Türkiye-İsrail münasebetleri
İsrail’in askeri tatbikattan dışlanması ile başlayan gerilim TRT de yayınlanan Ayrılık isimli dizi ile zirveye tırmandı. İsrail Filistin’de yaşanan trajediye dikkat çeken sahnelerin bulunduğu diziye büyük tepki gösterdi.
Bugüne kadar İsrail gücünü saldığı korkudan alıyordu. Yahudi lobisinin abartılan gücü yüzünden hiçbir ülke Filistin’de uygulanan insanlık dışı uygulamalara doğrudan tepki gösteremiyordu.
Davos’ta başbakan Erdoğan’ın çıkışı ile büyü bozuldu.
Bir çok ülke kan dökmeyi siyaset haline getiren İsrail’e gösterilen tepkiyi içten içe alkışladı. Çok önce gösterilmesi gereken bir tepkinin gecikmeli de olsa gösterilmiş olması yüreklere su serpti. Bazılarının zannettiği gibi kıyamet kopmadı.AKP hükümetinin ne gücü, ne de itibarı azaldı.
İsrail’in Filistin’in mazlum halkına uyguladığı soykırımın gündeme taşınması, ilk defa bir ülke tarafından ret edilmesi önemli bir başlangıçtır.Bu, kadınları, çocukları, kundaktaki bebekleri öldüren İsrail’ için ölümcül bir tokattır. Yahudi lobisinin gücünden kaynaklanan ürkekliği atmaya vesile olacağı, için fevkalade önemlidir.
Komşu ülkelerle sıfır problem üzerine yürütülen dış politika stratejisini göstererek, İsrail ile bozulan ilişkilerin eleştirilmesi bunun bir çelişki gibi gösterilmesi doğru değil. İsrail dünyanın gözü önünde mahallenin kabadayısı gibi davranıyor. Hiçbir uluslar arası kural, hiçbir insani hassasiyet tanımıyor.Kan dökmeyi, yakmayı, yıkmayı, öldürmeyi, işkence etmeyi biricik siyaset biçimi olarak görüyor.ABD nin sınırsız desteğine güvenerek hiçbir ülkenin vicdani bir tepki koyamayacağını düşünüyor. Bu da onu daha da pervasızlaştırıyor.
İslam gerekçesiz, sebepsiz düşmanlığı kabul etmez. Kimseyi dininden, miliyetinden dolayı aşağılamayı, öldürülmeye müstehak olmayı kabul etmez.Bu bakımdan,İsrail’e karşı konulan insani, vicdani tepkiyi anti semitizm, bir başka ifadeyle Yahudi düşmanlığı olarak nitelendirmek yanlıştır..İsrail’e gösterilen tepki, Yahudilikten dolayı değil, Filistin halkına uyguladığı soykırımdan, insanlık dışı muamele ve insanlığa meydan okuyuşundan dolayıdır.
İnsanlık bu tür terbiye edici yanını çoktan harekete geçirmeliydi.Dünyanın neresinde olursa olsun, kime yapılırsa yapılsın zalimin karşısına dikilmeliydi.Zalimi azdıran, zulmünün suskunlukla, sessizlikle karşılanmasıdır.Dünya susarak altmış yıl İsrail’in zulmüne ortak oldu.dünya sustukça İsrail daha da pervasızlaştı, daha da saldırganlaştı.Bugün yeni bir dönemin başlangıcı sayılan 11 eylül saldırılarının arkasında bile(eğer İsrail bu saldırıların organizasyonunda yoksa) ABD’den çok İsrail’e duyulan tepkiler vardır. ABD İsrail’in hamisi sıfatıyla hedef alınmıştır. Tabi bir de bu saldırının İslam dünyasına dönük,baskı ve şiddete hak kazandırmak için bizzat İsrail tarafından uzaktan organize edilme ihtimali de var.
Kim ne derse desin İsrail’in ilk defa böyle bir muameleye tabi tutulması, refüze edilmesi, yakın gelecekte başka tepkileri de cesaretlendireceğinden son derece yerinde bir teşebbüstür.İsrail bundan sonra oluk, oluk kan akıtıp Türkiye’nin gözünün içine bakıp alkış beklemeyecektir.