Beklentiler ve partiler
Seçim sonuçlarını her zaman partilerin performansları belirlemez. Bazen bir partiye yüklenen misyon, diğer partilerin konumu, duruşu seçimlerin sonucunu tayin eder.
AK parti iki dönem açık ara seçimlerin galibi oldu. Hem genel, hem mahalli seçimlerde rakiplerine fark attı.
Alınan sonuçlarla ilgili bir çok analiz yapıldı. Seçim döneminde olmadığımız için bu tahlilleri yeniden tekrara gerek yok. Ama AKP'yi iktidara taşıyan en önemli etken diğer partilerin durumuydu. Yıpranmış, eskimiş yüzler,bilineni tekrar eden programlar, yeni ufuklar vaat etmeyen hantallaşmış, bürokratlaşmış kadrolar, bu partilerden umut kesilmesine, Ak partinin umut olmasına vesile oldu. Millet diğerlerine bakarak AK partiye oy verdi.
2002 seçimlerinin üzerinden 7 yıl geçti. Diğer partilerin AKP'yi öne geçiren duruşu hala devam ediyor. Diğerleri hala statükonun temsilcisi, AK parti ise yeniliğin, farklılığın temsilcisi olarak görülüyor. AK parti toplum nezdinde geleceği temsil ederken diğerleri geçmişi sembolize ediyor; geçmişin kavgacı, statükocu,düşmanlık üreten siyasetini…
Bunda, kendini yenilemeyen,dünyayı okuyamayan bürokratlaşmış lider ve kadroların büyük payı var.
AKP yanlış veya doğru yeni şeyler söylüyor.
Ötekiler ise eski söylediklerini tekrarlayıp duruyorlar.
Son yıllarda Türkiye’de önemli gelişmeler yaşandı. Cumhuriyet tarihinin en önemli örgüt operasyonu yapıldı. Ergenekon terör örgütü deşifre edilerek, dokunulmaz sanılan bir çok insana dokunuldu. Darbe planlayan generaller korkudan pusmuş bir halde yargı önüne çıkarıldılar. Demokrasiyi, sivil yönetimi tahkim etmek için adımlar atıldı. Yargıya darbecilerin fetvacısı olmaktan kurtaracak neşter vuruldu.Cumhuriyet döneminin bir çok ilk’leri bu dönemde icra edildi.
Yeni dönemde darbecilere küçük vuruşlar yapılırken, hükümete destek olması gereken partiler ya suskunluğu, ya da el altından darbecileri desteklemeyi tercih ettiler. Toplumun ihtiyaçlarını, eğilimlerini göremediler. Eski hal’in muhal olduğunu anlayamadılar. Duruşlarını belirlerken –eskiden- durdukları yerde durmanın zamanın dışına düşmek olduğunu idrak edemediler.
Yeni bir seçimde, toplum,–eski çizgisini sürdüren- bir çok parti ile yeni duruma göre siyaset yapan tek bir parti(AKP) arasında seçim yapacaktır. Demokrasiyi, özgürlüğü yeniliği temsil eden bir parti ile statükoyu, askeri vesayete boyun eğmeyi, derin çevrelerle al takke ver külah etmeyi siyaset sanan diğer partilerle.
Bunun böyle olmasının sebebi son olaylar karşısında partilerin aldığı pozisyondur. Ergenekon’un avukatı olduğunu söyleyen bir parti lideri ile demokrasiyi geliştirmek, askeri vesayete son vermek ne kadar mümkünse, her gün ortaya çıkan andıçlar, eylem planları, darbe çeteleri karşısında suskunluğunu koruyan bir liderle de eşiğinde olduğumuz yeni dünya’nın aktörü olmak o kadar mümkündür. İktidarın yıpratıcılığına rağmen öteki parti ve liderlerin tutumu AKP'yi alanında tek ve rakipsiz bırakarak bir dönem daha iktidara doğru götürüyor. Siyasi şartlar bu şekilde devam ederse, toplum bir defa daha, partilerden ziyade, demokrasi ile statüko arasında tercih yapacak, hiç şüphesiz adam gibi bir demokrasiye ulaşma ideali galip gelecektir. AK parti dışındaki partiler, hala halkın beklentilerine cevap verecek yerde durmuyorlar.