Taraf gazetesi nereye koşuyor?

Taraf gazetesi nereye koşuyor?

Şu Taraf gazetesini anlayamıyorum, bir gün nalına bir gün mıhına vuruyor.KCK operasyonunda göz altına alınanların fotoğrafları Cumartesi sürmanşetten verilerek “ayıptır, günahtır,zulümdür” başlığı ile verildi.
Yani Taraf diyor ki KCK ya dokunmayın. Gazetecilikten çok hakimlik yargıçlık yapıyor. Bu kişilerin hangi suçlamaların muhatabı olduğu, hangi tür yasa dışı ilişkilere girdiği hiç önemli değil. DTP veya sempatizanıysa dokunmayacaksınız. Dokundunuz mu yaptığınız açılımla çelişik düşüyor, hem açılım hem tutuklama olmaz deniliyor. Sanki adamları camiden toplamış getirmişler. Bu üslup, bu tavır çok yanlış.Kimse gazetecilikle yargıçlığı birbirine karıştırmamalı.
Açılımı PKK’lıların her yaptığına göz yummak olarak anlamak, o gayretleri baştan sabote etmektir. Gerçekten açılımdan yanaysanız önce teröre, onun yan kuruluşlarına, onun aynı gayeye matuf eylemlerine karşı olacaksınız.Hem açılımdan yana olup hem de kışkırtıcılık,yaparak demokratlık olmaz.
Sonra ne demek, ayıptır, günahtır, zulümdür.
Suçluyu cezalandırmaya bir ülke suçsuzlara zulmetmiş olur.Hakkında bir çok iddia ve itham bulunan insanları Yargı karşısına çıkarmak niçin zulüm olsun?
Güneydoğu’da sokakları yangın yerine çeviren çocukları sokağa kim sürdü. Yüzlerce, araç işyeri tahrip edildi.Belediye otobüsleri yakıldı, masum insanlar öldürüldü. Yargı bunların hesabını sormasın mı?
Taraf, el kadar çocukların kendi iradeleriyle sokağa çıktıklarını, molotof kokteylilerini analarından, babalarından aldıkları cep harçlıklarıyla kendilerinin yaptıklarını söylüyorsa hikaye anlatıyor demektir. Ortada büyük bir organizasyon, millete kurulmuş bir tuzak var.Ahmet Altan’ın sanal demokrasisinde bile bu eylemlere müsamaha olmaz.
Taraf elbette başlarda önemli haberlere imza attı. Sayfalarını hemen her görüşe açarak sayfalarını demokratik tartışmaların yapıldığı bir zemin haline getirdi. Ama bu çok sürmedi, birkaç ay içinde Taraf’ın iç sayfaları PKK sempatizanlarının,Kürtçü bölücülerin propaganda alanı haline geldi. Taş atan çocuklara şiirler yazılarak methiyeler dizildi.Polisi aşil kemiklerinden vurmaları öğütlendi.
Böyle demokrasi olmaz.DTP/PKK çizgisine dönük operasyonları zulüm olarak nitelemek hiçbir demokrasi tarifi ve pratiği ile bağdaşmaz.Bilakis çocukları sokağa sürerek bugün taş atmakla başlayan, bir gün kurşun sıkmakla devam edecek militanlaştırma çabası dünyanın tüm demokrasilerine aykırıdır. Taraf doğru bir çizgide yürümüyor. Destekçilerini çoğaltmak,dindarların sempatisini kazanmak için arada bir verdiği baş örtüsü rüşveti kimseyi aldatmamalıdır.Baş örtüsü yasağına karşı çıkmakla, sokakları terörist yetiştirme alanına çevirenlerin yargı önüne çıkarılmasına karşı çıkmak aynı şey değildir.Biri demokrasinin, insan olmanın bir gereği, ötekisi ise terör yardakçılığıdır.Kimse kusura bakmasın bu balık bu zokayı yutmaz.Çünkü,göz altına alınanların elleri kelepçeli resimlerini üzerlerine yazıktır, günahtır, zulümdür diye vermek, ey Kürtler, ey DTP liler size haksızlık yapılıyor ne duruyorsunuz diye kışkırtıcılık yapmaktır.Gerçek bir demokrasiye bu yoldan gidilmez.İllegalitenin her şekline karşı çıkmadan demokratlık olmaz.Taraf’ın demokrasisi DTP ye her yol mübah demokrasisidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi