Ekrem Kızıltaş

Ekrem Kızıltaş

Senaryodaki ciddi yanlışlık!..

Senaryodaki ciddi yanlışlık!..

Taraf Gazetesi tarafından açığa çıkarılan Çarşaf, Sakal, Oraj, Suga ve Balyoz planları bu ülkede yaşayan milyonlarca insanı şaşkınlıktan şaşkınlığa düşürmeliydi, normal şartlar altında...

Ne garip, şaşıramıyoruz bile.

İlgililer tarafından yapılan daha doğrusu yapılmaya çalışılan açıklamaların, aslında meydana çıkan şeyleri izah etmekten ne kadar uzak olduğunun farkındayız hepimiz.

Fatih Camii'nin içine Cuma namazı sonrasında patlatılacak bir bomba koymak, daha sonra çıkması muhtemel gösterileri kanalize etmek...

Beyazıt Camii'nin şadırvanına, mümkün olduğu kadar çok insana zarar verebilecek şekilde, cuma namazından on dakika önce patlayacak bir bomba yerleştirmek ve olayın ardından çıkması muhtemel gösterileri kanalize etmek için devreye girmek...

Ve daha neler...

Yapılan açıklamaya göre, "Genelkurmay Başkanlığı 2003-2006 Tatbikatlar Programında bulunan ve 1'inci Ordu Komutanlığı tarafından 5-7 Mart 2003'de icra edilen Plan Semineri"nde, 'olasılığı en yüksek tehlikeli senaryo'; Yunanistan'ın karasularını 12 mile çıkarması ve Türkiye'nin bunu kabul etmemesi nedeniyle oluşan belirsizlik sonrasında bir F-16 uçağımızın Yunanlılarca düşürülmesi, Sakız Adası açıklarında bir hücumbotumuza taciz atışları yapılması ve Türk-Yunan hududunda gerginliğin had safhaya ulaşması olarak öngörülüyor.

Buraya kadar mesele yok. Ancak bundan sonra iş karışıyor.

Senaryonun bundan sonrasında; "MGK'nın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu'nun kısmi seferberlik ilanı, Güneydoğu'da terör olaylarının artması, kuzey Irak'da gerginlik, ABD'nin verdiği sözleri tutmaması, AB-Türkiye ilişkilerinin kopma noktasına gelmesi ve 'irticai grupların İslam devleti kurma özlemlerini fiilen harekete geçirip, bazı şehirlerde rejim aleyhtarı gösteriler düzenlemeleri..." var.

Senaryoya göre ortalık fena halde karışır ve yine MGK'nın devreye girmesiyle Bakanlar Kurulu sıkıyönetim kararı alıp Resmi Gazete'de yayınlar. Ancak aynı gün, her nedense, TBMM'de sıkıyönetim kararının oylamasında 'hayır' denilir...

Ülke fena halde karışacak ve ama TBMM, Bakanlar Kurulu'nun aldığı sıkıyönetim kararını oylamada reddedecek!..

Olmaz böyle şey tabii. Ama unutmayın, Plan Semineri için, yüksek rütbeli subaylar tarafından hazırlanan bir senaryodan bahsediyoruz...

Senaryonun devamındakileri daha sonraya bırakıp, şunu sormak gerek: Senaryo gereği çıkan ya da çıkarılan Yunanistan'la gerginlik, o ne oldu?..

Yunanistan'a: 'Pardon, içerde bazı problemler var, onları halledip hemen sana döneceğiz' mi dedik?

Aradaki sıkıntı bir kurgu bile olsa; Yunanistan bir uçağımızı düşürüp, hücumbotumuza taciz ateşi açtıktan sonra; Türk-Yunan sınırında gerginlik yaşanıyor olup, kısmi seferberlik de ilan edilmişken; insanların askerlik şubesi önlerinde toplanıp, 'bizi de askere alın!' diye yalvarmaları neden yok bu senaryoda?..

Bu senaryoyu yazanlar, Kıbrıs Barış Harekatı sırasında kısa pantolonla mı geziyorlardı yoksa?..

O harekat sırasında, bütün sıkıntılı konuların rafa kaldırıldığını ve ülke insanının tam manasıyla kenetlendiğinin unutulmuş olması mümkün müdür?..

Senaryoyu yazanlar, insanımızdaki o ruhun kaybolduğunu mu düşünüyorlar yoksa?..

O ruh, bildiğimiz kadarıyla asla kaybolmaz. Ama o ruha sahip insanları düşman olarak görme eğiliminde olanların bunu bilmiyor olmaları normaldir belki de...

Çarşaf, Sakal, Oraj, Suga ve nihai olarak Balyoz planı...

Ne için yazılmış olurlarsa olsunlar, en vahim taraflarından birisi, bunları yazanların Milletimizi hiç ama hiç tanımıyor oluşları...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ekrem Kızıltaş Arşivi