Operasyon ve ABD
Kuzey Irak’a yapılan operasyonun sona ermesi,ABD savunma bakanı Gates’in ziyareti ile Bush’un açıklamalarına denk gelmesi kafaları karıştırdı.Şimdi herkes harekatın kimin insiyatifiyle sona erdirildiğini merak ediyor.
Baykal’a sorarsanız operasyon ABD’nin izniyle başladı, yine ABD’nin direktifiyle sona erdi. Müzmin AKP muhaliflerinin görüşleri de aynı istikamette..Bazılarının tek derdi hükümet olduğu için, zaten başka türlü düşünmeleri mümkün değil.Ancak bu düşünceler gerçeği ifade etmiyor.
Bir defa, Türkiye gibi elli Amerika’dan daha büyük devlet tecrübesine sahip olan bir ülkeyi, ABD’nin peyki gibi göstermek en hafif tabirle ahmaklıktır.Türkiye etrafı düşmanlarla çevrildiği, dünyada yapayalnız bırakıldığı dönemlerde bile ABD mandacılığını kabul etmemiştir.
Operasyona Türkiye kendisi karar vermiş, kendisi bitirmiştir.Türk Silahlı kuvvetlerine ülke dışında operasyon yapma izninin verildiği dönemlerdeki tartışmaları hatırlayınız.. ABD önce ayak diretmiş, sonra Türkiye ile paralel düşünmek zorunda kalmıştı..Başbakan Erdoğan’ın o tarihlerde, “ABD binlerce kilometre öteden Irak’a gelirken kimden izin alıp da geldi, bizde kimseden izin almayız” şeklindeki sözleri, siyasi parti temsilcilerinin kararlılık ifade eden beyanları üst üste konulunca dönüş kararını ABD’ye fatura etmenin yanlışlığı ortaya çıkar..
Nedense kendi ülkemizi, kendi yöneticilerimizi küçük görmek gibi bir hastalığımız var.Sanki gerçek bir ülkede değil, sanal bir devlette yaşıyoruz. Kendimize, kendi insanımıza güvenmiyoruz.Türkiye’nin de iyi işler yapabileceğini,iş başa düşünce bırakınız ABD’yi,dünyayı bile tanımayacağını idrak edemiyoruz.Böyle olunca da iliklerimize kadar işlemiş aşağılık kompleksinin esiri oluyoruz.
Türkiye’nin Irak’dan kendi insiyatifiyle çekildiğini anlamak için operasyonun hedefine, gönderilen asker sayısına ve çatışmaların seyrine bakmak kafidir.Harekat için Kuzey Irak’a giden asker sayısı üç ila beş bin civarındadır. Bu sayı operasyonun sınırlı ve belli hedeflere yönelik olacağını gösteren en önemli işaret idi..Operasyon boyunca toplam 240 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Gün, gün tesirsiz hale getirilen terörist sayısı incelendiğinde günde ortalama 35-40 kişinin etkisiz hale getirildiği, dönüşten bir gün önce ise bu sayının 7’ye düştüğü görülecektir.Son gün niçin etkisiz hale getirilen terörist sayısı bu kadar azalmıştır? çünkü, bütün yuvalar temizlenmiş, bütün inler dağıtılmış, sağda solda cılız direnişler ve az sayıda terörist kalmıştır.Onlar da dönüşten bir gün önce etkisiz hale getirilerek operasyon tamamlanmıştır.
Türk askeri dönüş yolundayken, ABD’nin harekatın kısa tutulması yönündeki taleplerini biraz da zevahiri kurtarma hamlesi olarak görmek gerek.Uydular vasıtasıyla TSK’nın her hareketini takip eden ABD’nin, dönüş yolundaki Askeri görmemesi mümkün değildi.Asker dönerken –dönün demek- olsa, olsa Irak’daki işbirlikçilerle, Dünya kamuoyuna mesaj vermek içindir..İşbirlikçilere yanınızdayız, dünyaya, dünya bizden sorulur mesajı…Bu mesajı ABD’nin istediği gibi,onların alması normal da, bizim ahmakların alması anlaşılır gibi değil…ABD istedi döndük diyenler, tam da ABD’nin istediği şeyi yapıyor,ABD'nin istediği şekilde düşünüyorlar.
Bence operasyon başarıyla tamamlanmıştır..Askerin işini bitirdikten sonra Irak’dan çıkması, Türkiye’nin elini kuvvetlendirmiş, bundan sonraki sınır ötesi operasyonları kolaylaştırmıştır.Artık kimse Türkiye’nin bundan sonra yapacağı sınır ötesi operasyonlara işgal veya yerel yönetimleri hedef alan örtülü operasyonlar gözüyle bakmayacaktır. Operasyonun en büyük başarısı da budur.