İnanan kazandı
Beşiktaş dün gece ikinci devredeki etkili ve mücadeleci futbolu ile çok önemli bir üç puanın sahibi olarak ligin zirvesine oturdu. Sıralamada da dört takım arasında nefes nefese, inanılmaz bir şampiyonluk yarışı şekillendi. İlk devrede günümüz futbolunun kritik derbilerdeki ilkesi olan, karşılıklı kontrol anlayışını izledik. İki takım da öncelikle birbirlerinin oyununu bozma gayreti içindeydi. Bu şekilde alanlar kapatıldı, ofansif girişimler kısır kaldı. Azami konsantre ve dikkatli bir şekilde yapılan takım savunması temel prensipler oldu. Böyle olunca da pozisyonsuz ve temposuz bir ilk yarı izledik.
İkinci yarıya Galatasaray süratli başladı. Kısa bir süre de tehlikeli oldular. Beşiktaş da buna ani çıkışlarla ve tempoyu yükselterek karşılık verince, maça heyecan geldi.
Sonunda da duran bir toptan Nobre Beşiktaş'ı öne geçirdi.
Ardından da seyircisiyle bütünleşerek müthiş bir moralle mücadele etmeye başladılar. Beşiktaş, defansını iyi kapadı; risk alan rakibi karşısında çok etkili kontrataklar yaptı. Ancak işi garantiye alacak golleri ise kaçırdılar. Doğal olarak da son dakikalarda yoğun bir Galatasaray baskısına maruz kaldılar. Ama Beşiktaş iyi direnerek, skor avantajını korumayı başardı.
TORAMAN GöREVİNİ YAPTI
Ertuğrul Sağlam'ın mecburen ön liberoya monte ettiği İbrahim Toraman alışık olmadığı bu kritik görev yerinde kesici olarak beklenenin üstünde bir performans gösterdi. Her zaman söylediğim gibi Nobre'nin varlığı yine takıma çok önemli bir katkı sağladı. Sonuçta da takım ruhu ile yaptıkları mücadele ile zoru başardılar. En önemli artıları haftalardır rakiplere kolay pozisyon veren ve gol yiyen defansın dün gece rakibe hiç şans vermemesiydi.
Feldkamp'ın en büyük yanlışı Arda'nın görev yeriydi. Sezon başından beri bu konudaki görüşümü tekrarlıyorum; Arda oyun kurucu oynayamaz; Lincoln formatında başarılı olamaz. İyi olduğu yer sol kulvar. Ama dün gece ortada oynayınca hem Mehmet Topal preste tek kaldı hem de kenardaki katkılarından Galatasaray mahrum kaldı.
Karşılaşmanın hakemi Bünyamin Gezer müthiş kondisyonu ve konsantrasyonu ile maçı çok iyi götürdü. Yalnız Beşiktaşlı İbrahim Kaş'ın ümit Karan'a yaptığı kontrolsüz hareket, bence penaltıydı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.