Ali Ferşadoğlu

Ali Ferşadoğlu

Şeytanın şerrinden Allah’a sığınmak (2)

Şeytanın şerrinden Allah’a sığınmak (2)

Şeytan “Rabbim, beni azdırmandan ötürü, andolsun ben de yeryüzünde onlara günahları süsleyeceğim ve onların hepsini azdıracağım, ancak içlerinden ihlâsa erdirilenler müstesna” demiştir. Allah da, “İşte benim korumayı üzerime aldığım yol budur. Benim ihlâslı kullarıma karşı senin hiçbir gücün yoktur. Sen, sadece sana uyan azgınları saptırabilirsin” 1 buyurmuştur.

İhlâs, ibâdetin yalnız Allah rızasının/hoşnutluğunun gözetilerek yapılmasıdır. Rızasını gözeteni de hiç şüphesiz Allah korur.

Peygamber Efendimiz (asm), ölüm anında şeytanın aldatma teşebbüsünden de Allah’a sığınmıştır. Yüksekten düşmekten, yıkık altında kalmaktan, suda boğulmaktan ve yanmaktan Allah’a sığındığı aynı yerde “Ölüm ânında şeytanın çarpmasından Sana sığınırım” diye de duâ ederdi. Mescide girerken de, “Racîm şeytandan, azîm Allah’a, O’nun pek yüce Zâtına, O’nun ezelî saltanatına sığınırım” derdi. Aynı hadîsin devamında, “Birisi bu duâyı mescide girerken okursa şeytan: ‘Günün sâir vakitlerinde de benden korunmuş oldu’ der” buyurur.

Her işimizde, her faaliyetimizde sığınacağımız yegâne mercî, sığınak, hiç şüphesiz her şeye gücü yeten ve her şeyi bilen yüce Rabbimizdir. Allah Rasûlü (asm), bu dersi; “Sizden biriniz hanımına yaklaşacağı zaman, ‘Allah’ım, şeytanı benden de, bana rızık olarak lütfedeceğin çocuktan da uzaklaştır’ der, çocukları da olursa, şeytan ona zarar veremez, o çocuğa musallat edilmez” buyurmuştur.

Şeytan, memnun edilirse yakamızı bırakmaz; bilâkis taviz üstüne taviz ister. Sus payı, rüşvet verdikçe daha da ister. Şeytan bizden ne zaman memnun olur? Onu da yüce Peygamberimizin (asm) dilinden dinleyelim:

“Kişi evine geldiğinde, içeri girerken ve yemek yerken Besmele çekerse şeytan yardımcılarına ‘Size yatacak yer ve akşam yemeği yok’ der. O kimse evine geldiğinde Allah’ı anmazsa, şeytan avânesine ‘Yatacak yere yetiştiniz’ der. O zât yemek yerken Besmele de çekmezse ‘Hem akşam yatacak yere, hem de akşam yemeğine kavuştunuz’ der”2 şeklinde beyan edilir.

Vesvese, mânevî ve şeytanî bir şey olduğuna göre, ona karşı alınacak tedbir de mânevî olmalıdır. Yağmurun ıslatmaması için şemsiye, elektriğin çarpmaması için elektrik geçirmeyen maddeler kullandığımız gibi, şeytanın vesvese/mesajlarının da çarpmaması için “Allah’a sığınmak” gerekir:

“Ey Rabbim, şeytanların vesveselerinden Sana sığınırım. Onların yanımda bulunmalarından da, ya Rabbi, Sana sığınırım.” 3


Dipnotlar:


1- Kur’ân, Hicr, 41-42.

2- Müslim, Eşribe, 103.

3- Kur’ân, Mü’minûn, 97-98.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Ferşadoğlu Arşivi