Zafer hezimete dönüşmesin!

Zafer hezimete dönüşmesin!



Goldstone Raporu’nun BM İnsan Hakları Konseyi’nde onaylanarak kabul edilmesi, Filistin halkının, direniş gruplarının ve olayın peşini bırakmayanların bir zaferi...

İsrailli yetkililer de Filistinlilerin zaferini ve kendi hezimetlerini kabul ediyorlar.

Fakat yine de bu hezimeti kabullenebilmiş değiller.

Bu nedenle süreci lehlerine çevirebilmek için uzun soluklu diplomatik bir savaşa hazırlanıyorlar.

Goldstone Raporu’nun Cenevre’de onaylanmasını hazmedemeyen birileri daha var.

Gazze Savaşı’na İsrail’in müttefiki olarak katılanlar...

Yani Abbas ve adamları...

Raporun görüşülmesini İsrailliler lehine engellemek isteyen Mahmud Abbas, bunu başaramayınca rapordaki bazı ifadeleri Hamas’a karşı kullanmak istiyor.

Goldstone Raporu, İsrail’i Gazze’de savaş suçu işlemekle suçluyor.

Bu yönüyle olumlu...

Ama raporda Gazze’den İsrail’deki Yahudi yerleşkelerine füze saldırısında bulunan direniş grupları da suçlanıyor.

Rapor, bu bölümlerinde cani ile kurbanı aynı kefeye koyuyor.

İşte Abbas, raporun direniş gruplarını suçladığı bu bölümlerini kullanarak Hamas liderlerini uluslararası mahkemelerde “savaş suçlusu” olarak yargılatmanın hesaplarını yapıyor.

Goldstone Raporu’nun BM İnsan Hakları Konseyi’nde onaylanmasını sağlayan güçler, kazanılan zaferin sarhoşluğuna kapılmamalı...

Değilse bu zafer uzun vadede hezimete dönüşebilir.

İsrail’in bebek katili liderleri bir şekilde işin içinden sıyrılırken, direniş liderlerini uluslararası mahkemelerde “savaş suçlusu” olarak yargılanıyor görebiliriz.

Birleşmiş Milletler raporuna diplomatik savaş açan Netanyahu, Goldstone Raporu aleyhine yürütülecek kampanyanın bir-iki hafta değil, yıllarca sürebileceğini söylemiş...

Goldstone Raporu üzerinden Filistin halkının meşru haklarını savunan ve savaş suçlusu İsrail liderlerinin yargılanması için çalışanların mücadeleleri de aynı kararlılıkla devam etmeli...

Netanyahu kadar Abbas da öfkeli...

Üstelik Abbas’ın öfkelenmesi için artı nedenleri de var.

Raporun görüşülmesinin ertelenmesini talep ettiği ortaya çıkınca rezil oldu.

Skandalı gündemde tutanlardan intikam almak için fırsat kolluyor.

O kadar öfkeli ki, “Raporun ertelenmesini istemekle hata ettik” türünden beyanatlar veren kendi adamlarını dahi azarlıyor:

“Farzedelim ki hata ettik. Niçin hata ettiğimizi sorun. Bunu niçin söylüyoruz? Hamas’ın kampanyasına karşı koymak için mi? Ben bu davranışlardan çok rahatsızım. Herkes, ‘Hata ettik” diyor… Atalarına lanet edin. İşte bu bir fırsat; atalarına lanet edelim.”

Goldstone Raporu’nun gündeme alınmasının Filistin Yönetimi tarafından ertelenmesinin ortaya çıkmasının ardından apar topar bir komisyon kurulmasını emretmişti Abbas, hatırlarsanız...

Güya bu komisyon -Abbas’ın bizzat kendisi işin içinde değilmiş gibi- erteleme olayından kimin sorumlu olduğunu bulup çıkaracaktı.

Abbas’ın Cumartesi akşamı Devrim Konseyi üyelerine yaptığı konuşmadan anlıyoruz ki, Fetih içerisinde birbirlerinin kuyusunu kazmak isteyenler hasımları aleyhinde bilgi vermek için komisyona koşmuşlar.

“Ayıp” diyor Abbas, “Bu yaptığınız çok ayıp”...

“Komisyon, başkasına darbe vurma fırsatı mı? Komisyonu arayan herkesin bende isimleri var.”

Ardından da ağzındaki baklayı çıkarıveriyor:

“Soruşturma komisyonu kurulmasını ben kabul ettim. Ama bilinsin ki, tek yetkili benim. Hiç kimse benim iznim olmadan bir şey yapmadı.”

Yani komisyon falan hikaye...

Skandalın ilk patlak verdiği anda gündem saptırmak için ortaya atılmış bir balon...

Goldstone Raporu onaylandı; İsrail ve Filistin taraflarına iddiaları soruşturmaları için 6 ay süre verildi.

İster misiniz; Abbas altı ay sonra, Hamas liderlerinin savaş suçlusu olarak yargılanmasını isteyen bir raporla karşımıza çıksın...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi