Açılım mı kışkırtma mı?
Bugün 26 PKK militanının teslim olacağı iki gündür yazılıp çiziliyor.. Haberin madya'ya düştüğü günden beri, DTP Silopi’de militanları karşılamak için büyük bir gösteriye hazırlanıyor. Gelenler sanki militan değil, kahraman gibi karşılanacaklar. Akıllarınca Türkiye Cumhuriyetini test ediyorlar. Gelenlere kahraman muamelesi yapılırsa geride kalanlara da hadi gelin siz artık birer hain değil kahramansınız diyecekler.
Bir açılım yapılacaksa kimseyi incitmeden, milli refleksleri harekete geçirmeden yapmak lazım. Bunun için herkese büyük sorumluluklar düşüyor. Özellikle DTP'nin çok dikkatli, çok itinalı hareket etmesi gerekiyor. Türk halkının öfkesini harekete geçirecek davranışlar bu süreci akamete uğratmaktan, yeni yarılmalara vesile olmaktan başka işe yaramaz.
Şimdi sormak lazım, DTP nin binlerce insanı Silopi’ye yığıp teröristlere karşılama töreni düzenlemesini nasıl izah edeceğiz? Bu düpe düz Türk halkının hassasiyetleri ile oynamaktır.
DTP toplumu tahrik etmek için elinden geleni yapıyor. Ve tüm bu çabalar gerçek bir açılımın DTP ile olamayacağı düşüncesini her geçen gün biraz daha güçlendiriyor.
Gelenlerin militanlığı da ayrı bir tartışma konusu…
Mahmur kampında gönüllüler arasından seçilen 26 kişinin 9 u kadın,4 ü çocuk geriye kalanları ise 60 yaşına dayanmış erkeklerden oluşuyor. Çocukların yaşları 11 ila 14 arasında değişiyor. Yani militanlıkla, terörle alakalarının olması mümkün değil. Şimdi bu kişileri PKK militanı diye teslim edip güya bir taraftan hükümetin samimiyetini sınayacaklar, bir taraftan bize militan(!?) teslim ederek barışseverliklerini ispatlamış olacaklar.
Bu tam bir orta oyunudur.
Beli bükülmüş ihtiyarlarla daha ergenlik yaşına gelmemiş çocukları teslim ederek ne açılım , ne de PKK tasfiye olur. Bu, sürece olan inancı da ortadan kaldırır. Önemli olan Mahmur kampının kendi halinde olan sakinlerini teslim almak değil, dağdaki militan kadroyu tasfiye edecek bir çözüm yolu bulmaktır.
Onun için bu teslimatı çok iyi niyetli bir teşebbüs olarak görmüyorum. Arkadan daha inandırıcı, daha ikna edici bir adım gelir mi, onu da zaman gösterecek. Ama DTP nin olayı bir zafer havasına çevirmesi, teşkilatlarını Silopi’ye yığarak birkaç çocuk ile birkaç beli bükülmüş adamın gelişini PKK'nın iyi niyeti olarak takdim etmesi tam bir provokasyondur. Terör örgütünden yana olduğunu her iş ve eyleminde ortaya koyan bir partinin bu kadar himaye görmesi, yüksek yargı tarafından görmezden gelinmesi doğrusu anlaşılacak gibi değil. Ergenekon’la ilgili en küçük yorumun bile soruşturma konusu edildiği bir ülkede (Ki onlardan biri de bu satırların yazarıdır)PKK'nın siyasi kanadına gösterilen bu tahammül insanı çileden çıkarıyor.
Açılım tamam.
Terörün bitirilmesine, Türkiye’nin ayağındaki prangalardan kurtulmasına kimsenin bir diyeceği olamaz. Ama üç tane çapulcunun milletin gözü önünde törenle karşılanmasına hoş görü de artık hiç kimseden beklenemez. Çözüm dediğiniz şey hiç kimseyi kışkırtmamalı, herkes tarafından kabul edilebilir bir usul ve üslupla yapılmalıdır.