O anı hatırlıyor musunuz?..
Sayın Erdoğan’ın,
3 Kasım zaferinin sonrasındaki ilk grup toplantısında…
“Milletvekillerimiz o lojmanlarda oturmayacaktır” diye haykırdığı anı?..
O gün vatandaşın bayağı hoşuna gitmişti bu tavır…
Zannetmişti ki vatandaş;
Formalı, formasız üst düzey bürokratlar da vekilleri örnek alacak…
Zannetmişti ki…
Milletten kopuk zevat;
Milletten utanacak!..
Ve;
İlgili yerlere “Lojmanları, millet yararına terk etmek istediklerini” bildirecek!..
Ne gezer?..
Bırakın böyle bir adım atmayı…
İçlerinden bazıları;
“Vekillerin bıraktığı lojmanlara yerleşmeyi” teklif edebilecek kadar ileri gitti!..
O gün bugün…
Yedi sene mi oldu ne…
Kaç lojman satıldı, Allah aşkına?..
Başbakanlık Müsteşarı olduğu dönemde ömer çelik acayip bir Kamu Reformu hazırlıyordu, hani?..
Lojman saltanatı sona erecekti; vatandaş kesesinden yazlık sefahati, yemeler, içmeler, ziftlenmeler nihayet bulacaktı...
Ne âlâ:
üst düzey kamu personeliysen,
Git çalıştığın kuruma bağlı filanca evine,
Ye, iç, yat…
İç, iç, yat!..
Havuzdan, saunadan faydalan, kendini ve aileni ovalat!..
Bunları ve daha fazlasını yaparken de,
Bağır çağır hizmetine tahsis edilen gariban vatan evlâtlarına!..
Faturası mı?..
Yaklaşık olarak, bedava!..
Bütün bunlar olurken memlekette…
Hepsi, vatandaşın gözleri önünde…
çıksın hükümetler;
“Sosyal güvenlik sisteminin iflas ettiğinden” bahsetsinler!..
“Bilmem kaç milyar dolar açık var, bunu sürdürmek mümkün değil” diyerek, “yarı aç-yarı tok”tan “fedakârlık” istesinler…
Bu ne biçim iştir?..
Anasol-D gelir;
“Sosyal güvenlik açığından” şikâyetçi olur…
O gider…
Anasol-Me alır görevi…
Onun da yakınması “garibana ödenenden” dir!..
Şimdikine bakarsınız…
O da;
“Sürdürülemezlik”ten bahseder!..
Her gelen;
çareyi, “gariban tırpanlamakta” arar!..
Hak İş Başkanı Salim Uslu’nun ki doğru misal;
“Nasrettin Hoca’nın yaptığı gibi,
kömürlükte kaybedilen anahtarı, ışıkta ararcasına!..”
Hayır,
Devleti “gariban emekçi, emekli” batırmıyor…
“Son yedi senede ikiye üçe katladım” havasını basan, akredite kartel patronları batırıyor!..
Vergi borcu affedilenler batırıyor!..
Millet kesesinden lojman saltanatı sürenler batırıyor!..
“Sosyal güvenlik açığı” 23 milyar dolara ulaşmış…
Bu sürdürülemez bir açıkmış!..
Kolayı var;
Değerlendir lojmanları…
özelleştir, korunmuş alanlardaki eğlence hizmetlerini…
Milletin sırtından indir bu adamları!..
Buralardan sağlanacak tasarrufun ve elde edilecek gelirin yanında,
23 milyar dolar dediğin,
Kayda değer bir açık mı?..
•
Bütün bunları ve daha fazlasını, Hak İş Başkanı Salim Uslu ve sendika uzmanlarıyla sohbetimiz sırasında dile getirdik…
Sayın Uslu’nun tam olarak “benim fikrimde” olduğu söylenemez…
Bu “sosyal güvenlik” düzenlemesine karşıysa da…
“Lojman saltanatı”nı savunan çevrelerin, öyle kısa sürede etkisiz hale getirilemeyecek kadar “dirayetli” olduğunu düşünüyor…
Ve bugün bunları tartışıyor olmamızı bile,
“Müspet” bir gelişme olarak nitelendiriyor…
özde mutabıkız da…
Nüanslarda ayrılıyoruz kendisinden…
Fakat bir tespiti var ki…
En küçük bir itiraz geliştirmek mümkün değil…
Bakın...
Şu mükemmel tespite:
“Güçlüler sistemin yönünü tayin ediyor.
Kim bunlar peki?
Kasası olanlar ve silahının namlusu uzun olanlar…
Kasası güçlü olanlar sistemin ekonomik,
Silahının namlusu uzun olanlar ise siyasi yönünü tayin ediyor.”
Müthiş değil mi?..
Kasası olanlarla, silahının namlusu uzun olanlar dün olduğu gibi bugün de çıkarlarına dokundurtmuyor!..
Onların çıkarlarına dokunulamayınca da…
Gözler bir noktaya dikiliyor…
çözümün adresi:
Vatandaş MEMET Efendi!..