Balyoz ve MHP
BALYOZ VE MHP
Balyoz darbe planıyla ilgili MHP’nin ne diyeceği merak ediliyordu.Haftalık grup toplantısında MHP genel başkanı partisinin görüş ve düşüncelerini açık ve net bir şekilde dile getirerek sonun kadar gidilmesi gerektiğini söyledi.
Bahçeli’nin TSK’nın açıklamalarına güvenmekle birlikte ama diyerek söyledikleri önemlidir. MHP lideri, kamuoyuna yansıyan ve doğruluğu konusunda soru işaretleri bulunan iddialarla ilgili olarak Genelkurmay başkanlığının açıklamalarını yeterli bulmadığını ifade etmiştir.
Genelkurmay, yapılan yayınların çoğunu TSK ya karşı yürütülen bir asimetrik savaş olarak nitelendiriyor. Eleştirilerin düşmanca ve yıpratma amacı taşıdığını düşünüyor. Hâlbuki Bahçeli’nin askerle, TSK’nın kurumsal kimli ile ilgili hassasiyetleri biliniyor. Demek ki, son darbe planı Bahçeli’yi bile çileden çıkartmış.
Genelkurmay başkanı askerin din düşmanı olmadığını her fırsatta söylüyor. Dünkü açıklamada bunu bir defa daha dile getirdi. Askerin bir bütün olarak din düşmanı olduğunu söylemek elbette haksızlık olur. Genelkurmay başkanının görmek istemediği askerin içinde de bu tiplerin olabileceği gerçeğidir.
Nitekim Balyoz darbe planını ötekilerden ayıran en önemli vasfı bütün stratejilerini, planlarını İslam düşmanlığı üzerine kurmasıdır. Bu biraz da Çetin Doğan’ın kişiliğinden kaynaklanıyor olabilir. Bu tip senaryoların TSK’nın kurumsal kimliğini örselemesini engellemenin yolu, inkâr politikası yerine sorumlular hakkında gereğini yapmaktır. Hem TSK İslam düşmanı değildir deyip, hem de baştan sona kadar bu düşmanlık üzerine kurulmuş bir planı devreye sokmaya çalışanlar hakkında hiçbir işle yapmamak bir çelişkidir. TSK’nın son yıllarda ki inandırıcılık sorununun arkasında da bu çelişkili tutum yatıyor.
Türk milleti Ordusunu sever. Ama hiçbir sevgi şartsız, koşulsuz değildir.
O sevgiye düşmanlıkla mukabele etmek, toplumu inançları, düşünceleri, kültürü, kimliği olan bir organizma olarak görmek yerine, her şekle sokulabilecek bir et ve kemik yığını olarak görmek o sevgiyi zamanla aşındırarak nefrete çevirir.
Türkiye yıllardır o psikolojiyi yaşıyor. Neye inanacağına, ne giyeceğine, hangi partiye oy vereceğine hatta ne düşüneceğine bazı askerlerin kendilerini karar vermeye yetkili gördükleri bir olağan dışı durum yaşıyor. Hangi toplum manevi varlığına yönelmiş böyle bir tehdide karşı sevgi ile mukabele eder. Sevgiyi hak etmek lazım. Onu büyütmek, milli birliğimizin harcı haline getirmek için çaba göstermek lazım.
Bugün TSK yı en sevenlerin bile tereddütler geçirdiği bir gerçektir. İşte MHP genel başkanının TSK nın açıklamasını tatmin edici bulamayışının altında bu hakikat yatıyor. Hadi AK partililer ön yargılı diyorsunuz, MHP de mi ön yargılı? MHP’nin bir ön yargısından söz edilecekse bu yargının asker lehine bir ön yargı olduğunu söylemeye bile gerek yok. Asker sevgisine ön yargılı bir hareketin liderinin sözlerini Genelkurmay iyi okumalıdır. Baykal ve avenesinin pohpohlamaları kimseyi aldatmamalıdır. TSK üzerine oturduğu gerçek zeminini kaybetmektedir.