Evet, İsrail tam bir fitne.

Bulunduğu yeri fitne ateşiyle cehenneme çeviriyor. Ama er geç bu ateş onu da yakacak.

Kim öğretti ise, “her zaman değil” de demeliydi.

Evet, “en güzel savunma, taarruzdur” diye bir laf var. Fakat her şeyin aşırısı hoş değil. Haddini aşan hayır bile olsa ters teper, şer olur.

İşlerin hayırlısı, orta olanıdır.

İtidal, denge yani.

Yani adalet.

Bunu da biliyor mu İsrail?

Şimdi de kafayı diziye takmış.

Niye? Ne hakla?

Dünyada az mı Yahudi soykırımını işleyen film var?

Onlar ne kadar masum ve haklı ise, bu dizi de en az o kadar masum ve haklıdır.

Sebep mi? Belge mi? Kanıt mı?

O kadar çok ki, hangi birinden bahsedelim.

Mesela o duvar dibinde silahsız babasına sığınan silahsız çocuğa ateş eden hangi ülkenin askeriydi?

Birinci atış isabetli değildi. İkincisi de öyle. Çocuk korkuyla babasına sokuluyor iyice. Baba korumaya çalışıyor yavrusunu. Fakat silahları yok. Tam bir çaresizlik. Haykırıyor sadece. Ama askerilerin atışı devam ediyor.

Basın orada. Kameralar çalışıyor. Baba belki basından korkarlar diye bağırıyor yerlerini basına da göstermek için herhalde.

Ama umduğu olmuyor. Bir duvar dibine sığınmış silahsız baba ve yavrusu tek tek kurşunlanıyor. Oracıkta kıvrılıyorlar yan yana. Oracıkta şehit oluyorlar.

Ve baba son nefesini ölmüş çocuğunun başını kucağına alarak veriyor. Dünya şahit buna…

Silahsız iki masum kameralar önünde can veriyor.

Baba ve oğlu, tek tek sanki ördek avlanır gibi vuruluyorlar...

Bunlara kurşun sıkan hak hukuk tanımaz katiller kimin askerleri?

İsrail’in askerleri değil mi?

Şimdi “katil İsrail” demek doğru değil mi?

Bu askerler insan mı?

Bunu onaylayan devlet, devlet mi?

Bu manzaradan da utanmazlarsa, demek zıvanadan çıkmış canavardırlar onlar. Onlarla dostluk da canavarlaşmak demektir.

Allah korusun.

Şimdi de başka bir fitne içindeler. Bakar mısınız yaptıklarına?

Neymiş?

“Türkiye’de ordu İslamlaşıyormuş.”

Niye ordu bundan önce “gavur” mu idi?

Peygamber ocağından “gavurluk” mu bekliyordunuz? Aranızda “gavurluk üstüne” bir anlaşma mı var? Yoksa başka bir bildiğiniz mi var?

Bu sözün amacı ne?

Hükümetle ordu arasını açmak değil mi?

Giderek halk ile ordu arasını açmak.

Fitne değil midir bu?

Kim yapıyor bu fitneyi?

İsrail.

Şimdi bu dost mu?

Şeytan görsün yüzünü!

İşte bir fitne daha:

“Haaretz Gazetesinde “Erdoğan Türkiye’yi şer eksenine yaklaştırıyor. Atatürk mezarında şimdi ters dönüyordur” diye yorum yapmış.

Atatürk kadar taş düşsün başınıza emi.

Onu istismar etmedik bir siz kalmıştınız ey fitneciler?

Ne sanıyorsunuz?

Şimdi bütün “Atatürkçüler”, sizin gibi savaş suçlusu olduğu BM de kanıtlanmış katillerin yanında ve Türkiye devlet ve hükümetinin karşısında yer alacak öyle mi?

Ordu “ters döndüğünü” iddia ettiğiniz Atatürk’ü mezarında doğru yatırmak için sizin yanınızda yer alarak halkı ile savaşacak, öyle mi?

Aklınız bu kadar mı?

İşte sizi kurtaracak gerçek bir akıl, alırsanız tabi.

Sizi ancak pişmanlık kurtarır.

Utanacak ve özür beyan edeceksiniz dünyaya karşı yaptığınız mel’unluklardan.

Haklarını vereceksiniz mazlum Filistin’lilerin öncelikle.

BM kararlarına uyacaksınız.

Kudüs’ten çekileceksiniz.

Savaş suçundan yargılanacak ve gıkınız çıkmadan cezanızı çekeceksiniz.

Değilse…

Evet, değilse öfkeden ateş topunuz büyüyor. Sizi artık Amerika bile taşıyamıyor.

Biz bir kere daha uyarmaya çalışalım. Maksadımız yangını söndürmek.

Ama biliyoruz, siz yangın çıkarmaktan zevk alırsınız.

Tarihiniz de öyle değil mi?

Hitler ne yapmıştı size?

Ve şimdi siz ne yapıyorsunuz Filistin’lilere, Gazze’lilere?

Hitler’den farkınız ne?

Utanmıyor musunuz Hitler olmaktan?

Akıbetiniz de aynı olacaktır, eğer aklınız başınıza gelmezse…

Bizden uyarması…


www.cemalnar.com