ETÖ davasının ilk kazancı
ETÖ davası,andıçlar,eylem planları, toplumun nasıl psikolojik operasyonlara maruz kaldığını gösterdi. Davanın ilk sonucu bu operasyonların bilincine varılmasıdır.
Bundan böyle, toplum mühendislerinin işi daha zordur.Son yıllarda yapılanların bir, bir teşhir edilmesi, bundan sonra yapılması planlananlara karşı toplumu daha uyanık,daha hazırlıklı hale getirmiştir.
Birkaç meczubu sokağa salarak irtica yaygarası koparmak, şuraya buraya silah koyup yakalatarak kimi grupları hedef haline getirmek eskisi kadar kolay değildir artık.
ETÖ davasıyla başlayan, Ay ışığı, yakamoz, kafes, irtica eylem planı ve balyoz gibi darbe projeleriyle devam eden süreç, geçmişte hedef tahtasına konulan gruplara ne kadar haksızlık yapıldığını da göstermiştir.
Bu operasyonlar sonucu bir sürü insan mağdur edildi. Kimi işini, kimi okulunu, kimi hayatını kaybetti.Ama bu alçakça planları yapıp uygulamaya koyanların bir çoğu hala aramızda dolaşıyor.
En önemlisi de, bunca belgeye, ele geçen silaha,delile rağmen daha hala bazılarının ETÖ’nün avukatlığına devam etmesidir.
Darbecileri, yasa dışı yapılanmaları cesaretlendiren de budur.
Sürecin daha hızlı işlemesi,ülkenin yüzünü dışarı çevirip küresel bir oyuncu olması bu yüzden gecikmiştir.İçeride problemli olan bir ülke dışarıda önemli hamleler yapamaz.ETÖ ve türevleri demokratikleşmeyi engellemek isterken aynı zamanda Türkiye’nin küresel aktör olma yolunu da tıkamaktadır.
Diğer taraftan, bu tür operasyonların sadece hükümete veya onun arkasındaki toplumsal tabana yapıldığını düşünmek safdilliktir. Dönem, dönem hemen her grup toplum mühendisliğinin hedefi olmuştur.
Hiç unutmam BBP, MHP ayrışması yaşandığında da böyle bir operasyon MHP gençliğine tatbik edildi.Yeni bir ülkücü tipi oluşturmak isteyenler, önce bunu engelleyecek kadroları tasfiye ettiler sonra da MHP gençliği üzerinde operasyona başladılar. O yıllarda merkez medya’nın yayınlarına bakanlar bunu açık bir şekilde görürler. Birden bire mini etekli Asena haberleri, Bodrum Halikarnas disko’da Kurt işareti yaparak tepinen ülkücü tiplemeleri gazetelerin birinci sayfalarını doldurmaya başladı. Yeni ülkücü tipi belirlenmişti, kızlar alabildiğine açık ve cüretkar, erkekler ise her naneyi yiyen diskotek çocuğu olacaktı. Nitekim o yıllarda Antalya’da görev yapan bir Albay,kulağı küpeli, saçları jöleli gençleri, mini etekli,monden giyimli kızları MHP nin toplantılarına göndererek MHP yi dönüştürüyoruz diyerek bu durumu itiraf ediyordu.MHP o operasyonun sonunda Ecevit’in önünde hazır ola geçen bir parti haline geldi.
Zamanında TSK içinde yuvalandığı anlaşılan bu derin gücün, toplumu kendi saltanatı için tehlikeli olmayacak hale getirmek için her yola baş vurduğu anlaşılıyor.
Toplum ya tek tipleştiriliyor, ya da direnenler, provokasyonlarla,operasyonlarla,iftiralarla gözden düşürülüp tasfiye ediliyor.
ETÖ’yü, Balyoz’u, Kafes’i, irtica eylem planını anlarsak bir daha kimse bizi bu ihanet oyununa alet edemez.Türkiye’nin hem milli bütünlüğü, hem de dışarıda küresel bir aktör olması buna bağlıdır.