanlarında böyle çelişkiler yaşanırken, çok daha derin bir yara ve çelişki ise nedense görülmek istenmiyor. İmam hatip lisesi mezunlarının istedikleri üniversiteye girmesine mâni olmak gayesiyle, 28 Şubat sürecinin dayattığı bir ‘katsayı’ uygulaması var. Bu uygulama genelde meslek lisesi mezunlarına ve özelde de imam hatip lisesi mezunlarına diyor ki: “Sen boşuna üniversiteye girmek için uğraşma, çalışma. Soruların tamamını da cevaplandırsan istediğin üniversiteye, bölüme giremezsin!”
Nitekim, hemen her yıl bu uygulamanın açtığı yaralara şahit oluyoruz. İmam hatip lisesi mezunlarını engelleyen ‘katsayı’ uygulaması olmasa; istediği her okula, her bölüme girebilecek ölçüde başarılı olan öğrenciler maalesef istemedikleri bölümlere girmek mecburiyetinde kalıyor. Bu uygulama, her türlü yanlışının yanı sıra başarıyı cezalandırması bakımından da ‘Nobel’e aday gösterilmesi gereken bir uygulamadır!
Bu yıl da ‘Nobel’lik bir hadise yaşandı. ÖSS’de 120 sorunun 115’ini doğru cevaplandırarak Türkiye 2.’si olan, Rize İmam Hatip Lisesi mezunu Zahide Keskin, başarılı olduğu için alkışlanması gerekirken resmen cezalandırılıyor! Niçin? Çünkü o ‘yasaklı okul’ imam hatip lisesinden mezun olmuş!
Yahu, bu okullar her ne kadar ‘demokrat iktidarlar’ döneminde açılmış olsa da, nihayetinden devletin açtığı okullar değil midir? O halde bu okullardan mezun olanlara karşı duyulan bu alerji niçin? Ölçü, öğrencinin ne kadar ‘başarı’lı olduğu, kaç soruya doğru cevap verdiği olması gerekmez mi? Niçin önyargılar ‘başarı’yı gölgelesin?
Rize’ye 44 yıllık süre içerisinde en büyük ÖSS başarısını taşıyan imam hatip lisesi mezunu Zahide Keskin şöyle demiş:
“Kırgın olduğumu belirtmeden geçmek istemiyorum. Katsayı eşitsizliğine inşallah ilerleyen süreçte bir çözüm getirileceğini ümit ediyorum. Demokrasi ülkesinde katsayıya takılıp kalmak beni çok üzmüştür. İnşallah benim uğradığım haksızlığa, benden sonraki arkadaşlarım uğramaz.”
Türkiye’yi idare edenler ya da idare ettiğini düşünenler, önümüzdeki yıl katsayı adaletsizliğinin sona ereceğini söylüyorlar. Bu vaadleri daha önce de duyduğumuz için sevinemiyoruz. Ne zaman ki bu adaletsizlik sona erer, ancak ondan sonra sevinebiliriz.
Türkiye’yi idare edenlere ve yasakçılara şimdiden söyleyelim: Bu adaletsizliğin sona ermesi şart, ama tek başına yeterli değil! Bu adaletsiz uygulama sebebiyle bu süre zarfında mağdur olan bütün öğrencilere hakları iâde edilmelidir! Ancak ondan sonra gerçek anlamda hak yerini bulmuş olur.
Hepimizin cevaplandırması gekenen ağır soru şudur:
ÖSS, başarılı olanları cezalandırmak için mi yapılıyor?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.