AK partinin paçasına 50 yerden birden yapışmışlar. Paçasını birinden kurtarıyor, diğeri yapışıyor, ondan kurtarıyor, öteki yapışıyor.
Tam bir kuşatılmışlık hali.
Şu son sokak gösterilerini sadece PKK ve onun şehir örgütlenmesi olan KCK'nın ürünü olarak düşünmek yanıltıcı olur .Hükümetle hesabı olanlar, PKK üzerinden hükümetle hesap görmeye çalışıyorlar.
AK parti gitsin de isterse sokaklar savaş alanına dönsün diyecek kadar gözlerini kin bürümüş.
Onun için olan biteni büyük bir zevkle seyrediyorlar.
Hiçbir vatan-Millet duyarlılıkları yok. Önemli olan bu kirli saltanatın kan dökülerek de olsa devam etmesi.
PKK, kır gerillasından şehir gerillasına doğru dönüş yapıyor. Çünkü onları dağlarda besleyen irade artık yeter bu dağları bize teslim edeceksiniz diyor. PKK hem zorunlu olarak hem de bölücü mücadelenin yeni bir aşamaya girmesi yüzünden –şehir gerillasına- dönüyor. O dönerken başkaları da bu dönüşten kendi adına istifade etmek için ateşin dibini harlıyor.
ETÖ davası geldi gerçek aktörlere dayandı. Dursun Çiçek’in aşılması halinde arkasındakiler bir, bir ortaya çıkacak, domino gibi yıkılacaklar. Bu barikat aşılmadan AK partinin durdurulması, dört taraftan kuşatılarak hamle yapmasının engellenmesi gerekiyor.
Son bir aydır sokakları yangın yerine çevirenleri, bir de böyle okumak lazım.
Derin çete,adınız ne olursa olsun, CHP'nin programını uygulayacaksınız diyor.
Millet ne isterse istesin, milletin dediğini değil, bizim dediğimizi yapacaksınız diyor.
Derin iktidarın askeri bürokrasi ve Yargı dan oluşan iki ayağına asla dokunmayacaksınız diyor.
PKK dan, KCK'dan önce bu milletin bizzat kendisini düşman bilecek, ona göre hareket edeceksiniz diyor. Devletin millet için değil, bizim için olduğunu bilecek icraatınızı buna göre tanzim edeceksiniz diyor.
AKP bugüne kadar milletin verdiği destek ve bazı ilahi mevhibelerle bu kuşatmayı yardı. En sıkıntılı dönemlerde bir çıkış yolu buldu. Ama bir türlü bu derin iradeyi kıracak gerçek hamleyi yapamadı. Birkaç defa ağzında geveledi, meveledi ama arkasını getiremedi. Ama onların istediği gibi de olmadı. Aksine zaman, zaman bu derin yapıyı zor durumda bırakacak, teşebbüslerde bulundu. Tesir sahasını daralttı, hareket sahasını küçülttü, hatta birkaç kez nefes alamaz duruma bile getirdi. Sonrasını getiremediği için her defasında derin iktidar daha bilenmiş bir şekilde ayağa kalktı.
Son olaylar psikolojik üstünlük ve hamle sırasının derin iktidara geçtiğini gösteriyor. Hükümetin kaderi derin iktidarın son çekilme hattı olan Dursun Çiçek’i aşıp aşmamasına bağlı. Bu sınır aşılır arkasındaki kirli organizasyon dağıtılırsa AKP bu kuşatmayı yararak muktedir olma yolunda önemli bir mesafe alır. Aksi takdirde, ona diş bileyenlerin elinde yolunmuş tavuğa döner. Bu zor hamleyi yapabilmesi için, kendisini önce medya’da çöreklenmiş yol göstericilerden, mümtaz düşünürlerden kurtarması lazım.