İslâm Dünyası gençlerinin Endonezya buluşması
JAKARTA
İslâm Dünyası’nın en mühim zaaflarından birisi, belki birincisi, her ölçekte, bu dünyanın mensuplarının birbirinden habersiz olması, haberi varsa, birbirini önyargılarla yahut doğru olmayan kanallardan, yalan yanlış tanıması ve daha da kötüsü bir araya gelip konuşamamasıdır.
Bu konuda, öncelikle, şu soruların cevapları düşünülmeye değer:
İslâm dünyası denilince nereyi, hangi coğrafyayı ve kimleri anlamalıyız?
Sözgelimi, Arap, Farisî, Urdu denilince, Fas, Sudan, Mısır’ın adı geçince zihin dünyamızda neler canlanıyor?
Altı yüz milyonu aşkın Müslümanın yaşadığı Endonezya, Malezya, Filipinler, Hindistan, Pakistan, Afganistan, Bengaldeş ne tür dertlerle boğuşuyor?
İslâm Dünyası’nın birliği, hayal midir, gerçekleşmesi mümkün bir ideal midir? Bu gerçekleşecekse mekanizmaları neler olmalıdır?
Tüm bu coğrafyalarda yaşayan Müslümanlar Türkiye hakkında neler düşünür?
Temenniler bir yana, bildiklerimiz doğrulanabilir bilgiler midir? Yoksa kulaktan dolma, gazete kupürlerinden derme çatma malumat kırıntıları mıdır?
Soruları çoğaltmak mümkün…
Gelin şimdi tahlil seviyesini biraz daha daraltalım:
Kendi küçük İslâm dünyamızda, ülkemizde, şehrimizde veya semtimizde birbirimize tahammül şuuru, birbirimizi dinleme ve anlama olgunluğu, birbirimizi takdir edebilme erdemi oturmuş mudur?
Farklılıkları zenginlik görmek sadece ham bir hayal midir?
Genç kadrolarımızı bu vakar ve ciddiyette, nefsini ihmal etmeyecek kadar itinalı ve ihtiyatlı, İslâm âlemini düşünecek kadar vizyoner veya cihanşümul bir mefkûre ile donatabiliyor muyuz?
İşte, İslâm Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (İDSB), dört yıldır, bu testi dünya çapında sessiz sedasız yapıyor. Test sonuçlarını değerlendirip bıkmadan usanmadan aynı testi defalarca yeniden yapıyor.
İDSB, İslâm dünyasının iki yüze yakın gönüllü teşekkülünü her fırsatta bir araya getirip, birbirlerini anlamalarını ve birbirleriyle ortak faaliyetler gerçekleştirmelerini sağlıyor.
Bugünlerde de en büyük İslâm ülkesi Endonezya’da Üçüncü Gençlik Buluşması gerçekleştiriliyor. Dünyanın her yerinden yüz elli civarında genç beyin, bir haftadır yukarıdaki soru ve sorunları tartışıyorlar. Birbirlerini dinlemeyi, anlamayı, “kardeş” olarak telakki etmekle mükellef oldukları insanları tanımayı ve farklılıklara tahammülü öğreniyorlar.
Dünya hayatının manasını, ahirete çalışmanın lüzumunu, dava adamı olmanın zorluğunu bizzat müşahede ediyorlar. Bu buluşmanın 240 milyonluk en kalabalık İslâm ülkesinde gerçekleştirilmesi de çok manidar. 1949’da bağımsız olan, daha sonra, Sukarno ve Suharto rejimlerinin baskısı altında ezilen, son dönemde kendine gelmeye başlayan Endonezya, bugün, sosyal, iktisadi, kültürel sahalarda pek çok problemle boğuşuyor. Hemen her sene bir afetin yaşandığı Endonezya’da gelir seviyesi çok düşük; İslâmî bilinç ise günden güne hızla artıyor. Hayatın her sahasına akseden bu uyanış, İDSB programında açıkça gözüktü. Donanımlı Endonezyalı genç liderler dünyanın dört bir yanından gelen akranlarına tevazu, şuur ve teşkilatçılık dersleri verdiler.
Programın teferruatını buradan nakletmek imkânsız, İDSB sitesinden önümüzdeki günlerde takip edebilirsiniz.
Lâkin bu organizasyonun manası çok büyük ve ulvî...
Doğrudan kana karışan, şifâyab bir ilaç gibi.
Hastanın da doktorun da aynı kişiler olduğu bir tedavi süreci yahut.
Bu ve benzer programlar, istikbali görebilme ve yakın geçmişin tahribatını anlamak için de önemli fırsatlar.
Buradan çıkan bir diğer netice ise şu: Bilhassa Türkiye’deki sivil müesseseler, genç kadrolarını her noktada yetiştirmek ve yeni nesillerin önünü açmak için sistemlerini masaya yatırmalı ve yeniden organize olmalılar. Yoksa yeni bir kayıp nesil vakası daha yaşayabiliriz. Bunun vebali ise çok ama çok ağır olur.
İDSB yetkilileri ve Jakarta’da organizasyonu gerçekleştiren başta Endonezya İnsani Yardım Komitesi (KKI) olmak üzere tüm Endonezyalı dostlar, bu tarihi organizasyonu gerçekleştirdikleri için fazlasıyla tebrik ve takdiri hak ediyorlar.
Jakarta’dan binler selamlar…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.