“Fitne”cinin endişesi!
Ocak ayında Türkiye’ye gelecek olan Hollanda heyetinde yer alması beklenen, aşırı sağcı “Özgürlük Partisi” Lideri Geert Wilders’in Türkiye’ye gelme ihtimali küçük çaplı da olsa diplomatik bir sıkıntıya sebep oldu. Ankara’nın “Irkçı görüşleri nedeniyle kendisini istemiyoruz” açıklaması yapması, “Fitne”ciyi daha da hırçınlaştırmış.
Türkiye’nin Avrupalı bir siyasetçiye ‘istemiyoruz’ demesi pek alışılmış bir tavır değil. Ama Wilders’in durumu biraz farklı. Wilders, daha önce hazırlattığı “Fitne” adlı bir filmle, zaten ‘eksik bilgi’ye sahip olan Avrupalıları tamamen İslâmın aleyhine çevirmeye çalışmış bır siyasetçi. Üstelik Wilders, bu tavrını hâlâ sürdürüyor, hiçbir pişmanlık emaresi göstermiyor. Bununla birlikte herhangi bir ‘yabancı’ siyasetçiye “Türkiye’ye gelme” demek mi fayda verir, yoksa onu ‘yok sayma’ mı daha faydalı olur, o tartışma ayrıca yapılabilir. Çünkü maalesef Hollandalı ‘fitne’ci gibi düşünen, ama ‘siyaset’ gereği bunu ifade etmeyen çok sayıda siyasetçi Türkiye’de de vardır...
Aslında ‘fitne’ci çok önemli şeyler de söylemiş. Bunlardan birisi şu: “Avrupa giderek İslâmlaşıyor ve bu da beni endişelendiriyor.” (HaberTurk, 27 Kasım 2009)
Tabiî ki “fitne”ciyi endişelendiren gelişmeler bizi ziyadesiyle sevindiriyor. Zaten bu sebeple ‘fitne’ çıkarıp, Avrupalıların İslâma teslim olmasını engellemeye çalışmıyorlar mı? Ama kaderin cilvesi, onlar İslâmı söndürmek için üflemeye çalıştıkça İslâm daha gür sada ile sesleniyor...
“Fitne”cinin bir tesbiti daha var ki, o da bizim belki de öz eleştiri yapmamızı icap ettiriyor. Şöyle demiş: “İslâmın hoşgörülü denilen tarafının Avrupa’da işlemediğini görüyorum. İnanın Avrupa’daki Müslümanlar çok radikaller ve giderek daha da radikalleşiyorlar.” (agg.)
“Fitne”cinin sözleri yanlış olabilir, ama bu noktada Müslümanlara çok iş düştüğü de bir gerçek değil mi? “Doğru İslâmı ve İslâmiyete lâyık doğruluğu yaşama”nın önemi ortaya çıkmıyor mu? Sadece Avrupa’dakiler değil, bütün dünyadaki Müslümanlar “İslâmiyete lâyık doğruluğu” hakkıyla ortaya koyabilmiş olsa, belki de “fitne”lere hiç kapı açılmayacak...
İslâm dini hakkındaki yanlış bilgileri sebebiyle bütün dünyada tepki toplayan Hollandalı siyasetçi Geert Wilders, Akşam gazetesine verdiği beyanatta da başka bir ifşaatta bulunmuş ve şöyle demişti: “Atatürk’ün İslâm hakkında neler söylediğine bakarsanız, benimkinden çok da farklı değil.” (25 Kasım 2009)
“Evet” ya da “Hayır” diyenlerin, Wilders’in bu sözlerine ‘belge’lerle cevap vermesi gerekmez mi?
Netice olarak; “Fitne”ye imza atan Hollandalı siyasetçinin Türkiye’ye gelip gelmemesinden dana önemli olan, dile getirdiği “endişe”sidir. O kendince ‘haklı’ olarak endişelendikçe, dünyadaki 1,5 milyar Müslüman seviniyor ve ‘fitne’cilerin ‘endişe’lerinin artması için de duâ ediyor...
Ya Rabbi! Bu mübarek bayram günlerinin hürmetine ‘fitne’cilerin endişelerini arttırırken, İslâma teslim olanların da sayılarını arttır... Âmin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.