SPK’yı lağvedin gitsin!
Vakit gazetesinden Yener Dönmez’in ‘Doğan ve SPK neyi gizliyor?’ haberini okuyunca şaşkına döndüm.
Zira Sabah gazetesinde Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) ‘küçük yatırımcıyı dolandırdığı’ gerekçesiyle Doğan’a ‘kağıt üçkağıtçılığı’ için soruşturmanın devam ettiği yazılırken, Doğan Grubu böyle bir şey olmadığını öne sürmüştü. Doğan Grubu gazeteleri ile Sabah arasında ‘kim doğru söylüyor’ şeklinde karşılıklı atışmalar devam ederken, gözlerin çevrildiği SPK’nın derin bir sessizliğe bürünmesi ise dikkat çekti.
SPK’nın her şeyiyle aleni bir şekilde ortada duran ‘kağıt üçkağıtçılığı’ ile ilgili ses çıkarmaması üzerine Dönmez de hem Doğan Grubu hem de SPK’nın cevaplandırması için kamuoyunu aydınlatacak soruları maddeler halinde sıralayarak bu yerlere gönderiyor. Ama ne yazık ki, kamunun hizmetinde ve kamunun menfaatini korumak için kamudan toplanan vergilerle maaşları ödenen SPK yetkilileri, kamuoyunu bilgilendirmek için gönderilen sorulara cevap vermiyor, veremiyor.
Doğan Grubu’nun durumunu ise anlatmaya gerek yok. Zaten onlar bulaştıkları bu işi ‘ne kadar az kimse bilirse, o kadar çabuk sıyırırız’ düşüncesi taşıyor.
Peki Vakit gazetesinin Doğan ve SPK’nın cevaplandırması için gönderdiği ancak SPK’nın cevap vermekten kaçındığı o sorular nelerdi, bir kez daha hatırlayalım Dönmez’in SPK’ya gönderdiği soruları:
* Doğan Grubu, iddia ettiği gibi söz konusu davalardan aklanmış mıdır?
* Gelinen bu noktada SPK ek rapor hazırlamış mıdır, hazırlayacak mıdır ya da söz konusu davanın devam ettiği bir mahkeme var mıdır?
* Eğer Doğan Grubu'nun iddia ettiği gibi grup aklandıysa bu sonuçtan dolayı söz konusu süreçte küçük yatırımcı zarar mı etmiştir kar mı?
* Söz konusu süreçten dolayı küçük yatırımcı zarar ettiyse bunun sorumluları kimlerdir?
* Söz konusu sonuçlardan dolayı küçük yatırımcı zarar ettiyse SPK bu durumda nasıl bir girişimde bulunacaktır?
* SPK, Doğan Yayın Holding'in, daha önce reddettiği Hürriyet Gazetecilik A.Ş.'nin ve Doğan Dergicilik A.Ş.'nin sermaye artırım taleplerine onay verişi nasıl olmuştur? Grubun sermaye artırım talebi daha önceki kurul tarafından neden reddedilmişti?
* Söz konusu gruba bağlı olan Vatan gazetesinin satış incelemesi SPK tarafından neden askıya alınmıştır?
Doğan Grubu’nun cevaplandıramadığı o sorular;
* Grubunuz “Kağıt kaçakçılığı dosyası” ile ilgili Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 8 Haziran 2009 ve Kadıköy Birinci Ağır Ceza Mahkemesi'nin 26 Haziran 2009 tarihinde "Kovuşturma yapılmasına gerek olmadığı" kararları aldığını ve dosyanın kapandığını iddia ederken, bu iddiaların aksine, grubunuza yönelik ikinci suç duyurusuyla soruşturmanın sürdüğü hatta İstanbul Cumhuriyet Savcısı Sadi Yoldaş'ın 15 Temmuz 2009'da SPK Başkanlığı'na yeniden iddia ve savunma belgelerini göndererek görüşlerini sorduğu belirtiliyor. Soruşturmanın devam ettiği doğru mudur?
* SPK, Doğan Yayın Holding'in, daha önce reddettiği Hürriyet Gazetecilik A.Ş.'nin ve Doğan Dergicilik A.Ş.'nin sermaye artırım taleplerine onay verişi nasıl olmuştur? Grubun sermaye artırım talebi daha önce neden reddedilmişti?
* Grubunuza bağlı olan Vatan gazetesinin satış incelemesi SPK tarafından neden askıya alınmıştır?
Kamunun verdiği vergilerle maaşları ödenen ve teşvik alan SPK yetkilileri ve Doğan Grubu’nun karşılıklı anlaştıkları intibaını uyandıran bu gelişme Türkiye’de bizlerin vergi vererek maaşlandırdığımız bazı kurumların bizleri soyanlarla işbirliği içerinde olduğunu gösteriyor.
Sıradan bir vatandaşın vergi vermemesi halinde ya da vergi kaçırması durumunda ona dünyayı zindan eden devletimiz, maalesef bizleri, devleti trilyonlarca lira soyanlara karşı sesini çıkaramıyor. Herkesin gözü önünde gerçekleşen bir ‘üçkağıtçılık’ olayına sessiz kalan SPK, ülkeye zarar vermekten başka bir işe yaramıyor.
Eğer bizleri soyanları koruyacaksa, neden bizim vergilerimizle böyle bir kurumu ayakta tutuyoruz ki!
Lağvedelim gitsin!