Teslim oldular
Ne güzel, ne hoş...
Ekranlara bakın, odaklandıkları nokta; gözyaşı dinsin, kan akmasın, analar ağlamasın.
Sanki ağlatırken, kanatırken sana soruyorlar.
Veya anaları düşünüyorlar.
Öcalan yargılanırken “Ben 40 bin insanın öldürülmesinden sorumluyum” demişti.
Bunların az bir kısmı asker-polis, büyük bir ekseriyeti Kürt halkı.
Kadınlar, çocuklar, yaşlılar...
Masum öğretmenler...
Şimdi de aynı kişi, taraftarlarına “inin dağdan” diyor ve de iniyorlar. Veya İmralı’yı hesaba katmak istemeyenlere gözdağı, “İşte benim gücümü görün” demek istiyor...
Mevcudu 5 binin üzerinde olan PKK örgütünden 34 kişi indi... Bunların bir kısmı da çocuk. Hani dağ fare doğurdu gibi...
Davul-zurna, PKK bayrakları ile Öcalan’ın posterleri... İnsek de dediğimiz dedik, çaldığımız düdük... Bir de ellerinde zarflar... Genelkurmay Başkanından tutun da başbakanından cumhurbaşkanına kadar bir dizi mektup...
Şartlar kabul edilirse PKK teslim olacak!
Hangi şartlar?
Adam cinayetler üstüne cinayetler işlemiş, devlete silah çekmiş, birlik ve beraberliğimize fitne sokmuş, şimdi de kalkmış teslim olmak için devlete şartlar koşuyor.
Şartlı dönüş!
Ben şunu biliyorum, terör kimsenin keyfinde veya arzusunda değildir. Terörist de kendi halinde değildir. Bildiğini okuyamaz, istediğini yapamaz...
Onu kim yönetiyorsa, parasını pulunu kim veriyorsa, son sözü de o söyleyecek.
Yoksa anaların gözyaşı, akan kanın durdurulması gibi duygusallıklar terörün umrunda değildir, yol haritasında onlar yoktur...
O bakımdan PKK’nın kuruluş amacı ile yaptığı-yıktığı işlere bakmak lazım. PKK bu coğrafyada neden kurduruldu? Kurduruldu da, ABD Öcalan’ı Türkiye yetkililerine neden teslim etti? Daha önemlisi; Öcalan yakalandığında “hizmete hazırım” diyordu, neden?
Ne hizmeti, ne yapacaktı?
Bu soruların cevabı Ortadoğu’nun sömürülmeye ait denkleminde yatar. Evvela terörün tanımını bu şartlar altında yapamadık. Siyonist devletler, terörü bulunduğu kalıplar içerisinde değil de, kendilerinin istediği kıvamda efkâr-ı umumiyeye dayatmak istiyorlar.
ABD’nin gözünde İran ile Suriye teröristtir, ama İsrail değildir.
Aynı şekilde, silahsızlanma politikasında İran nükleer silah yaparsa sakıncalı, İsrail ile ABD yaparsa sakıncalı sayılmaz, aksine barış demektir!
Türk makamlarına soruyorum: El Kaideci diye birtakım insanları neden topluyorsunuz? İran Hizbullahı sizin listenizde neden teröristtir?
Yoksa listeler MOSSAD’dan mı geliyor?
Bildiğim kadarı ile bu örgütlerin ülkeye yönelik herhangi bir eylemleri yoktur. Hedefleri Gazze katliamını yapan İsrail ile Irak ve Afganistan halkına kan kusturan ABD’dir. ABD onlara terörist diyorsa, kendisi nedir?
ABD direnişe terörist diyor.
Hatırlayın, Bush PKK için “terörist örgüttür” dediğinde Talabani ile Barzani’yi barıştırmıştı. Önceleri bu sözcüğü asla kullanmıyordu. Kullandığı zaman, Öcalan’a Kuzey Irak’ta ihtiyaç kalmamıştı. Ama başka işlerde ihtiyacı vardır...
PKK, İsrail ile ABD’nin elinde bir kozdur...
PKK, Kürdistan petrol politikası yönünden Kürt halkının değil, ABD ile İsrail’in işine yarar. Kürt dili, Kürt okulu, Kürt televizyonu, ne kaldı geriye?
Kürdistan...
Demek oluyor ki bu PKK’nın teslim olup şehre inmek niyeti varsa, anaların gözyaşları ile kanın durdurulmasına bağlı değildir. İşin o tarafı hikayedir...
PKK’yı kurduranlar, onun ne işe yarayacağını da pekala bilirler.
Kuzey Irak halkı nasıl kullanılmışsa, bizdeki Kürtler de bu oyunda piyon olarak kullanılıyor... Bakın bakalım dağlarda can veren kimin çocukları?
Varlıklı Kürtlerden kaç tane sayabilirsiniz?
Keza bu taraf da farklı değildir...
Bizimkiler de ‘PKK teslim oluyor’ diye şapkalarını havaya atıyorlar ama, korkarım ki o şapkalar kısa süre sonra havada kalmasın.
Burada yapılması gereken şudur:
Kürt halkının mutlaka uyandırılması ve de bu ihanet yumağından bilgilendirilmesi gerekiyor. Hepimiz bilmeliyiz ki ne kadar bölünürsek Siyonizm o kadar hakkımızdan gelir.
Sömürür, iskelete çeviriler bizi.
Neticede ölenlerle öldürenler aynı inancın insanları... Öyle veya böyle vuruşturuyorlar bizi... İran ile Pakistan’ın kapışma noktasına gelmesi gibi...
Afgan dağlarında Taliban’ın askerleri ile Afgan hükümetinin askerleri çarpıştığında ABD’nin kaybedeceği hiçbir şey yok.
Irak’ta her gün ölen binlercesi ABD’nin hesabına yazılmıyor...
İslam aleminin hesabına yazılıyor....
Sonuçta biz bir millettik böldüler, parçaladılar, sömürdüler ülkelerimizi. Şimdi de kalanların üzerinde hesaplar yapıp birbirimize kırdırıyorlar.
Ölen bizden, öldüren bizden, ağlayanlar bizden...
Uyumayalım, Allah rızası için gaflet uykusundan uyanalım...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.