1958 ve 62 dünya kupalarının şampiyonu Brezilya’nın bir takım kadrosu vardı ki, tek kelimeyle muhteşemdi..
Teknik Direktör Vicente Feola’nın talebeleri hocalarına hiçbir şey bırakmıyorlardı.. Feola yıllar sonra gazetelerde çıkan bir yazısında şöyle söylüyordu; “O yılların Brezilya’sı öyle klâs ayaklardan kuruluydu ki, bana sadece taktik vermek düşüyordu.. Hatta öyle ki, o cambazlar ordusu kendi kendilerine bile taktik üretebilecek kapasitedeydiler.. Yani hocasız bile çıkıp oynayabilirlerdi..”
Feola’nın “cambazlar ordusu” dediği o unutulmaz Brezilya Milli Takımını isterseniz hatırlayalım..
Meraklıları için nostalji olsun..
Gilmar- Djalma Santos- Nilton Santos- Zito- Bellini- 0rlando- Garricha- Didi- Vava- Pele- Zagallo..
0 fırtına takımda iki tane Santos vardı.. Birincisi, takımın sağbeki Djalma Santos, diğeri ise lakabı uçan sağaçık olan Dos Santos Francisco Garrincha..
0 zamanki Santos’ların defansta oynayan Djalma’sı, müthiş driplingleriyle rakip takımın sol kulvarını adeta otobana çevirirdi.. Top tekniği üst düzey bir futbolcuydu.. Yine defansın sol tarafında forma giyen Nilton Santos milimetrik paslarıyla tanınan ve oyunu geriden başlatan virtüöz bir futbolcuydu.. Uzaklık tanımaksızın çektiği bomba gibi şutlarla da kalecilerin korkulu rüyasıydı Santos’ların Nilton’u!..
Forvetteki Dos Santos Garrincha ise rakibini geçerken adeta yerlerde süründürürdü.. Hatta bir keresinde reklâm filminde izlemiştim. Brezilya- İskoçya maçında rakibine taç çizgisinin kenarında öyle bir ters çalım atmıştı ki, rakip bek o süratle taç çizgisinden birkaç metre dışarıya uçup gitmişti..
Evet, Feola’nın tabiriyle o zamanki cambaz Santos’ları ve Brezilya Milli Takımı’nı niye anlattım şimdi?.. Ya da aklıma nereden geldi?..
Fener’in yeni transferi Andre Clarindo Dos Santos yüzünden!..
Sivasspor maçının kahramanlarından Dos Santos’un son dakikada golle neticelenen o müthiş füzesini ve gole giderken yaptığı çalımları gördükten sonra Fenerbahçe’nin bu defa doğru bir transfer yaptığının farkına herkes gibi ben de vardım..
Adamı demek ki boşu boşuna Brezilya Milli Takımı’nda oynatmıyorlarmış..
Attığı gol, değil Türkiye, dünya jeneriklerine bile girer..
¥
Galatasaray da oynadığı oyun itibariyle zevk veren takımlardan..
Denizlispor maçında ilk golü yemesine rağmen yılmayıp 4 gol çıkarması kolay iş değil..
Geçen yazımda da belirtmiştim..
Arda, Kewel ve Baros..
Şimdi bunlara bir de Keita eklendi.. Nonda da görev verildiğinde güzel işler yapıyor..
Hülâsa, Galatasaraylıların keyif alacakları bir takım oluşturmuş Sarı-Kırmızılı yönetim!.. Tabii en önemlisi de Rijkaard gibi bir dünya kalitesini takımın başına getirmişler..
Sonuç itibariyle, Galatasaray iyi gidiyor..
¥
Beşiktaş seyircisiz oynadığı sahasındaki ilk maçında işi kazasız bitirdi..
Gerçekten garip takım şu Beşiktaş!..
Lig şampiyonu..
Ardından Türkiye Kupası şampiyonu..
Ama bir kısım seyircilerinin hezeyanları dolayısıyla bir takım için “sahası ve taraftarlarıyla buluşma” gibi fevkalâde önem arzeden bir günde seyircisiz maç yapıyor..
Sayıları beş-altı yüzü bulan seyirci kılıklı magandaların küfürleri ve taşkınlıkları yüzünden!.. Sanki bu taşkınlıklar kasıtlı yapılıyor..
Umarım ders alınmıştır!..
Beşiktaş’ın tarihi şanla şöhretle doludur.. Beşiktaş seyircilerinin hepsi elbette ki küfürbaz, kavgacı insanlar değillerdir.. Benim, Beşiktaş’ın tüm maçlarını tribünlerde seyredebilecek kadar Siyah-Beyaz renklere aşık pek çok dostum, arkadaşım, var.. Hepsi de beyefendi insanlar.. 0 itibarla, sözümüz, elbetteki Beşiktaş’a gönül veren insanların tümüne değil, bazı kendini bilmezlere.. Sadece ve sadece ayrık otlarına!..
Antalya maçına gelecek olursak;
Mustafa Denizli ilk yarıda maçı bizim gibi seyretti.. İkinci yarı ise uyandı ve yaptığı değişikliklerle müsabakayı kopardı.. Holosko’yu oyuna almasaydı galibiyet kesinlikle sakata gelirdi..
Neticede, Beşiktaş seyircisiz de olsa 3 puanı kopartmayı bildi..
Antalyaspor ise beraberliği kabullenmiş bir oyun sergiledi.. Ümitlerini Veysel ve Balili’ye bağlamışlardı…
Ancak onlar da tutukluk yapınca Antalya kaderine razı oldu..
¥
TAZİYE
Kıymetli dostum, Mustafa Kiraz’ın annesi Ayşe Kiraz hanımefendinin vefatını teessürle öğrendim. Merhumeye Allah(cc)’tan rahmet, yakınlarına sabr-ı cemil niyaz ederim.