Hayret makamı
İnsan donabilir, soğuk hava bir kapmaya görsün öyle bir üşütür ki şiddetli tipi, müthiş soğuk, diz boyu kar ve donan insan ve ölen insan.
İnsan, nebat ve cemat donar.
Fakat bir şey vardır ki o hiç donmaz.
İnsan estetik ameliyatlarla şekilden şekle sokulur.
Köpekler tuhaf bir yaratık haline gelir.
Domates çekirdekleriyle oynanır.
Fakat bir şey vardır ki onun genleriyle oynanamaz.
İnsan en nihayetinde kopyalanabilir de oldu.
Koyun kopyalandı.
Karpuz dört köşe şekle sokuldu.
Fakat bir şey var ki o kopyalanamaz.
Taşlar işlenip yüzüklere kaş olur.
Fakat bir şey var ki o avuca alınamaz, tutulamaz, işlenemez.
Rüzgâr bile yakalanır o yakalanamaz.
İnsanın resmi yapılır, fotoğrafı çekilir, hayvan, canlı cansız her şeyin resmi yapılır, kaplumbağanın da kırlangıcın da resmi yapılır. Batan, doğan güneşin fotoğrafı çekilir. Anne karnındaki ceninin bile artık resmi çekilmekte.
Bir şey var ki o resmedilemez, fotoğrafı çekilemez. Onun önünde digitalin, siyah beyazın makara filmin hiçbir hükmü yoktur.
İnsan ihtiyarlar ve ölür.
Hayvan yaşlanır ve ölür.
Nebat/ bitkiler solar ve ölür.
Cemat/cansızlar bile, taşlar, kayalar bile ufalanıp yok olur..
Bir şey var ki ihtiyarlamaz, yaşlanmaz, solmaz ve ölmez.
O bir şey zamandır. Zaman büyük sır.
Niçin kuzey küre yazken, güney küre kıştır?
Niçin eski dünya geceyken yeni dünya sabahtır.
Neden aylar döner, mevsimler döner?
Neden ramazan her sene farklı aya gelir.
Leyle-i kadr/kadir gecesi, “bin aydan daha hayırlı ay” diye ululanırken murat edilen hangi 1000 aydır? Şüphesiz ki ahiret ayı. Zaman, bir elmanın iki yarısı gibi. Donmaz, ölmez, görülmez, tutulmaz, fotoğrafı çekilmez. Yarının biri dünya zamanı. Diğeri ahiret zamanı. İnsan beyni daha dünya zamanını anlamadığına göre ahiret zamanını anlayabilir mi? Bunları düşünürken donan beyne kalan sadece hayrettir. Bunun için bir saatlik tefekkür/düşünme, muhakeme etme, kafa yorma ve hayret ve hiçliğe varma bin yıl nafile ibadetten hayırlıdır?.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.