'İstikrarsızlık' neye yarar ki!..
2001 yılının Ekim ayında, bundan 8 yıl önce yani, dünya televizyonlarıyla birlikte ülkemiz televizyonlarında da yayınlanan Afganistan görüntülerini hatırlar mısınız?..
Ülkeyi işgal için gelen ABD güçlerinden çok birbirleriyle çarpışan, doğru dürüst bir elbiseleri, ayaklarında ayakkabıları bile olmayan insanların, ellerindeki otomatik silahlarla yekdiğerini katletmelerinin görüntüleri idi onlar.
Bir kısmı işgalcilere karşı, diğerleri de işgale karşı çıkanlarla savaşıyorlardı. İşgal edenin niyeti her ne ise de, işgalciyle işbirliği yapıp onlara destek olanların niyetinin ne olduğunu, kimse bilmiyordu. Halen de bilmiyor...
Tarih boyunca ülkelerini işgal etmeye gelen güçlerin tamamına hadlerini bir şekilde bildirmiş insanların ülkesi olan Afganistan, halen ABD'nin daha doğrusu, NATO'nun işgali altında.
İşgal deyişimiz lafın gelişi.
Evet Afganistan'da 8 yıldır süren bir işgal var. Ama bu işgal bildiğimiz işgallerden değil. Çünkü anlaşıldığı kadarıyla, işgal güçleri yerleştikleri büyük şehirlerden kafalarını bile çıkaramaz durumdalar.
ABD'nin yeni başkanı Obama'nın, Irak'tan çekileceklerini ve ama Afganistan işgalini daha da sıkılaştıracaklarını açıklaması ve ardından, NATO üyesi ülkeleri -ve bu arada Türkiye'yi de!- bu işe daha fazla katkıda bulunmaya çağırması, sebepsiz değil.
Kim olursa olsun, asla kendisini teslim etmeyen Afganistan, anlaşılan ABD'ye ve onun emrindeki koalisyon güçlerine de kök söktürüyor.
11 Eylül 2001'de ABD'nin yaşadığı büyük travmanın ardından, alelacele işgal edilen Afganistan'da, geçen 8 yıl boyunca neler olup bittiği ve bundan sonra neler olacağı, doğrusu merak uyandırıcı bir husus.
Dünyanın en büyük silahlı güçlerinden birisi tarafından işgal edilen Afganistan'da imar, eğitim, sağlık ve diğer hususlarda planlanan hiçbir şeyin gerçekleştirilememiş olması, tuhaf bir durum.
8 senedir, hayatın normale döneceği ve Afganistan'ın yaşanabilir bir ülke olacağı propagandası yapılıp duruyor.
Ve 8 senedir, bırakın hayatın normale dönmesini, kargaşa alabildiğine artmış bir şekilde sürüyor ve işgalci güçler başta olmak üzere kimse büyük şehirlerin dışına çıkmaya cesaret edemiyor.
Süper gücün, işgali sürdürmek için NATO'yu devreye sokmak zorunda kalmasına rağmen, 8 yıl sonra bile işgali gerçek manada gerçekleştirememiş olması, gücünün sınırları hakkında bilgi veriyor olmanın yanında, kaybedilecek bir şeyi olmayan insanları teslim almanın imkansızlığını da anlatıyor bizlere.
Irak'ı işgalini, birtakım yalanlara dayandıran ve daha sonra; oraya demokrasi, barış, insan hakları getireceği(!) iddialarıyla yalanlarını kapatmaya çalışan ABD'nin, iki milyondan fazla insanının ölümüne sebep olduğu Irak'ı yaşanmaz hale getirdiği malum.
Afganistan işgalinin gerekçelerinden olmasa da, oraya da insan hakları, demokrasi ve benzer şeyler götürülmesinin planlandığını biliyoruz.
Ancak aradan geçen 8 yıla rağmen, Afganistan'ın hala aynı Afganistan olduğu ve ciddi manada herhangi bir şeyin değişmediği gerçeği, işgalci gücün aslında başka bazı şeyler peşinde olduğunu düşündürüyor.
Bu başka bazı şeyler, her ne iseler, istikrarsızlığı gerektiriyor olmalı ki, orası hala istikrarsız ve bu durum, milyonlarca insanın hayatını zehir etmek pahasına sürdürülüyor.
Ve işgalci, gerçek manada işgali gerçekleştiremediği gibi, geri çekilmeyi aklından bile geçirmiyor... Neden acaba?
işgalin 8. yılında soru şu: Afganistan'daki istikrarsızlık, işgalcilerin nesine yarıyor?..
Soruyu genişletip, dünyanın diğer bölgelerindeki istikrarsızlıkların kimin nesine yaradığı şeklinde de sorabiliriz...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.