İTO, Kırgızistan’da da iz bıraktı
29 Eylül-03 Ekim arası İstanbul Ticaret Odası’nın davetlisi olarak Kırgızistan’ın başşehri Bişkek’teydim..
Türk Hava Yolları’yla ve 5 saatlik bir uçuş sonunda Bişkek Manas Havalimanı’na indik..
İTO Başkanı Dr. Murat Yalçıntaş’ın riyasetinde, şeref misafiri ve aynı zamanda hocaların hocası olan Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş, Türkiye-Kırgızistan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı AK Parti İzmir Milletvekili Prof. Dr. İbrahim Hasgür, DEİK Türk-Kırgız İş Konseyi Başkanı Kemal Koloğlu, kısa adı TEMSAN olan Türkiye Elektromekanik Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kadakal, İTO Yönetim Kurulu Üyeleri Dursun Topçu, Hasan Demir, Mehmet Develioğlu, İsrafil Kuralay, Muhammet Yenel, İTO Meclis Üyeleri Hüseyin Akarçeşme, Eyüp Topal, İrfan Altıner, Mustafa Balkuv, Yüksel Çengel, Yurdal Tufan ve Sadi Yalçın, İTO Müşavirleri Dr. Fahri Solak, Mesut Taşkın, Şefik Memiş ve İsmail Şen, ayrıca gezi boyunca katılımcıların rahat etmesi noktasında azami gayret gösteren İTO personeli Nalan Söylemez, Osman Kuvvet, Fahri Karbuz ve Çağrı Oluç, Duru Turizm rehberleri Damla Tabanlıoğlu ve Emre Erşen, gezinin basın ayağından Türkiye Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak, gazeteci Ünal Tanık, bendeniz Sami Özey ve bazı gazetelerin muhabirleri de bu inceleme gezisinde yerlerini aldılar..
İTO’yla birkaç kere bu tür gezilere katıldım.. Sevinerek belirtmeliyim ki her defasında bir Türk vatandaşı olarak iftihar ettim.. Başkan Murat Yalçıntaş’a ve İTO heyetine gösterilen ilgi doğrusu bu defa da göğsümü kabarttı.. Bu alaka aslında sadece Murat Beye ya da diğer haziruna değil “Şerefli Türkiye Cumhuriyetine” gösteriliyordu..
Kırgızistan’da neler yaşadık?.. Aslında anlatımım çok uzun sürer, izninizle kısa olarak geçelim..
Heyet olarak çok kuruma ziyarette bulunduk.. Bir dakikamız bile boş geçmedi.. Oturum Başkanlığını Kırgızistan Ekonomik Kalkınma ve Ticaret Bakanı Caparov’un yaptığı ve Başbakan Yardımcısı Ömürbek Babanov’un da hazır bulunduğu Türkiye-Kırgızistan Yatırım Forumu’na heyetin tüm üyeleriyle birlikte katıldık.. Bu toplantıda İTO Başkanı Dr. Murat Yalçıntaş iki ülkenin ekonomik yatırımlarıyla alakalı, ciddi, olması gereken ve de zaman zaman alkışlarla kesilen görüşler öne sürdü.. Ayrıca Türk ve Kırgız işadamları arasında da sektörel iş görüşmeleri yapılıp bereketli neticelere doğru yol alındı..
Basın mensupları olarak İTO Başkanı Murat Yalçıntaş’la birlikte Kırgızistan Başbakanı İgor Çudinov’u makamında ziyaret ettik.. Meclis Başkan Yardımcısı’nı da aynı şekilde..
Ardından, Kırgızistan Cumhurbaşkanlığı Akademisi’nde gurur verici bir törene şahit olduk.. Akademi, İTO Başkanı’na “fahri profesörlük” payesi verdi.. Tüm hocalar ve davetliler nezaretinde ve de alkışlar eşliğinde cübbe giydi Murat Bey ve İstiklal Marşı’mızın üst üste iki defa okunmasına vesile oldu..
Yine bu gezide içerisinde pek çok Türk müteşebbisinin fabrikaları olan Bişkek Serbest Ekonomik Bölgesi gezildi.. İşadamlarımızın dertleri dinlendi.. Atabeyt Anıtmezarı ve Kırgızların ünlü şairi Cengiz Aytmatov’un kabri de ziyaret edildi.. Aytmatov’un kabri yakınlarında müzeleştirilmiş bir ufak mekan yapılmış.. Orada Stalin ve Lenin devrinde sorgusuz sualsiz öldürülen pek çok Kırgız münevverinin tarihçe-i hayatları var ki, gerçekten yürek burkutuyor..
Bişkek Büyükelçiliğimizi de ziyaret ettik.. İşin enteresanı Büyükelçi olan hanımefendinin görev süresi de bizim ziyaret ettiğimiz tarihte dolmamış mı?.. Ancak Büyükelçi Serpil Alpman Hanımefendi heyetimizi içtenlikle ağırladı.. Kendimizi bir anda Türkiye’de zannettik.. Büyükelçiliklerimizin her biri vatan toprağı.. Bunu her gittiğinizde açık ve net hissediyorsunuz!.. Ticaret Başmüşaviri Behzat Erten’le sohbet ettik.. Samimi ve gönlü insan sevgisiyle dolu bir vatan evladı Behzat Bey!..
Bu gezide Murat Yalçıntaş Bey’in babası değerli hocamız Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş Beyefendi’yi yakından tanıma imkanı buldum.. Tam bir Osmanlı bakiyesi ve de tam bir İstanbul Beyefendisi Nevzat Hoca!.. Hani “ağzından bal damlıyor” diye bir tabir var ya, aynen öyle!.. Allah hayırlı uzun ömürler versin Hocamıza!.. Aziz ülkemize daha çok hizmeti dokunur inşallah..
Kırgızistan gezisinde sadece resmi temaslar olmadı.. Gönül frekansımızın titrediği anlar da oldu.. Mesela; Türk-Kırgız ortak yapımı olan Manas Üniversitesi’ni ziyaret ettik.. Manas Üniversitesi yetkilileri, rektöründen öğretim görevlilerine kadar heyetimize büyük ilgi gösterdiler.. Bu ilgiden çok mütehassis olduk.. Üniversite ismini Kırgızların efsane kişilerinden olan Manas’tan almış.. Manas kim?.. Kimilerine göre bir Hakan!.. Kimilerine göre Halık-ı Zülcelal’in tüm zamanlarda yeryüzüne indirdiği bir Allah dostu.. Manas, muazzam bir destana konu olmuş.. Destanın özü; Müslümanlığı kabul etmişlerle etmemişlerin arasındaki mücadele.. Biraz da Kırgızların hayat biçimi, savaşları, gelenekleri, vs.. Öyle bir destan ki 500 bin satırı geçmiş..
Bişkek’te yine bir ilim yuvasına gittik ki orada da unutulmaz anlar yaşadık.. Kırgızistan’ın güney illerinden biri olan Oş şehrindeki Oş Üniversitesi’ne bağlı olan İlahiyat Fakültesi’ni ziyaret ettik.. Fakültenin bahçesinde bulunan ve merkezi İstanbul’da olan Aziz Mahmud Hüdai Vakfı’nın himayelerinde yapılan ve de bölgede “İlahiyat Cami” olarak adlandırılan Ulu Mabedde “Cuma Namazı”nı kıldık.. Genç Kırgız imam öyle bir namaz kıldırdı ki, kendimizi bir an Mekke’de sandık.. O ne güzel makamdı, o ne güzel kıraattı.. Allah öğretenlerden razı olsun.. Sonradan öğrendik ki imam da burada bulunan Kur’an Kursu’ndan yetişmiş..
Namaz sonrası Fakültenin Dekanı ve Mevlana uzmanı Doç. Dr. Kadir Özköse’nin ikram ettiği demli çaylar zihnimizin daha da açılmasına sebep oldu.. İkram samimi ve de helal olduğunda bunu kolayca anlıyorsunuz!.. Fakültenin Tefsir Hocası Doç. Dr. Ömer Pakiş’le hasret giderdik.. Hizmet ehli Ali Muslu kardeşimizle kucaklaştık.. Ayrıca işadamı Bayram Demir’le de hasbihal ettik..
Ve oradan ayrılırken inanın ki kalbimizin yarısını bıraktık..
Son günümüzde Bişkek’te edindiğimiz dostlarla beraber ve Kırgızistan’ı biraz tanımak adına Bişkek caddelerini arşınladık.. Kırgızlar terbiyeli insanlar..
Kime baksanız mütebessim bir biçimde selam alıyorsunuz.. Kırgızistan’da yaşayan pek çok Türk var... Çeşitli meslek sahibi bu insanlar kendi yağlarıyla kavruluyor.. Ve şunu da söylüyorlar; dostluk kardeşlik başka, alışveriş başka!.
Bişkek’in nüfusu 650 bin.. Kırgızistan’ın toplam nüfusu ise 5 milyon civarında.. Okur yazar oranı % 99.. Bişkek’in etrafı 3-4 bin yüksekliğinde ve 12 ay karlı olarak duran Tanrı Dağları’yla çevrili.. Su bol.. Meyve sebze gani.. Et sudan ucuz.. Besili bir koyun 100 dolar civarında..
Son günün gecesinde ise Sebat Eğitim Kurumları’na bağlı olan Atatürk Alatoo Üniversitesi’ne gittik.. Üniversite yönetimi heyetimize akşam yemeği ikramında bulundu.. Ardından da konferans salonunda üniversite öğrencileri tarafından öyle bir resital verildi ki inanın gözlerimiz yaşardı..
İlim ve irfan yuvası bir Türk Üniversitesi Alatoo.. Meraklıları için söyleyeyim, Fethullah Gülen Hocaefendi’nin yeşerip filizlenmesi için fikir öncülüğü yaptığı ve dünyanın pek çok bölgesinde bulunan ilim yuvalarından sadece bir tanesi..
Rektörü Prof. Dr. Erol Oral.. Sebat Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Kahramanmaraşlı Orhan İnandı ve yardımcısı Manisa-Salihlili Süleyman Şentürk.. Hepsi kıymetli birer vatan evladı.. Türkiye’den binlerce kilometre uzakta, insan yetiştirme ve ilim noktasında aziz vatanımızın şanlı bayrağını göndere çektirme gayretinde olan Sahabe ruhlu kişiler!.. Muhabbet ettik.. İftiharla öğrendik ki, Sebat Eğitim Kurumları’nın bünyesinde 22 lise ve 1 üniversite bulunuyormuş.. Ayrılırken de gönülden kucaklaştık..
Talebeleri arasında Türk, Kırgız, Rus, Kazak öğrenciler bulunuyor.. Birbirinden güzel Türkçe şarkı söylediler.. Ama ne Türkçe?.. Bir tek telaffuz hatası yok!.. Hele de minikler öyle bir “kolbastı” oynadılar ki Nuh Albayrak kardeşim bir tek pozisyonu kaçırmamak uğruna o müthiş fotoğraf makinasının deklanşörüne basmaktan adeta yoruldu..
Evet dostlarım; 5 gün süren Kırgızistan maceramı burada kesiyorum..
Emeği geçen her kim varsa kucak dolusu teşekkürlerimi sunuyorum..