İsrail ile gerginlik tırmanıyormuş. Tırmansın, iyi olur.

İsrail, anlaşma yapışan silahları vermeyecekmiş. Vermesin.

İlişkileri gözden geçireceklermiş. Geçirsinler.

Çok iyi olur hatta.

Savaşa karşı olduğumuz için iyiliklerine iki kelam edelim değmezlerin.

İsrail efeleneceğine önce bir muhasebe yapsın kendi kendine.

Önce adam gibi bir devlet olsun.

Yani insan haklarına bağlı, beynelmilel hukuka saygılı, adalet ve barışı önceleyen, komşularıyla iyi geçinmeyi öne alan bir politika izlesin.

Birleşmiş Milletleri dinlesin bir. Dünyanın uyarılarına kulak assın.

Kafası estiğinde komşularına saldıran terörist devlet görüntüsünden kurtulsun.

Masum sivilleri vurmaktan, sivil insan, ev ve arabaları vurmaktan, bir milleti işkenceden geçirmekten vaz geçsin.

Bebekleri vurmaktan vaz geçsin.

Plajları bombalamaktan vaz geçsin.

Uluslar arası yardımların Filistin’e ulaştırılmasına engel olmasın.

İnsanlar açlıktan ölüyor göz göre göre.

Bu duruma kendi halkı bile isyan etmeye başladı.

İsrail utansın önce dünya önünde.

İsrail ikide bir İslam Dünyasına dayılanmasın, meydan okumasın küstahça.

İçimizdeki teröre, ayrılıkçılıklara, uyuşturucu ve silah kaçakçılığına, organ mafyasına destek çıkmak gibi fitne faaliyetlerinden vazgeçsin.

İsrail saygıyı hak etsin önce.

Dünya değişiyor artık.

Türkiye de değişiyor.

Artık halkını dinleyen bir başbakan ve hükümet var ülkede. Artık iyi kötü işleyen bir demokrasi var. Halkın iradesi var artık ülkede bugün az, yarın daha çok.

Ve bu halk İsrail’e tepkili.

Gazze’yi bombalayan uçakların Konya’da tatbikat yapmasına tepkili.

Gazze denince içi parçalanıyor.

İsrail kullanılması yasak silahları kullanıyor masumlar üstünde. Dünya bunu görmezlikten geliyor. Buna öfkeliyiz elbette.

Şuna bak sen, hem suçlu, hem güçlü.

Sen önce dünyadan ve bizden özür dile.

Türkiye Başbakanı ile barışı görüştüğün an, aslında askerine vur emri verdin. Sen kiminle alay ediyorsun? Bunun hesabını sormazlar mı senden?

Geçmişte ne yaparsan yap, sana destek çıkan güruhun pili de bitti. Paralı basın ordun bile artık seni savunamıyor.

Bu kadar pervasız, bu kadar küstah olmamalı idin. Sen haddini aştın, cami duvarına işedin, Kur’an yaktın. Sen hakareti ve cezalandırılmayı hak ettin.

Dikkatli ol, yaptığın çirkinliklerle kendi başını yiyebilirsin.

Sonunda sen orada yaşıyorsun. Orada yaşamayanlara çok da güvenme. Komşularınla iyi geçin. “Nükleer silahım var” diye çılgınlık yapma.

Niye efelenmeyi bırakıp da efendiliği denemiyorsun?

Niye iyilik yaparak saygıyı hak etmiyorsun?

Niye sevemiyorsun kendinden başka insanları?

Niye barışı denemiyorsun?

Hz. Musa adından hiç mi bir iz düşmeyecek size?

İnandığınız Allah inancından hiç mi kalbinizde bir ürperti hissetmiyorsunuz?

Taş mısınız siz?

Nasıl kurudu yüreğiniz böyle?

Bir de kalkmış efeleniyorsunuz?

Yemezler.

Külahınızı önünüze alın ve düşünün.

Bu böyle gitmez.

Kibir batırır insanı. Rezil eder kendini beğenmişlik. Hakaret küçültür. Gurur kendini öldürür eninde sonunda.

Erdem nedir, fazilet nedir, insanlık nedir hatırlayın artık.

Siz kitabınızı hiç mi okumuyorsunuz?

Kendinize gelin.

Öfke büyüyor.

Her Ortadoğulu bir kova su dökse, sizi sel götürür.

Kendinize gelin artık.

Bu bir tehdit değil, bir uyarıdır.

Alırsanız.


www.cemalnar.com