Faruk Çakır

Faruk Çakır

Ekran başından Kur’ân başına

Ekran başından Kur’ân başına

Nasip olursa bu akşam Berat Gecesini idrak edeceğiz. Mübarek gün ve geceler, iyi değerlendirilebilse büyük bir fırsattır. Tabiî ki aslolan her günü sermaye bilip, eldeki ‘24 saati/altın’ı boşa harcamamaktır. Fakat insanoğlu ‘yarın’ı düşünmekten ziyade, gününü gün etmeye meyillidir. Bu sebeple mübarek gün ve geceler biraz daha önem arz ediyor.

Türkiye genelinde mübarek gün ve gecelerde mutlaka bir değişiklik oluyor, ama bu değişikliğin yeterli olduğunu söylemek kolay değil. Bu cümleden olarak hemen her televizyon kanalı ‘özel program’ yapıyor. Televizyonların böyle günleri özel programlarla değerlendirmesi elbette faydalıdır. Fakat bizim bu programları izleyerek gün ya da geceyi hakkıyla değerlendirdiğimiz akla gelmesin.

Elbette programlar arasında da ‘kalite’ farkı vardır. Hele hele bazı programların reklâmlara feda edildiği de düşünülürse, faydadan çok zarar verdiği bile söylenebilir. TV’de Kur’ân, ilâhî ya da mevlit okunurken araya giren bir ‘müstehcen’ reklâmın verdiği zararı düşünün! Sevap kazanmak niyetiyle TV başına oturanların günah kazanması bile işten değil.

Yıllardan beri söylenmesi gereken bir gerçeği, şükür ki Samsun Çarşamba Müftüsü dile getirmiş. Müftü Şemsettin Yediyıldız, vatandaşlardan Berat Gecesini ekran başında geçirmemelerini istemiş ve şöyle demiş: “Bu geceleri fırsat bilip Peygamber Efendimiz’e salâvatlar getirelim. Geçmiş olan bir yılımızın veya ömrümüzün muhasebesini yaparak hayatımızı tekrar gözden geçirelim. Hatta o günü eve tatlı alıp, o geceyi bir bayram havası içinde ailemiz ve çocuklarımız ile birlikte güzel bir şekilde geçirelim. İmkânımız varsa bulunduğumuz apartman veya çevremizdeki insanlara da almış olduğumuz tatlı veya farklı ikramlarda bulunup hayır duâlarını almaya çalışalım. Başarabilirsek evdekilerin de rızasını alarak televizyon başında değil de ailemizle birlikte Kur’ân paylaşarak, cemaatle namaz kılarak dolu dolu geçirmeye çalışalım. Peygamberimiz (asm), bu gecelerde camide farz namazını kıldıktan sonra evine gelir, geceyi ailesi ile birlikte geçirmeye çalışır, geç saatlere kadar Allah’a kulluk eder, ümmeti için duâ ve niyazda bulunurdu.”

Kanaatimizce bu konunun devamlı sûrette dillendirilmesi gerek. Tamam, normal zamanlarda ‘kahve’ye gidenlerin mübarek gün ve gecelerde TV’lerdeki mevlid programlarını izlemesi elbette müsbet bir adımdır. Ama bu seviyeyi çoktan geride bırakmış olması gerekenlerin de bu ‘tuzağa’ düşmesini kabul etmek mümkün değil.

Kendimizi yanıltmaya gerek yok. Mübarek gün ve geceler, başta Kur’ân ve onun hakikatli tefsirlerini okuyarak, duâ, tövbe ve kaza namazı edâ edilerek değerlendirilebilir. Bilindiği üzere böyle faziletli gecelerde okunan Kur’ân’ın kat be kat sevabı vardır. Bunları yapmadan sadece TV’lerdeki programları izlemek yeterli olmaz.

Bu önemli konuyu dile getirdiği için Çarşamba Müftümüzü de tebrik ediyoruz. Bu vesile ile mübarek Berat Gecenizi de tebrik ediyor, duâlarınızı bekliyoruz. Allah’a emanet olun.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Faruk Çakır Arşivi