Para ve maddi menfaatin tek değer hâline getirildiği bir ülkede yaşıyoruz. Dünyanın her tarafı da -bizdeki gibi olmayan yerler de olmakla birlikte- hemen hemen böyle görülüyor.

Asrımızda, para, din- iman gibi olmuştur. Konfor, israf, aşırı tüketim, lüks hayat, keyif sürmek milyonlarca insanın tek amacı hâline gelmiştir. Lâfa gelince mangalda kül bırakmayanlar uygulamaya gelince nice yamukluklar içinde iyot gibi sırıtmaktadırlar. Görülen o ki, rezillik almış başını gidiyor. Her kesimin ele avuca alınır tarafı kalmadı. Neden böyle oldu? Ülkeye hizmet edecek bilgili ve faziletli insanları yetiştirecek bütün müesseseler çürümüştür/çürütülmüştür.

İhanet şebekeleri lisede okuyan gençlerin % 75'ini uyuşturucu maddelerle tanıştırmışlardır. Bunlardan önemli miktarı uyuşturucu bağımlısı hâline gelmiştir.

Buluğ çağındaki çocuklarımızı şehvet delisi yapmak için bütün iğrençlikler pervasızca icra edilmektedir.

Müslümanları tepelemek için, egemen zihniyet İsrail'le işbirliği yapmaktadır.

Tarihimizin hiçbir döneminde görülmemiş adam kıtlığı dönemini yaşıyoruz.

Ülkemizde fitne fesat, anarşi biter mi? Esrarlı şer odakları asla bunları bitirmezler. Çünkü bütün bunlardan korkunç rant elde edenler var. Haramzadeler haram ticaretlerinden vazgeçmezler.

İnsanlarımız "Avrupa Birliği"ne girersek sıkıntılarımızın gideceğini zannediyorlar. Bu "Züğürt tesellisi"nden başka bir şey değil. Kendimizi islah etmezsek hiçbir iyileşme olmaz.

Ülkeye hizmet edecek bütün müesseseler çürütüldü, dedim. 1908'den beri bu milleti bozmak için herşey yapıldı. Lozan'ın gizli protokolleriyle, Türkiye'yi büyük yapan, ayakta tutan değerler dışlandı. Bundan sonra dejenere ola ola bugünlere geldik.

• Dili bozulan,

• Din ile siyasi rejimi kavgaya tutuşturulan,

• İnançlı insanlara inandıkları gibi yaşama hürriyeti verilmeyen,

• Milli kimliği meydana getiren değerlere hor bakılan,

• Güven ve itimat duyguları yitirilen

Şehvetlerin, şöhretlerin, servetlerin din haline getirildiği bir ülkede terakki, insanca yaşantı olur mu hiç? Olmadığının isbatı vücuduyuz hepimiz.

Milli irade baskı altındadır. Milli iradenin üstünde bir irade vardır. O ne derse onun dediği olmaktadır. Böyle bir sisteme mübtelâ bir ülke kurtulup yükselebilir mi hiç?

Egemen irade mensupları menfaatlerini korumak için, ülkemizi zengin memleketlerin iktisadi sömürgesi haline getirmişlerdir.

• Ekmeklik buğday dışarıdan geliyor.

• Etimiz dışarıdan ithal ediliyor.

• Pirinç, fasulye, nohut, mercimek dışarıdan geliyor.

• Şer güçler birlikte hareket ederek ehliyetsizliği ve hiyaneti teşvik ediyorlar.

Bu işler nasıl düzelecek?

Kendimizi düzelttiğimiz zaman düzelecek efendim...