MHP kurultayı ve Hakkı Şafakses
Kasım ayında MHP olağan kurultayı toplanacak. Genel başkan ve MYK üyelerinin seçileceği kurultayın milliyetçiliğin geleceği açısından büyük önemi var.
Çağın sorularına cevap veren bir Milliyetçilik anlayışına şiddetle ihtiyacımız var.
Sovyetlerin dağılmasından sonra konjonktür Türkiye’nin önüne yeni fırsatlar getirdi.
Milliyetçiliğin en güçlü vurgusu olan esir Türkler hürriyetine kavuştu.12 Eylül tecrübesi milliyetçilerin bazı düşüncelerini, kabullerini işkence hanelerde test etme imkânı verdi. Apo’nun yakalanması, ardından siyasallaşan bölücü hareket Milliyetçiler açısından yeni düşünce ufuklarına kanat çırpmayı zorunlu hale getirdi.
Türkeş’in ölümünden sonra, MHP’nin ülke meselelerinde gündem yaratacak çıkışlar yaptığını söylemek çok güç. Güneydoğu veya Kürt meselesi ile ilgili MHP’nin tek politikası Apo asılsın oldu. Ama aynı Apo bizzat MHP genel başkanının oluru ile idamdan kurtuldu. Şimdi de MHP’nin ülke meseleleri hakkında akıllarda kalacak önemli bir politikası yok.
Milliyetçiler bu kurultayda bunu düşünmeleri gerekir diyeceğim ama Lider söz konusu olunca her şey teferruattır. Kimsenin Türkiye nereye gidiyor, biz nasıl bir Türkiye istiyoruz ve bunu hangi strateji ile başaracağız diye bir düşüncesi yok. Bazı MHP delegeleri ile konuşuyorum, yegâne gündem maddesini, Bahçeli’nin karşısına hangi hain çıkacak ve MKYK ya kim girecek sorusu oluşturuyor. Lidere endeksli hareketlerden zaten önemli fikir çıkışları ve çözüm teklifleri beklemek beyhudedir. Çünkü her sorunun cevabı Lider’dir. Bütün yollar, sokaklar, caddeler lidere çıkar. Bahçeli gelir her şey çözülür ahmaklığı.
Kimsenin kişiliği ile problemim yok, MHP delegesi kimi seçerse MHP’nin lideri de odur. Hariçten gazel okuyarak kimseye bir şey empoze edecek değilim. Ama keşke şu dışarıda kalan ve her biri ülkeye en yararlı olacak dönemde olan eski MHP’liler bir araya gelseler de Türkiye onların tecrübesinden birikiminden faydalansa. İsim zikretmeye gerek görmüyorum, çünkü hangi ismi zikretsem bir kulp takılacağını biliyorum. Muhsin YAZICIOĞLU gibi bir insana bile gelsin partiye üye olup önce kendisini ispat etsin, sonra da kendisine görev veririz diyenler hala oradalar. Hiçbir çilesi, hiçbir hizmeti, hiçbir birikimi olmayan bir sürü insan baş tacı edildi. MHP kadar kendi evladını yiyen, ona düşmanlık eden ikinci bir parti veya siyasi hareket gösterilemez. Böyle bir hareketle ilgili kalem oynatmak o kadar kolay değil.Her iyi niyetli teklife bile anlamsız manalar yükleyerek saldırı pozisyonuna geçenler var.
Geçen hafta eski eğitimcilerden Hakkı ŞAFAKSES Dedeman otelinde MHP genel başkanlığına adaylığını açıkladı. Şafakses’i tanırım yıllardır aynı çizgide yürüyen MHP nin efsanevi eğitimciler kadrosunda yer alan bir isim. Kimsenin milliyetçiliği ülkücülüğü hakkında söz söyleyemeyeceği bir geçmişe sahip.MHP’nin bugün hem bir genel başkan hem de bir kadro sorunu olduğu ortada.Demeç adı altında yapılan küfürler, merkez kadroda yer alan çoğu ülkücüleri sadece televizyonlarda görüp tanımış isimler bunun en bariz göstergesi. Bugün MHP nin dışındaki partilerde MHP den daha çok Milliyetçi-Ülkücü var. MHP iktidar olmak, Türkiye’nin kaderinde söz sahibi olmak istiyorsa, önce kendi geçmişi, kadrosu ve geleneği ile barışmalıdır. Bu kurultayın böyle bir gelişmeye vesile olmasını temenni ediyorum. MHP’nin aklıselime ihtiyacı var, umarım bu defa aklıselim galip gelir.