MHP ile ülkücü hareketi, hatta milliyetçileri ayırmak lazım. MHP milliyetçi olmaktan ziyade devletçi bir parti.

Sistemin bir ayağını CHP teşkil ediyorsa öteki ayağını MHP oluşturuyor.

Bugüne kadar MHP sözcülerinden milletin beklentilerini cevaplandıracak tek bir açılımın,tek bir fikri teşebbüsün olmaması bu yaklaşımdan kaynaklanıyor. MHP kendini sistemi korumaya adadığı için devamlı teyakkuz halinde.En az güvenlik görevlileri kadar iç düşman saplantısına sahip.

Dün gece mecliste MHP li Osman Durmuş’un çıkardığı kavga bu sakim zihniyetten kaynaklanıyor.

Türk-İslam terbiyesinde kimsenin hanımı siyasi rekabetin aracı olarak kullanılamaz.Durmuş’un GATA’ya alınmayan Emine Erdoğan olayında askerleri haklı göstermesi tam bir skandaldı. Ülkücüler 12 Eylülden önce niye mücadele ettiler, niye öldüler, niye mahpus damlarında yerden tere vuruldular, niye asıldılar, niye işkence gördüler? Türkeş’in hatırı için mi? Bu kadar gaflet bu kadar Milliyetçi tabanın hissiyatına ihanet olur mu?

Eskiden beri Ülkücüler başka bir vadide MHP'yi yönetenler başka bir vadide oldular. Hiçbir zaman tabandan gelen yüreği milletinin dertleriyle atan davanın çilesini çekmiş insanların MHP de yükselmesine fırsat verilmedi. Sağdan soldan devşirilen, tabanla gönül bağı bulunmayan insanlar Ülkücülerin, milliyetçilerin tepesine dikildi.

Bir başbakanın hanımı başındaki örtüden dolayı bu ülkenin bir hastanesine alınmayacak ve siz MHP olarak bunu alkışlayacaksınız. Merve Kavakçı, Ecevit tarafından atın bu kadını dışarı diye itilip kakılırken de alık gözlerle seyretmiş, sonrada erkeklik taslamıştınız.

Ülkücü hareket baştan beri çok kötü yönetildi.

Türkiye’nin en cevval, en cesur kadrosu –ne olduğu bilinmeyen- derin tiplerin yönetimine terk edildi.Milletin çocukları vatan kurtarmak için cepheye sürülürken, Ülkücüleri yönetenler kendi çocuklarını sokaktan korumak, saksılarda, diskoteklerde yetiştirmek için ellerinden geleni yaptılar.

Dün Başbakan’a yapılan çok yakışıksızdı. Bu ne Ülkücü terbiye ile, ne siyasi terbiye ile ne de bizim kültür ve medeniyet anlayışımızla izah edilebilirOsman Durmuş, Nesrin Ünal’ı ne çabuk unuttu,Rahşan’ın aşağılamalarını, Ecevit karşısında hazır olda geçirilen günleri ne çabuk unuttu? MHP li Milli savunma bakanı Çakmakoğlu döneminde MHP li hanımların baş örtüsü yüzünden bakanlığın kapısından geri çevrildiklerini ne çabuk unuttu? Bu kepazeliği el birliği ile ortada kaldırmak yerine Başbakan2ın eşine yapılanı alkışlamak hangi izana hangi insafa sığar?

Ben hiçbir partinin mensubu değilim. Herhangi bir parti ile organik bağımda yok. Burada AKP-MHP yakınlaşması ile Türkiye’nin kangrenleşen bir çok sorunun çözülebileceğini yazdım. Bunları yazarken hücrelerine kadar kuşatılmış, fikri, kadrosu, ruhu kabzedilmiş bir partinin böyle bir işbirliğine girmeyeceğini biliyordum. En küçük yakınlaşmanın sistemle ruh ikizi olan bazı MHP milletvekilleri tarafından bozulacağını tahmin ediyordum. Bu defa bu görevi Durmuş üstlendi. Bunlar güzel manzaralar değil. Eğer ortada hala ülkücü bir hareket varsa ve hala ülkücüler için Allah’ın bayrağı bütün bayrakların üstündeyse Emine hanıma uygulanan –başörtüsü yasağını- savunan MHP'nin bu tavrını elbette o hareket düşünecektir. Öyle bir hareket yoksa zaten kimseden bir şey beklemeye gerek yok.