TRT’yi kutluyorum...
27 Ağustos Perşembe günü “Darısı Süper Lig’e’ başlıklı bir yazım çıkmıştı gazetemiz Vakit’te....
Ardından hızımı alamayıp 2 Eylül Çarşamba günü “Bundan âlâsı Şam’da kayısı” başlıklı bir yazı yazdım ve o da ertesi gün, yani 3 Eylül Perşembe günü gazetede yayınlanmıştı..
Yazılarımı takip eden değerli okuyucularım hatırlayacaklardır.. TRT, önce Türkiye Kupası maçlarının ihalesini kazandı.. TRT’nin kendi kanallarından şifresiz yayınlayacağı heyecan dolu Türkiye Kupası maçlarını insanlarımız sımsıcak yuvalarında demli çaylar ve leblebi-fıstık eşliğinde izleyecekler ..
Lig maçlarının TRT radyolarından verilecek olma hadisesi de var.. 0 ihale de bildiğiniz gibi TRT’de kalmıştı..
Evet, maç yayınları ihalesinin TRT tarafından alınması demek maçların vatandaşlarca şifresiz seyredileceği anlamını taşıyor..
Bu mesele için çeşitli spekülasyonlar yapılıyor.. Çok kişi de konuşuyor..
Şimdi birileri çıkıp; “Allah bu hükümetten razı olsun!.. Seyretmek istiyorduk ancak üye olacak paramız olmadığından seyredemiyorduk maçları.. Çok şükür, o da halloluyor.. Bizim gibi dargelirli kişileri yayıncı kuruluşlara daha fazla mahkûm etmeyecekler” diyebilir..
Kimileri ise; “Şu Tayyip Erdoğan yaman adam!.. Nasılsa bir sonraki genel seçime 2 seneden az kaldı.. Bu resmen seçim yatırımı.. Ardından da gelsin oylar” diyerek fikir cimnastiği yapabilir!..
Kimileri de, “Olur mu böyle şey kardeşim, kulüplerin parası nasıl ödenecek o zaman” diye sorabilir!..
İyi de, kulüplere para vermeyen yok ki!.. Kulüplerin paraları daha bile fazla ödenecek.. Ancak, vatandaş soydurulmayacak!.. Reciver için şu kadar, yayıncı kuruluşun belirleyeceği aylık için bu kadar, hikâyesi bitecek!..
Kısacası, vatandaş bundan böyle evine dönecek.. Sıcak yuvasında çoluk çocuğuyla birlikte maçları seyredecek!.. Sağlıksız, izbe, abuk sabuk yerlerde maç izleyeceğim diye çile çekmeyecek!..
Evet, biz o iki yazıyı yazarken bir şeyleri sezinlemiştik.. Bazı koordinatları takip ederseniz neticeyi kestirebilirsiniz.. Bu olayda Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan belliydi..
TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin önceki gün Ankara’da gazete ve televizyonların temsilcileriyle kahvaltılı bir toplantı yapmış ve orada da söylediği sözlerle bizi haklı çıkartmış..
Şifreyi kaldırıp açık yayıncılık yapacaklarını belirtiyor Genel Müdür Şahin, ardından da son noktayı koyuyor; “Maç yayınlarının şifresiz, yani açık yapılmasından yanayım!..”
İnsanın bu söz üzerine, “Helal sana Şahin” diyesi geliyor..
Başlıkta dile getirdiğimiz Arjantin modeli, şifreli maç yayınları sebebiyle özellikle gençlerin maç seyredebilmek adına belli ortamlarda toplanmalarının önüne geçmek ve bunun neticesinde de alkolün sigaranın hatta uyuşturucunun pençesine düşmelerini önlemek için başlanan bir yöntem..
Toplu maç seyredilen ortamlarda gençlerin farklı ve de negatif etkilenmelerle karşı karşıya kalmamaları için uygulanan bu yöntem Arjantin’de olumlu neticeler verdi..
Bir başka ifadeyle, Arjantin’de halk, evlerine girdi.. Darısı, Türkiye’mizin başına!..
TRT’yi ve bu kurumun halkçı Genel Müdürü İbrahim Şahin Bey’i kutluyorum..
Son söz; Millete bakın ki, millet de size baksın!..